SIFIR
Bilmem sıfırı tanır mısınız?Rakamların içinde en kolay ulaşılanıdır kanımca.Boşaltın ceplerinizi,çıkarın üstünüzdekileri,dağıtın kafanızdakileri ya da kaldırın yapay ahlak perdenizi,işte oradadır sıfır.
Daha önceden önüme koysalardı sıfırı,herhalde bakar –dururdum yüzüne anlamadığım kadar.Belki de koymuşlardı,bir kır çobanının torbasına kır çeşmelerinden doldurup.Belki de –sınırsız bir ışık—örülmüştü çemberine daha biz anlamadan çok önce.O sıfır ki inadına büyük,evreni kapsayan.Mükemmel-katışıksız bir sevda.Özsel bilgi pınarı.Hiç kimseden ne bir paye ister,ne de bir nişan.Onun dereceleri olmadı hiçbir zaman.Kazanmak gibi bir lüksü de yoktu zaten.O itişip –kakışmadan diğer rakamlarla, ilkesini korudu en başta.Hiç kirlenmeden zamanımıza uzanan mükemmel bir olgu. Bütün konuklarına kapıları açıktı her zaman.Bir onur sorunu olmadığından,hiçbir düşme korkusu da yoktu .
O benim varoluşumu içinde gizleyen,şiirimi uyutan ve beni yutacak olan ölümcül dostum.Kendi sessizliğindeki evrensel dolaşımlarında hiçbir objeyi rahatsız etmemiş,dokunmamış ya da vatansız bırakmamıştır.Rahatsızlık vermesin diye,ipeksi kanatlarını bile çırpmamıştır.Ortasına yüklenen yüklerin,bunca yüklerin,hakaretlerin onu bir bombaya dönüştürmeyeceğinden nasıl emin olabiliriz.

İRFAN ÇELİK