Ey Gönül, eğer bağında yangın çıkmadı ve virane olmadıysan AŞIĞIM DEME, eğer seni yakanı da SEN YAKMADIYSAN MAŞUĞUM deme…

Gönülden bir damla düştü yeryüzüne ve şimdi herkes aşık. Kim neye aşık???

Eğer gelen gönlün ise içinde ben varım, gelen benim. Eğer gelen sen isen bende gönlündeki var demektir.

Bana ricayla, istekle, ibadetle gelme, hatta kendin de gelme. Bana tertemiz gönülle gel. Tertemiz gönülü hazırladığında gelmene gerek yok, ben orda olurum. İçi arzu ve isteklerle dolu kabı gönül diye bahsetme. İhtiras, makam, şöhret ve iltifat dolu, dünyanın yerleştiği kaba gönül deme, çöplüğün adını gönül koyma. Güzelim mademki rağbetin çöpedir, haydi kendine çöplük ara…

Ey Gönül; Biz bütün makamları reddeyledik, bizde makam bulunmaz. Sen makam peşindesin, yolun açık olsun. Bizim makamımız sevenlerin gönlüdür. Güzelim bizi görmeyi murad eden sevenlerin gönlünü dolaşır...

Gönül şarap kasesidir. Kase odur ki içinde saf şarap olsun. Kaseye heveslerinden oluşan çöpleri doldurma. Sarhoşlar saf şarap sever, tortulu şarap değil. Saki odur ki saf şarap sunar. Güzelim tortulu şarapla daha ne kadar kendini sakiyim diye kandıracaksın?

Meyhanede sarhoşlar oturur ayıklar değil. Ayıklarda girer ama sarhoş olmadıkça oturamazlar. Güzelim gönül meyhanemize girmek istersen meyhanenin eşiğine aklını bırakman gerek. Yok niyetin orda kalmak ise aklını da, planlarını da, isteklerini de kapıda iyice yak....

Gönül bize baktı da tanıyamadı. Ey gönül bizi tanımak ve bilmek için gönülde bizim olmamız lazım. Mademki tanıyamadı demek ki gönlündeki biz değiliz, Güzelim görmezmisin güneş doğduğunda ayın ışığını söndürürler....

Ey gönül, rağbet ettiğin şey tuzağına konan yemdir. "Gözünü açma ve kapatmanın Allahtan olduğunu bildin. Peki, güzelim gözünü neden kapattın? bunu da bildin mi?" Demedi mi Mevlana…

Ey gönül, sende olduğumuzu sandığımızda senin esirin idik, nazımız da niyazımız da sen idi. Demek ki SENDE OLAN BAŞKA İMİŞ, senin kulun değilmişiz. Güzelim görmez misin köleler ibadeti gönül efendilerine yaparlar…

Gönül için olan gözyaşları inci gibi değerlidir. Güzelim her kapıdaki dilencinin gözyaşları dilendiği şeyedir. Duymaz mısın Pirim Mevlana köpeğin açlığına elindeki ekmeği vermeyip ağlayan dilenci için; “ekmek pahalı gözyaşı ucuz” demedi mi?

Almuti