KADIN

Kadın, erkeğe göre daha hassas yaratılmıştır. En güçlü görünen kadının bile güçsüz olduğu tarafları vardır. Sevgi, güven, destek, anlaşılmak… Tüm kadınların ihtiyacı olan duygulardır. Her ne durumda olursa olsun bunların karşılanması, kadının her yerde başını dik tutup vakarlı ve güvenli olmasını sağlar.
Kadın her şeyden önce bir bireydir. Erkek tarafından bir meta gibi kullanılan ve bu duruma izin veren kadın kişiliksizdir ve kendine saygı duymayı ya hiç öğrenmemiş ya da unutmuştur. Tabii kendine saygı duymayan bir kadına başkasının saygı duymasını beklemek de komik olur. Böylesine çirkin bir durum insan olarak yaratılışa aykırı ve yanlıştır.
Bir kadın erkeğinden neler bekler? Kadın, paylaşım bekler. Bir çatı altında birlikte yaşadığı müddetçe, hayatın getirdiği zor ve kolay her ne olursa olsun birlikte paylaşmanın zevkini yaşamak ister. Paylaşım kadının yükünü azaltmakla kalmaz öyle ki çoğu zaman kadın, paylaşıldığında yükünü hissetmez bile. Tatlı dil ve güler yüz, her insan için olduğundan daha önemlidir kadın için. Hassastır çünkü ince ruhludur çoğu kadın yaratılışı gereği ve güven… Her şeyden önce gelen… Kadın, güvenmek ister. Evlilikte, alışverişte, muhabbette her konuda, her durumda aradığı güvendir.
Kadın muhakkak ki her toplumda değerlidir ancak Türk kadınının yeri başkadır tarih boyunca. Kutsal bir konumdadır. Türk kadını zaten cefakâr, vefakâr, vericidir. Aileyi derleyip toparlayan, güçlü ve erdemli olandır. Kabul edilenin aksine var olan uygulamalar yok değildir ama hiçbir kadın zulmü hak etmez. Hiçbir insan zulmü hak etmez. Kadın, anadır, bacıdır, eştir, evlattır. Her yaşta kadının görevi ağırdır.
Türk kültüründe erkek kadının bir adım önündedir. Bu nedenle kadın bir bakıma çocuk gibidir. Belki de kadının erkeğe naz yapması bundandır. Kadın kocasından bir çocuğun ana ve babasından beklediği şefkat ve sevgiyi bekler. Kadın ruhu incedir, hassastır. Erkeği tarafından onurlu bir şekilde korunup kollanmak hakkıdır. Bu güzellikleri bulamayan kadın muzdariptir.




Bir kadın kocasından eziyet görüyorsa, için için dertlenir. Duvarı, nem öldürdüğü gibi, kadını da gam öldürür. Bir gün içi boşalmış ağaç gibi birden bire göçüverir. Hâlbuki pek çok kadının eşinden veya kendisine kan bağıyla yakın olanlardan, hatta konu komşu iş yerindeki arkadaşları dâhil hepsinden beklediği bir tek güler yüz, tatlı dil, biraz yakınlık ve hoş sohbettir.

Kadın yaratılış itibariyle kıymetlidir. Sevgili peygamberimiz cennet anaların ayağı altında demiştir. Bu söyleyiş kadınlarımızın kıymetli olduğunu ifade eder. Dinimiz kız çocuklarına ayrı bir önem vermiştir. Birkaç kız çocuğu olup da onları güzel ahlak üzere yetiştirenler cennetle müjdelenmiştir. Biz yirmi birinci asırda, modern toplumda hala kadın hakları için mücadele veriyoruz. Aslında hak, her bir bireyin hakkıdır. İnsan, kadın-erkek diye ayrılmamalı, kimse kimseye üstünlük sağlayamaya çalışmamalıdır.
Rabia BARIŞ