10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1181
Okunma


KİTAPLARIN YARATTIĞI MUCİZELER
Çocukluğumdan beri tek dostum kitaplarım oldu. Hayallerimi onlarla kurdum. Dışarıda trafikten ve evimize yakın çocuk parkı olmadığından dolayı arkadaşlarımla istediğim kadar oynayamazdım. Ben de kendimi kitaplarda buldum. Oradaki arkadaşlarımla oynadım. Bir gün Güliver ile dünyayı gezdim, diğer gün Ayşegül ile alışveriş yaptım. Bu yüzden uzun süre yalnız kaldım, çok sayıda arkadaşım olmadı. Beni yaşıtlarım arasında hiç kimse anlamadı ve onlar tarafından “kitap manyağı ve asosyal ” olarak görüldüm. Ah bir bilselerdi benim hayal dünyamı ve sadece o hayallerle mutlu olduğumu! Hiç birine anlatamazdım dalga geçerler diye.
Bugün de aynı hisle elime aldım kitabımı. Yeni tanıştığım Doktor Harun Özmen Beyin benim için imzaladığı “Üç Mevsim” adlı kitabını. İki saatte bitirdim ve onun dünyasından, duygularından baktım hayata ve yaşadıklarımıza. Ara ara kitabın sayfalarını kokladım, anlattığı Anadolu havasını içime çektim. Sizin öyle bir huyunuz var mı bilmiyorum; ama ben kitap koklamayı çok severim. Her kitabın kendine özgü bir kokusu vardır bende. Yazarının hayatını, yaşadıklarını yansıtır. Ayrıca yazarın o anki hislerinin mutlu anının ya da duygulandığı anda döktüğü gözyaşlarının tek tanığıdır kitabı, o büyük eseri. Bana göre herkes kitap yazamaz; çünkü kitap yazan kişi kendisini, hayatını ifşa eder. Ben buyum, bunlarla büyüdüm, bu yaşa geldim, der. Bir tür meydan okumadır hayata ve yaşadıklarına. Bak hayat sana inat buradayım, istersen seninle binlerce kitap daha yazabilirim, demektir. Bu nedenle bütün yazarlara ve şairlere hep hayran kalmışımdır. Bu denli cesur, savaşçı ve örnek oldukları için biz okurlarına.
Günümüzde kitap yazan yada okuyan kişi sayısı ne kadardır? Tahminen çok azdır. Bırakın roman, öykü, şiir okumayı gazete köşe yazılarını dahi okuyamayacak tembelliğe geldik. Teknoloji çağındayız ya! Keşke hiç girmeseydik o çağa hep eski çağda kalsaydık. Muhabbetlerin edildiği, mektuplaşmaların olduğu, öykü, roman, şiir okuyan-yazan evlerin olduğu çağda…
FUNDA ÖZDEMİR