"merhaba" dedi adam
kapı açıldığında ve devam etti "beni içeri almayacak mısın?"
saat:21:00 dı Ankaranın kış mevsimine veda edip bahara kucak açtığı bir gece idi yaşam yavaş yavaş ılık hava ile beraber sokağa tum yaşayan varlıklara hayat ateşini taşımakta idi
ancak adamın kapısını çaldığı ev ve evdekile için bu artık bir masal olmak üzere idi.
"sen nerden nasıl "dedi kapıyı açan ince uzun hafif kirli sakallı gençten adam "nereden cıktın sen"
adam içeri arsızca girerken kapıyı da kapatmayı ıhmal etmedi gençten adam 170 civarında boyu ile içeri suzulen 190 lık kaslı ve yuzu kesilmiş gibi duran korkunç suratlı adamın yarısı kadardı .
adam arsızca "ooo" dedi" bayağı tuyu duzmuşun ben ıçerde iken ortam yapmışın ha "
genç adam "ahmet" dedi dudakları tıtrıyordu "ahmet seni bekledim bılıyorsun senı soygundan sonra bekledim buluşma yerine gelmedin bende para ile gitmek zorunda kaldım"
"tabi" dedi ahmet "bekledin beklemez olurmusun bende tam 10 senedir bekiyorum belki haberlerde okumuştur belki beni görmeye gelir diye sana guvenmıştım hasan sana kanka demiştim ama sen ne yaptın hasan ne yaptın sen otur hasan en sevdiğin koltuğa otur çunku artık bu saatten sonra vedalaşma zamanın geldi hasan"
ve ahmet hasanı iterek odada duran koltuga oturttu.
Hasan yalvaran gözlerle ahmete bakıyordu ahmet ağızını bağlarken sesi çıkmıyordu zaten çıkacak halide kalmamıştı
"şimdi "dedi ahmet "anlat hasan param nerde ve mehmet mehmet nerede" hasa "mıım" diye bırses çıkarırken ahmet sakınce mutfaktan gidip bir bıçak alıp gelmişti bile "duşundunmu hasan mehmet ve para nerede"
hasan kafa salladı" peki" dedi ahmet "ozaman sen ıstedın" ve cebinin kamerasını açıp tam hasanın karsısına koydu ve bıcakla hasanın burnunu kesmeye başladı kan her yere fıskırıyordu ve ahmetin kahkahası evi dolduruyordu hasan cırpındıkca ahmet zevkle guluyordu 2 saat sonra ahmet eldivenleri bir torbaya soktu kamerasını kapattı hasandan kalan parçalar odaya yayılmış ve her yer kan içinde idi kapıya ilerledi ayaklarındakı galoşları kapıda çıkardı ve karanlıkta kayboldu.

saat 23:00 ahmet evden cıkınca ılk ısı galoş ve eldivenlerden kurtulmak oldu ve sakınce bir telefon numarası cevirdi.
telefon uzun uzun birkeç kez çaldı ve bir kadın açtı buğlu bir sesle kımsınız dedi
ahmet iç çekti "mehmet ordamıydı "dedi
kadın" mehmet banyoda" dedi ahmet "bu telefon mehmetın mı "dedi" evet" dedi kadın "peki "dedi "sen kımsın ""kadın sana ne be "dedi "asıl sen kımsın" ahmet "saygılı ol bana" dedi "saygı iyidir ben eskılerden bır arkadasıyım cıkınca aradıgımı ılet ve selam soyle" "adın ne kı" dedi katın urkek bir sesle adım "ahmet 10 sene oncesınden dersın" ve telefonu kapattı

kadın bu anlamsız telefondan ırkılmıştı mehmet içerden seslendi "tatlım telefonmu çaldı" kadın "eveeet" diye bildi ve "bak sana bir mesaj geldi adı ahmet olan birinden 10 sene oncesindenmış" ve tam sozunu bıtırmıştı kı telefona mms geldi mehmet acılen karısının elinden teli aldı ve mms ı açtı açması ilede telefon elinden yere yuvarlandı ve karısının ekrana takılan gözü bir adamın burnunun kesilişne şahıt olyurdu istemsizce çığlığı bastı.

hakan işten çıkınca cok yorgun oldugunu hıssettı okadar kı nerede ise tum gun koşturmuştu artık bukadar koşmaya dayanamıyormuydu yoksa beyza olmasa çoktan emekli olmuştu ama... biraz daha elinde tutuğu şişeden konyak yudumladı bu esnada evine gelmiş olduğunu gördu arabayı zar zor bir park yeri bulup soktu bu sokakta hergun dahamı kalabalık oluyordu ne farları kapattı arabadan ınmek ıstemiyordu saatıne baktı saat 21:00 dı.aynadan arkasına baktı siyah bır araba yanından o park ederken yavaşça geçmiş ve iki araç aşağıda bir evin otopark girişinde durmuştu ama farlarını kapadığı halde ıçınden ınen olmamıştı.

hakan şişeden tekrar bir yudum aldı boş ver dedi kendi kendine paranoya başladı sende ama gözu tekrar dıkız aynasına takıldı araba hala orda idi ve içinden ınen yoktu tam tersı içinde birisi kıpırdamadan oturuyordu. Hakan arabanın içine yatıp sağ kapıdan aşağı indi bekleyen araba park açısından dolayı sağ kapının açıldığını göremeyecek pozisyonda idi yavaşça bekleyen arabaya sokuldu yine sağ kapısına gecti bu arabanında adam onu gözlüyordu bundan emindi artık ve kapıyı açıp silahı adamın anlına dayadı.

adam hıç beklemediği bir şekilde gafil avlanmıştı "kimsin la sen" dedi hakan "neden beni takip ediyorsun" adam sesini çıkarmadı "kımlığım cebmde sılahı indir" dedi.
hakan "kımsın " dedi adama onu arabadan ınmeye zorlarken ve "dur" dedi "üstünü arayacağım" adam kıprıdamadı hakan adamın ustunden bir 14 luk çıkardı birde kımlık kımlıkte iç denetim yazıyordu.

hakan silahını indirdi. "kim gönderi seni" dedi adama 14 luğu geri verirken adam" müdür mahir " dedi "seni denetlememi istedi" hakan" neden takıp ediyorsun peki gelip denetleseydın klasık usulde" "biz artık klasık usul çalışmıyoruz" dedi adam ustunu başını duzeltirken "biz artık amerika gibiyiz takıp ediyor alışkanlılarını yazıyoruz işine yanlış etkileyen birşey varsa cezanı göneriyoruz "
hakan "ne belanız varsa gorun sıktır git başımdan" dedi adama" bir daha beni takıp edersen olacaklardan ben mesul değilim" diyede ekledi adam ise "bunları rapora yazacağım sarhoş gezdığınıde ve gereksız guç kullanmaya yatkın oldugunuda" dedi hakan "ne yazarsan yaz defol başımdan" ve donup eve ilerliyordu kı cebi çaldı.
"ha" diye açtı telefonu karsısında tanfer vardı "abi" diyordu "bir ihbar gelmiş adamın tekini telefondan atılan mms ile olum tehtıdı gondermiş bir adam" "bize ne "dedi hakan "biz cinayetcıyız" "yok" dedi tanfer "oyle değil adamın tekını mms de olduruyorlarmış" "ne" dedi hakan "adresi ver geliyorum" arabaya bindi beyzayı aradı "sen eve git ben geç kalıcam "dedi beyza "tamam" dedi ve hakan acilen tanferin verdığı adrese doğru ilerledi.