Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Tameris nefin
Tameris nefin

sosyopat

Yorum

sosyopat

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

829

Okunma

sosyopat

Elleri ağzındaydı önce susması içindi bu hareket, çan çekişlerin ona haz verdiğini anlayana kadar… Ellerini daha fazla bastırdı yüzüne, kurbanın gözleri âdete yuvalarından çıkacak gibiydi ‘oh tanrım ne büyük bir zevk!’ diyordu içinden, gülerek o anın büyüsünü kaçırmaktan korkuyordu. Ama yüzünde ki tebessüm kurbanın daha fazla çırpınmasına neden oluyordu. Kahkaha atıyor. Adeta kurbanıyla oynuyordu… Biranda annesinin sözü geldi aklına ‘yemeğinle oynama’…

Boğazını sıktığı kurbanını bir çırpıda öldürmüştü. Elinde ki bıçakla kafasını gövdesinden ayırdı özenli hareket ediyordu… Bütün vücudunu parçalara ayırdı genç kızın. Kafasını bir tencereye koyduktan sonra kaynatmaya başladı. İç organlarını poşete doldurdu ve garajında beslediği köpeklere bir ziyafet çekti onlarla… Parçalara ayırdığı bedeni özenle paketleyip buzdolabına yerleştirdi. O sırada ocakta olan kafatası artık pişmişti kurbanın gözleri tencereye akmıştı. Bunu görünce iyice iştahı kabardı ve yemeğe başladı… Karnını doyurduktan sonra bu kafatasını da diğerlerinin yanına özenle koydu.

Kendini daha dinç ve daha zinde hissediyordu artık. Güzel bir duş ve bakım onu daha iyi yapacaktı odasına cıktı üzerine değiştirdi ve süslenmeye başladı… Ama olmuyordu eksik olan bir şeyler vardı ters giden bir şey! Yeni bir kurban, yeni bir kurban daha gerekiyordu…

Yeni kurbanın saçları kızıl gözleri mavi olacak ve sokak fahişesi olacaktı çünkü artık kendini tanımlıyor ve eksiklerini bulmayı öğrenmişti…

Her öldürdüğü kadın kadar kadınsallaşacak ve bir kadın gibi davranabilecekti… Aslında kadın olmakta istememişti. Ama olmalıydı yoksa annesi onu sevmeyecekti. Kadınları bu yüzden pişirip yiyor ve onlar gibi olmak için her gün tanrıya dua ediyordu ve yaşlı annesinin yanına gidip özür diliyordu. Birkaç kurbana daha ihtiyacı vardı sadece sonra her şey isteği gibi olacak ve annesi onu affedecekti iyi bir çocuk olduğunu kanıtlayacaktı. Mesela arabalarla oynadığı için annesinden dayak yemeyecekti. Ya da bir erkek gibi yürüdüğü için. Birkaç kurban kalmıştı onları öldürdüğünde annesi de oda artık mutlak huzura erecekti…

Sonuncu kurbanını bulduğunu anladığında, kendi oluvermişti. Erkek olduğunu hissediyordu, aslında onları öldürürken… Acı gerçek buydu aslında o hiç bir zaman kadın olmak istememişti aksine kadınlardan da ve en başta o ihtiyar annesinden nefret ediyordu… Asla kadınları öldürmekten vazgeçmeyecekti… Erkek doğduğu için suçlanmıştı adeta annesi tarafından… Annesi o küçük bir çocukken saclarını uzatıyor bir kız çocuğu gibi topluyordu, onu kız kıyafetleriyle süslüyordu. Kimse bilmedi onun bir erkek çocuğu olduğunu masala hiç âşık olamadı ve hiç sevilmedi çünkü erkek gibi davranıyor ve çirkindi…

16 yaşındayken annesine erkekliğini kanıtlamak için kendi öz kardeşine tecavüz ettiğinde herkes şok geçirmişti o olaydan sonra oturdukları bölgeden ayrılmak zorunda kaldılar yıllarca ıslah evinde kaldıktan sonra çıktı ve annesinin yanına döndü. Annesi ona ‘beni dinlemediğin için tanrı seni cezalandırdı’ dedi. O günden sonra annesinin sözünden çıkmayacağına dair bir söz verdi ve bir sürü dua okudu tanrı tarafından affedilmek için. 35’i aşkın kadın öldürdü… Ve öldürmeğe de devam edecekti kadın olmak için değil onlara acizliğini hatırlatmak için. Kadınlara gücünü göstermek için, her gün daha da fazla his uyanıyordu içinde… Kardeşine tecavüz ederken aldığı hazzın misli mislini alıyordu… Tiz kahkahaları hıçkırık oluyordu boğazında kan havuzunda yüzer gibi… Kanla günah çıkarıyor arınıyor ve huzura davet yapıyordu… Kendini acıların son durağı olarak nitelendiriyordu aslında…

Son kurbanı bir fahişeydi ve ona bu ölümün hazzını tattıramadı… Yakalanmasına neden o oldu o fahişe… Soruşturma da neden? Pişman mısın diyen polise: ‘o kaltak beni yakalatmasaydı kanımın son damlasına kadar devam edeceğime yemin edebilirim’ dedi. Ve bir daha konuşmadı. Katilin evi arandığında tüyler ürperten bir manzarayla karsılaştılar. Ev ceset kokuyordu her gün özür dilediği annesi yattığı yatakta ölüydü. Bir avuç bez parçası ve bir yığın kemikti sadece, birçok kafatası ve üzerine yazılmış lanet sözcükleri vardı… Yakalanmasından 3 ay sonra idam edildi…

Son sözü ise şuydu:

öldürmek bir sanat ise, en büyük sanatçısı benim!

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sosyopat Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sosyopat yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
sosyopat yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL