7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2154
Okunma

Ara başı çorbası.
Siz okuyucularıma, bu günlerde Anadolu’da Yozgat Urfa gibi daha nicelerinin bizim yöremizin kış yemeği dediği Ara başı çorbasının gerçekte kimin çorbası, olduğundan bahsedeceğim.
Bu ara başı çorbası, yanında yenen pişmiş hamuruyla, çorbasıyla Karaman oğlu Mehmet bey zamanından bu yana, Taş eli platosu halkı tarafından yapılan bir kış yemeğidir.
Daha çok avcıların düzenlediği sıra gecelerinin baş tacı olup, soğuk dondurucu karlı kış gecelerinin sıcak bir içeceğidir.
Yıllar önce bu çorba bu yörelerde, bu sıcak yemeğin içinde keklik eti kullanılırdı. Eskiden Taş elindeki dağlarımızda bolca bulunan kınalı keklikler dağlardan avlanır ve avlayan avcılar soğuk kış gecelerinde kendi aralarında toplanarak yaptıkları sıraya dayalı eğlence gecelerinde bu keklik etinden yapılmış ara başı çorbasını içerlerdi.
Keklik etinden yapılan bu ara başlı çorbasının, tadına doyum olmazdı. Çünkü keklik eti çorbanın içinde lif, lif dağılır ve damak tadına daha güzel bir tat verirdi.
Ne yazık ki, bizim dağlarımızda zamanla yeteri kadar keklik kalmaması sonucunda bu çorbanın içine daha sonraları köy horozu eti konmaya başladı.
Köy horozu eti aslında keklik eti kadar olmasa da, çorbada verdiği tadıyla çorbaya güzel bir damak tadı verebiliyordu.
Aradan yıllar geçti köy horozu da bulunmayınca sıradan tavuk etleri, hindi etleri gibi çok çeşitli kümes hayvanlarının etleri de kullanılmaya başlandı.
Anadolu’ nun çeşitli yöresine Taş eli yöresinden yayılan bu sıcak ve acılı kış günü çorbası yanında yapılan hamuruyla birlikte bu günlerde bazı iller ve bazı yöreler tarafından kadim kendi yemekleri imiş gibi gösterilmektedir.
Bu da bana kalırsa, Toros dağlarında yaşayan Taş eli yöresi halkına yapılan büyük bir haksızlıktır.
Benim buradaki isteğim, yani dileğim bu konularda görsel medyalarda durmadan bu yemek hakkında şuranın yemeğidir buranın yemeğidir diyerek medyada ahkam kesenlerin konuşanların Taş eli yöresinde, yaşayan yaşlı halklar arasında’ da, bir inceleme araştırma yapması “ARA BAŞI ” çorbasının tarihini ve gelişme aşamasını bu yörede soruşturması ve gerçeği bulmasıdır.
“SEZARIN HAKKINI, SEZARA VERMEK GEREKTİR”
Sanırım işte o zaman bu çorba hakkındaki gerçekler daha doğru anlaşılacaktır ve gerçek hak adalet yerini bulacaktır.
Kırk elli yıl önce büyük bir zevkle kış gecelerinde içtiğim İÇİNE tahta kaşık salladığım ve içinde kaybolan hamuru aradığım ve sonra içinde keklik eti olan, bu lezzetli çorbanın yapılmasını annem annesinden, ninem ninelerinden öğrenmiştir ve yüzyıllardır bu bahsettiğim yörede yapılan bir kış yemeğidir.
Saygılarımla
A.Yüksel Şanlı er
03 Şubat 2012-02-03
Ermenek