Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
dilasa
dilasa

OF...OH

Yorum

OF...OH

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

808

Okunma

OF...OH

Of....

Tüm sıkıntıları göğsünde atıyor...
Her bir atışı kalbinin derinlerinden bir sızı...Son zamanları dünyasının...Kaç gündüzü geçmişti bu alemde karanlıklar içinde...Kaç gecesi aydınlatmıştı ruhunu bilemiyordu bilemezdi...An’dı...Her şey bir an....Bir zaman ki yılları içinde toplayan küçük bir an...Nasıl ki bir hücrede yaşardı bir dünya, işte öyle bir şey gibiydi an... Geçip gidenlere dayanmak istedi ama çürümüş bastondu artık biriken anlar,geçmişe dayanmak ne kadarda boş bir hayaldi...

Peki yıllarca birlikte olduğu yakınları ne kadar yakındı ona?...Ne idi üstüne alabileceği kalbinin?...Neydi gözlerini sonsuza denk ayıramıyacağı? ...Yıllarca birikenler hep evhamları olamazdı...Bir kaç kırıntısı olmalıydı hayatından, içine süzülüp çıkmayacak ve o an onunla kalacak olan...

Yıllarca birbiri ardınca yaşadıkları, uçurumlarından birer birer düşmüş ağırlıkları mıydı ?...Hafiflemiş miydi ki?...Hayır...Sadece mavi ışıklı bir kelebek yine döne döne gelip kondu bu kez de kalbindeki hisler üstüne..Kitabının üstüne konuşuna benzer dönüşü ile... En çok tutunabileceği ân üstü anısıydı o....Ve hiç ihmal etmediği, her gün defalarca adımladığı ibadetgahından ruhuna sızanlardı kelebeğine eşlik eden kalıcı renkleri...


Ve neydi ki onu işte tam da bu an muhtaç etmeyecek olan?..Hatırladığı hayat gailesi, çırpınmaktı başkasına muhtaç olmadan...Son an....Tek başına ...Hayalleşmeye başlarken geride bıraktığı insanlar, neydi onu yalnız bırakmayacak, tutacak olan...

Oh , bir ferahlıktı ,anlamaktı önceden...Sınavın en tatlı anıydı cevapların iş görmesi....

İşte dimağında biriktirdiği cevapları sızdırmaya başladığı an, mis kokuların mecaziliğinden sıyrılmaya başladığı andı....Lezzetin tarifini öğrendiği dünyadan tadını aldığı yerdeydi...Biriktiği yerden çıkmayı bekleyen gerçekleri, geçen onca şeyin yalanlığına en gerçek şahitti....Öğrenip de tadını merak ettiğini tadarcasına diliyle dudaklarını yaladı...Burnundan soluduğu yakıcı bir oksijen karışımı değildi artık...Soluduğu sıkıntısı değildi artık hayatın.....

Çiçekler döküldü göğsüne onlarca küçük küçük ...Rengarenk...Koridorun başındaki karanlık geride bıraktıklarının gözlerini kamaştırırken, ağrıtırken, o ise koridorun sonundaki aydınlığa binmiş, hızla uzaklaşmaya başlamıştı bile ...Işık hüzmesi...Ruhlar alemi...Hayalet dünyada iken hiç hissetmemişti gerçek aleminin bu neşvesini...Acıdı geridekilere....Giydiği bu yeni beden elbisesi içindeki kuvvetle bu kez sonsuza dek diri idi...
Son bir kez dönüp baktı geriye...


Oh....

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Of...oh Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Of...oh yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
OF...OH yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL