6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1210
Okunma
Köyde , boş zamanlarımızda bilye oynayıp zamanımızı değerlendiriyoruz.
Çok uzaktan nişan alıp , bilyayı alnından vuran benimle beraber Talip diye bir arkadaşım
var.Benimle oynayan,oyun başına bir bilya kaybetmek zorunda kalıyor.Çoğu zaman oyuncu bulamıyorum.
Üç kutu bilyam var.
Birinci kutuda , hiç kullanılmamış , içlerinde değişik renk ve motifler olan bilyalarım.
İkinci kutuda , biraz kullanılmış bilyalarım .
Üçüncü kutuda , çok kullanılmış,her tarafı berelenmiş bilyalarım var.
Canım sıkıldıkca , bilyaları odaya seriyor,sayıyorum.
Birinci sınıf dediğimi,ikinci kutuya,ikinci sınıf dediğimi birinci kutuya koyuyorum.
Ablam , benden 8 yaş büyük.
Evin genç kızı.
Bilyalarla oynamamı istemiyor.Ortalıkta görürse alıp saklıyor.
O nun korkusundan , bilyaları saklamak için çok emin bir yer bulmak zorundayım.
Oturma odamızın tavanına birer metre ara ile, yuvarlak çam ağacından , kabukları
rendelenmiş kalaslar uzatılmış,üzerlerine çam ağacından biçilerek rendelenmiş
tahtalar çakılmış.
Odamızın 50 cm kalınlığında kerpiçten örülmüş duvarları vardı.
Yola bakan duvara iki tane pencere açılmıştı.
Pencere içleri odaya doğru gittikce genişliyor,duvar kalınlığı kadar , rendelenmiş tahtalarla , kapağı açılmış kutu biçiminde kaplanmıştı.
Atlayıp pencereye çıkıyorum.
Bilya kutularını kalas ile tahta arasına sıkştırıp aşağı atlıyorum.
Taban , 2 cm kalınlığında tahtalarla kaplı.
Akşam ezanı okunmuştu.
Ablam , bir elinde bir güğüm su ,kolunda havlu ve leğeni getirerek ,babamamın abdest almasını sağlıyor.
Babaannem , namazlığı serip namaza başladı bile.
Pencereye çıkıp bilya kutularından bir bilya aldım ve yaklaşık bir metre yüksekten
aşağı atladım.
Tabandan , tahta çakılı olduğu için, GÜÜÜM diye bir ses çıktı.
Arkası bana dönük vaziyette namaz kılan ve benim atlayacağımdan haberi olmayan babaannem , HÜÜÜÜÜP diye bağırıp küt diye bayıldı düştü.
(Babaannem , habersiz korktuğunda böyle bayılıp düşerdi.)
Oğlum Mehmet,pabuç pahalı dedim kendime.Arkana bakmadan,son hızla odayı terket dedim ve fırladım odadan kaçtım.
Babam beni yakalayamadı.Yakalasaydı,biricik anasını bayılttığımın acısını benden
mutlaka alırdı.
O akşam ,büyük ablamın evinde yattım.
Ertesi gün ,bir elçi gönderip babamın evde olmadığını öğrendim ve eve girdim.
Babaanneme sarıldım öptüm.Özür diledim.
Babaannem beni çok severdi.Bütün suçlarımı üzerine alır,
-Osman ben yaptım derdi amma , babam onun yaptığına nedense hiç inanmazdı....