Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Fuat Türker
Fuat Türker

İnancın Reklamı mı, Din Propagandası mı, Tebliğ mi?-I

Yorum

İnancın Reklamı mı, Din Propagandası mı, Tebliğ mi?-I

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

883

Okunma

İnancın Reklamı mı, Din Propagandası mı, Tebliğ mi?-I

İnancın Reklamı mı, Din Propagandası mı, Tebliğ mi?-I

Bir TV programında Darwinist bir bilim adamının Müslümanlar hakkında söylediği, ‘inancının reklamını yaptığı’ ifadesi ve bir yazıma gelen okur yorumu nedeniyle tebliğ konusunda yeniden yazmak istedim.

Kur’an konusunda bilgisiz ama kendince fikir sahibi olan okur, cehalet örneği olan yorumunda beni insanlığa en büyük kötülüğü yapmakla suçluyordu. Suçum da şu: Dinin propagandasını yapmak. Hatta “peygamberin görevini üstlenmişsin, bu rolü oynamak istiyorsun ki bu da çok günah” diye ekliyordu. İnsanları ve çevremi kötü etkilediğim için suç ve günah işlediğim konusunda beni şiddetle uyarıyordu (!)

Peki Kur’an’da bu konuda ne buyruluyor: “Rabbinin nimetini durmaksızın anlat. (Duha Suresi, 11) Bu emrin muhatabı tüm Müslümanlar’dır. Peygamberimiz (sav) gibi Kur’an ahlakını yaşamak ve yaygınlaştırmak hepimizin sorumluluğu. Sadece, Resulullah gibi giyinerek, onun sevdiği yemekleri yiyerek değil, onun gibi yaşayarak onun sünnetini gereği gibi ihya edebiliriz.

İnsanları Kur’an ahlakına çağırmak, onlara ölümü, ahireti ve hesap günü Allah’ın huzurunda yapayalnız sorgulanacaklarını hatırlatmak her Müslüman’a farzdır. Özellikle yaşadığımız ahir zamanda en büyük problem iman zafiyetidir, imansızlıktır. İmanı dışında, sahip olduğu hiçbir şey insana ahirette yarar sağlamayacaktır çünkü…

Tebliğ, ihtiyaç içindeki herkese yapılır. Dini, inancı, fikirleri, görüşleri, mesleği, kariyeri, giyim tarzı her ne olursa olsun ayrım yapılmaz. Mümin iyilikleri yalnızca tavsiye eder, hidayet Allah’tandır. Güzel sözle yapılan daveti reddedildiğinde, mümine düşen, Allah’ın buyruğu gereği "Sizin dininiz size, benim dinim bana." (Kafirun Suresi, 6) demektir.

Dolayısıyla tebliğ ne Allah ile kulu arasına girmek, ne de insanlara inanç konusunda baskı yapmak değildir. Tebliğden kaçınmak ya da çeşitli nedenlerle ayrımcılık yapmak, insanları dinsizliğe, din düşmanlığına, deccale, dolayısıyla da cehenneme itmektir.

Samimi Mümin Ücret Talep Etmez

Müminin tebliğ karşılığında hiçbir beklentisi olmaz, yalnızca sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirmeyi ve Rabb’inin kendisinden hoşnut olmasını amaçlar.

Ancak Kur’an ahlakını ve müminleri tanımayan kişi, kendisine din ahlakını ciddi bir çaba ile tebliğ eden mümine ön yargılı yaklaşabilir. Birçok insan, kendi düşünce sisteminde her şey çıkar ilişkisine dayalı olduğundan, müminlerin de din ahlakını bir karşılık bekleyerek anlattığını düşünebilir. Allah için yaşayan samimi inananların yalnızca Allah’ın hoşnutluğunu gözetmelerini anlayamayabilir. Mümin, Rabb’ini anlatmaya başlamadan önce, karşısındaki kişinin endişelerini giderir; bu da onun üzerindeki sorumluluklardan biridir. Neler anlatır mümin?..

Mümin, Allah’ın Varlığının Kanıtlarını Anlatır

Allah, yarattığı her varlıkta sonsuz ilminin, aklının, gücünün kanıtlarını insanlara gösterir. Birçok Kur’an ayetinde de yarattığı varlıklar üzerinde derin düşünmeye ve ibret almaya çağrıda bulunur.

Vicdanını dinleyen insan için Allah’ın varlığı çok açıktır. Ancak birçok insan yıllarca Allah’ı inkar yönünde telkin aldığı için bu konuda kuşku duyar. Önyargılarını ve bağnazlıklarını kırmak için onlara, varlıklardaki mucizevi detayları anlatmak, Allah’ın varlığına dair kanıtlar göstermek, bu varlıkların asla rastlantılarla meydana gelemeyeceğini açıklamak etkilidir.

İman hakikatleri, insanın, Allah’ın kudretini takdir etmesine vesile olur. Böylece kişi, Allah’a karşı sevgi ve yakınlık hisseder ve bu sevgiyi yitirmekten içi titreyerek korkar. İşitir, öğüt alır.

Henüz Allah’ı tanımayan ve iman etmemiş olan insana ibadet konusunda detaylı bilgi vermek veya ibadet teklifinde bulunmak yanlış olur. Kişi öncelikle kuşku duymadan Allah’ın varlığına kanaat getirmeli ve iman kalbine yerleşmeli. İbadetler zaten arkasından gelecektir.

Ciddi bir çaba gösterilirse, acz içindeki bu göremeyen kişiler -Allah’ın dilemesiyle- gaflet uykusundan uyandırılabilirler. Etrafında gördüğü kusursuz sistemlerin rastlantılar sonucu oluşamayacağının bilincine varan bir insan için ise, dinsizlik tehlikesi ortadan kalkar. Böylece Allah’a iman eden insan, O’na karşı sorumlu olduğunu ve artık yaşamını O’nun hoşnutluğunu amaçlayarak sürdürmesi gerektiğini kavrar.

Devam Edecek inşaALLAH...

Fuat Türker

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İnancın reklamı mı, din propagandası mı, tebliğ mi?-ı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İnancın reklamı mı, din propagandası mı, tebliğ mi?-ı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İnancın Reklamı mı, Din Propagandası mı, Tebliğ mi?-I yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
8.2.2012 09:09:36
10 puan verdi
İdeoloji gözlüğüyle dine bakan biri ne görebilir.
İsmet ÖZEL'in dediği gibi ideoloji birbirini aldatmak suretiyle ayakta kalan bir yoldur.
İslam ise hem iyiliği emretme, hem de kötülükten men etmek suretiyle kendini ve toplumu ihya yolunu seçmiştir. İşte bu yüzden o tip kimselerle anlaşma mümkün olmaz.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
8.2.2012 08:02:43
insanlara doğru yola göstermek zordur
şeytan dolaşıyor durmadan aldatmak için
Allah razı olsun siz yazmaya devam edin alan alır
saygılarımla herdam
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL