Aşkımı kalp atışlarına böldüm.Her harekette seninle doluyor vucut kimyam.Seni gördüğüm o kalabalığın içinde nasıl seçtiğimi getiriyorum gözlerimin önüne.Olmam gereken yerde olmanın,hayatın vermiş olduğu en önemli hediyenin sen olduğunun farkında değildim.Yaşam çizgilerimde kalıplarımın dışına çıkmayıp istinasız ilerlerken seni bulmuşum yitirdiğim onca şeyden sonra.Bir anlamı varmış iç çekerek aldığım nefeslerin.Şimdi sanki kalbim seninle dinleniyor bir çınarın gölgesinde.Meltem rüzgarları aşkımıza şöyle bir hayıflanıyor yanımızdan geçerken.Kimbilir belki o da kavuşağı tepeleri dağları aşacağının heyecanını yaşıyor her esintisinde.Aşk dil, dil,ırk,milliyet tanımayan pervasız bir komşu gibi yerleşiyor yüreğinin en cehennem alevini yakacağı yere.Uyutmuyor,düşündürüyor,özletiyor,ağlatıyor,pişmanlık yaratıyor,kimin de bir sevgi peydahlayıp baki kalıyor.Kimin de bu kalpte yaşayamam duramam deyip ikamet değiştiriyor.Eli kolu uzun sevdaların,hikayeleri yine coğrafyaları aşıp dimağlarımızda her dem canlı kalıyor.Ferhat ile Şirin,Kerem ile Aslı,Leyla ile Mecnun,Tahir ile Zühre ve daha kitaplara diyarlara sığmayan niceleri aşka şükranlarını sunuyor sanki.İlahi aşkların en büyüğü elbette.Onu taşımak,Mevlana ile Şems gibi etle tırna,tek nefeste hayatı tatmak elbette en yücedir.Ama kulun kula aşkı da az önce anlattığım gibi yakar gönülleri ilahi aşk kadar olmasada.İlahi aşkada söyleceklerimiz vardır elbette.Belki bir harf kadar uzakta.Ama insana duyulan aşk bazende en zalimcedir.Gözü karadır bu kimyasal tepkimenin.Sahiplenme kıskanma,kıskanılma iki delilikle mekik dokur var oluşunda.Benim içimede işleyen aşkın azad etmediği bir teslimiyettir.Yalnız yaşıyıp,yalnız sürdürememek bir ömrü,kavuşmaya hasret bırakmak zamanı.İşte bu en zoru dikenli yaşantının.Vucudunuza binlerce bıçağın saplandığını düşünün,hissetmeye çalışın...Metalin hücrelerinize verdiği o kaçınılmaz soğuk acıyı.Aşk böyle yakıyor beni işte.Üşüyen bedeniminin aleviyle yanan ruhumun tek başına dansı gibi aynı boşlukta süzülüşleri.Aşk dile gelse neler söyler kimbilir bugün söyleyeceklerim bunlar.Yarınsa hangi kelimeler çözülemeyen bu sevdanın yapbozunda parçalar olacak bilemem.Hangi cümleler bu kısır döngü halini betimler hiç bilemem.Bildiğimi düşündüğüm şey bu hikayenin yarında devam edeceği.Henüz üç noktayla sonlanıyor zaman kavramı benim için...