Gitmeyiniz!
İlk olmadığı gibi son bir emir de değildir bu. Birazdan beni sevme emrini vermek için hazır ol pozisyonunda olmanızı isteyeceğim, hazırlıklarınızı yapınız.

Ağzınızı açtığınızda dökülen o savurgan kelimeler, bir bir beynimden yol alarak sol yanıma doğru gidiyor.
Yalvarırım, durdurunuz. Hiçbir anne sol yanındaki cinayeti seyredebilecek kadar güçlü değildir.
Doğmamış aşkın tomurcuğu, gün yüzü görmeden solmaya yüz tutmamalıdır. Hiçbir cinayet, böylesine dramı kaldırabilecek kadar masum ve cesur değildir.


Lütfen, size sesleniyorum. Size doğru gelen ama yollarda piç olan tüm tutkum yüksek nikotin ve promilin etkisiyle sendeleyerek, şehrin bağırsaklarından sokaklara dökülüyor.

Her gece bir fahişenin yatağında yitirilen aşk, bir kez kutsal kitapların üzerinde değer bulsun istiyorum.
Ölü bir kalbin ortasından üç kez öpüp alnımıza koyalım.
Tanrı’nın kutsadığı aşkın, böylesine değersizce lağam köşelerinde kokuşup gitmesine izin vermeyelim.
Lütfen, bunu çok görmeyiniz bize.

Bayım, bu bir emirdir!
-Beni sevmekten hiçbir zaman ama hiçbir zaman vazgeçmeyeceksiniz.