Sen aklımızı koru ya rabbi…
Muhteşem yüzyıl dizisinde karakter psikolojilerine bakarsak şöyle bir durum çıkıyor ortaya, gel gelelim günümüzde çok farklı durumlar yok orası ayrı…Neyse yıl 1520 ler elektrik yok,telefon yok,teknolojiye dair olan ipod-netbook-notebook-iphone- v.s. yok ! iletişim fermanlar ile mektup ile yapılan dönem…ve daha aydınlığa 360 yıl var…!
Gerçi elektrik olmadan da oluyor göreceğini görüyor herkes…
Bütün günün özetine bakarsak kim kimin kuyusunu nerde kazsa da üzerine hangi tohumdan atsa durumu…
Yalanın bini bir para…riyakarlık dört başı mağrur,ve vefa malum İstanbul da semt adı
Aşk desen var,para dersen var ama harcayacak ne var o pek belli değil..!bütün günü sarayda geçen ama kuşağından altınları sikkeleri eksik olmayan bir sürü zat-ı muhterem…
Fesatlık,laf taşıma,art niyet desen diz boyu,desek ki taht kavgası arkadaş herkes tuttuğundan mesul oda değil taht belli varisi belli…
Yok yok aslında oda belli değil kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir halvet ortamında insanların birbirine vermekten şeref duydukları bir zaman dilimi de var nitekim!
Zinhar yanlış şeyler gibi gözükse de 1520-2012 çok bir şey değişmemiş hayatımız da !
Fol yok yumurta yok taa o dönemden kalma bir sözmüş oysa…
Zavallı daye hatun,garibim Nigar kalfa,ey sümbül ağa…ya sen gül ağa!yarım yamalak halimiz diye başlayan her lafın sonrasında aşağıdan yukarı göz süzmelerin yok mu öldürür adamı
Ana-evlat ilişkisi desen sultan Süleyman da olsan fark etmiyor işte…
Mum kokulu kadınlar filmi aklıma gelmiyor desem yalan olur onlarca mum arasında dolaşan uyuyan kalkan nefes alan kadınlar…o dönem aromatik kokulu mum var mı idi bilmiyorum ama oldukça ağır koktuğu kesin.
Neyse gelelim konumuza…
Deli miyiz acaba! Akl-ı selim olmak lazım yaşadığımız yer sarayda olsa gece de konsa şöyle saray dışına bir avluya
Sen aklımızı koru yarabbim aşk iş kariyer para her ne varsa…nasip eyle kullarına…
E malum boşuna her köşe başında açılmıyor ASPAVA lokantaları
Doğrumudur bilmiyorum açılımı amma …
Allah Sağlık Para Aşk Versin AMİN !

A.B.2012