ENGELLER ÜZERİNE

Engeliler okulu engelli öğrencilerinin 200 metre engelli yarışmasında birinci gelmesi, sağlam engellilerin engelli yarışmasından daha fazla rağbet görmesine neden oldu. Engellileri okula kaydetmek isterken sağlam engellilerden kişilerde geldiler. Onlar kendi dokunulmazlık engeline takılan ve dokunulmazlıklarına kendilerini engelleyen kanunlarla dokundurtmayanların konuşmalarını protesto ederek engelleyen engelli vatandaşlardı. Engel için önlerine dizilmiş polislerin meydana getirdikleri barikatları aşarak, itişip kakışarak ancak söz almışlardı.
AB sürecinde Yunanistan’ın ve Rumların engellemelerine takılan Türkiye, Avrupa’daki birçok devletlerin krize girmelerine rağmen dağılma sürecine girmiş bir Avrupa birliğine girmenin arzusunu devam ettirmesi, yanlış bir dış politika izlenimi vermektedir.
Bazen de akıldan engelliler vardır. Şizofrenik vakalara imzalarını atarlar. Çevre onlara ‘akılları kendilerine çok fazla geldiği için bu duruma düşmüş’ der ve onlarda bir nevi engellidirler. Ya tacizciler!.. Akılları bir şeye takılmıştır. Hiçbir engel onları yapacakları şeyden engellemez. İşte Üzmez engeline Takılan bir kızın tacizden de öte durumunu çarşaf çarşaf gazetelerden okumuştuk geçmişte. Zaten kendileri toplumun normal yaşama biçimi içinde engeldirler. ‘Cumhuriyete ve Atatürk devrimlerine karşı çıkarak.’
Akıllarını bir şey yapmaya taktılar mı o kişileri artık gazete sütunlarında okuyabilirsiniz. Misal kadın iç çamaşırına takıntılı biri muhakkak hırsızlık için gittiği evden iç çamaşırı çalacaktır. Yalnız çocuklara yönelik kafasında takıntısı olan da, ufak çocukları taciz edecektir. Tarih bu tür sapıklıklarla doludur. İnsan olmanın önüne çıkan engellerdir bu tür sapıklıklar, düşünüş ve davranışlar. Bu tür davranışlar bazen süreli taciz olaylarını da beraberinde getirir. Bu davranışlarda çoğu kez cinayet olaylarıyla biter. Bu yaptığı davranışın tanığını ortadan kaldırma içgüdüsüne bağlıdır, yoksa herhangi bir şizofrenik davranış değildir. Ali Kemalde bunlardan biri değil miydi. Konya’da 9 ile 11 yaşları arasında çok sayıda kız çocuklarına tecavüz etmiş, içlerinden Emine Dudu, Ebru Çifçi gibi masum yavrucukları öldürmüştü.
İşte bu düşünüşteki tacizciler, çocukları gözlerinde büyütürler daha olgun birisi gibi kabullenirler. Gözlerini, aklını fikrini, beynini kemiren bu illetten kurtulamazlar, çünkü hastadırlar, sadist ruhludurlar. Bunlar kendi yaşamlarında da kendi çocuklarına ve çevrelerine karşı uyum sağlayamazlar.

Kendilerinin görüntülerini paparazilerden engellemeye çalışan ünlüler de engelleme yarışı içine girerler çoğu kez. Önce denize açılırlar çevreden gelecek tüm yelkenlileri, yatları, gemileri kendilerinden uzak tutarlar ki kendilerini kimse rahatsız etmesin. Sevginin ve paranın vatanı olmadığı bir ortamda paparazilere iş düşer. Ancak ünlülerimizin hesap edemedikleri bir gökyüzü vardır. İşte uçaktan çekilen bir görüntülemede de meşhur bir şarkıcımızın popsu bütün çıplaklığıyla çekilmiş ve magazin sayfalarında yerini almıştı. Başka ünlülerde kendilerinin engellenmesi için başka yöntemlere de başvuruyorlar. Kimisi küfür ediyor, ‘bizim özel yaşamımıza bu kadar girmeyin’ diye. Kimileri kavga ediyorlar, iş silahla yaralanmalara ve hatta adam öldürmelere kadar varıyor.
Politikacıda kendisini basından engelleyecek, kendisinin üzerine gelen halktan engelleyecek, yalandan, iftiradan engelleyecek. Anlayacağınız her insanın hayatı engellerle dolu. Engellere engel olmak da vatandaşı çok kurnaz ve açıkgöz yapmaya itiyor. Bazen de engellemeler bir fırsata dönüşüyor. Herkes kendini bir şeylerden engelleme çabası içersinde olduğundan Paparazilerden tutunda özel hafiyelere, kameralara kadar tedbirler alarak bir kazanç kapısı yaratıyorlar.
Gerçekleri öğrenmek gibi bir hakkı olduğu halde gerçekleri görmesi engellenen halkımız, birazcık yandaş medyadan uzaklaşın, kendinizi sorgulayın. Ben niye fakirim, neden oy verdiklerimiz kıyak emeklilikle ilgili özel haklar elde edip, sizin kazandığınız asgari ücretin 20 katı gibi bir maaşa kavuşuyorlar diye? Neden sizin kazanılmış hakkınız olan kıdem tazminatınız kaldırılmak isteniyor? Silah tüccarları dünya barışını engeller. Bunun için büyük devletler İran’a ambargo uygularlar, geçmişte Türkiye’ye uyguladıkları gibi.
Siyasi engeller, Bürokratik engeller ve ekonomik engellerle kuşatılmış vatandaşımız devletin baskısı altındadır. Hukuki engellerle aynı zamanda bir mahalle baskısı altına da girmişlerdir. Kimse kimseyle siyaseti tartışamaz hale gelmiş, en ufak bir şekilde iktidarı eleştirememektedirler. Telefonların dinlenmesi neticesi ve yalancı tanıklarla hapishaneler dolmuş suçsuz ve neye istinaden içerde olduklarını bilmeden aylarca hapis yatmaktadırlar. Şimdi rahmetle andığımız Aziz Nesinin dediği gibi ‘Du Bakali Noleceeek’ diye bekliyoruz hayırlısı..