Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
hüseyin adem tülüce
hüseyin adem tülüce

SONSUZLUK DERYASINDAKİ BERRAKLIĞIMIZ

Yorum

SONSUZLUK DERYASINDAKİ BERRAKLIĞIMIZ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

889

Okunma

SONSUZLUK DERYASINDAKİ    BERRAKLIĞIMIZ

SONSUZLUK DERYASINDAKİ BERRAKLIĞIMIZ





Bir gece yarısı sessiz ve soğuk sokaklara apansızca çıkıp yıldızlı bir semaya yaldızlı hayatlar kadar heyecan verici köklü sözler bırakmak kara olan geceyi aydınlatır. Ve kalbimiz kendi sınırlarında kalarak sınırsızlığa açılmak için her şeyi olduğu gibi görmek ister. Kendimize,hayata ve tüm aleme dair bir şeyler düşünmek ve hissetmek zor,zor olduğu kadarda hakikate daha yakın ve daha bitişiktir.

Alemin tam ortasına bırakıp varoluşumuzu,yıldızlarla ay’la geceyle ve yalnızlığımızla insanlığımıza dair söyleşmek,bizi yaratılmış olmanın tam ortasına çırılçıplak ve sükunetle bırakır.

Yaşanan hayatla kendimiz arasındaki engelleri kaldırıp hayatla ne yapmaya çalıştığımızı,hayatın bize ne yaptığını ancak “bütünüyle insan olmanın” ne kadar güç ve önemli olduğunu anlayarak daha da önemlisi Allaha sığınmanın ve dayanmanın gerekliliğini kavrayarak anlarız. Varoluşumuzu Allaha açarak kendi anlamımıza ulaşmaya çalışırız.

Sadece Mantığımızı,aklımızı ve düşüncelerimizi kullanarak hayatın ve insanlığın neresinde durabiliriz. Yaratılmışlığımızın yarımlığını,belirlenmişliğini nasıl açıklayabilir ve anlamlandırabiliriz?

Yürüyen hayat kendisini mantığımıza,düşüncemize ve aklımıza ne kadar dayatıyorsa ancak o kadar düşünebiliyoruz. Hayatla büyüyor,hayatla konuşuyor,hayatla koşuyor,hayatla tutuyor ve sonunda farkına vararak veya varmayarak hayatlaşıyoruz.Ve kendiliğimize ihanet ederek kendiliğimizi terk ediyoruz.

Hayatın içinde,hayatın mantığı ve dili ile varoluşumuza yani kendiliğimize cevaplar ve çözümler bulamayız. Çırılçıplak ve yalnız kalmış yaratılmışlığımızı “dünya imkanlarıyla” giydirip,aldatamayız,süsleyemeyiz ve oyalayamayız. İç dünyamızın neresinde ne var,neresinde ne yok,fazlalıklarımız ve eksikliklerimiz neler,Ruhumda hangi hastalıklar uyuyor veya bu hastalıkların hangileri iş başında?

Ancak dingin ve vahyin arınmışlığındaki bir ruhla,Yaratıcının sonsuzluk deryasında kendi berraklığımıza varabiliriz. O zaman sessizliğimizin içinde mahfuz olan sesimizi duyabiliriz. Kimsesizliğimizin derinlerindeki kimliğimizi bulabiliriz.

Kendi hayatımızın damarlarını yani aslını yakalamak adına “karışıklığı,tükenmişliği ve bulanıklığı” bir tarafa bırakıp Yüzümüzü ve fıtratımızı Yaratıcının işaretlerine dönebiliriz. Acı, dert ,sıkıntı nereden gelirse gelsin diz çöküp yese düşmek ,pes etmek yerine bunları bizi Yaratana açıp Varoluşumuzu O’nda sükunete erdirebiliriz.

Ve fakat hayatın her tarafında köhneleşmiş yorumlar ve sorgulanmayan yaşamlar varken bunların içinde ne kadar ruhumuzu Yaratıcıya açabilir ve sükunete erdirebiliriz.

Gündelik hayatın içinde,hayatın kelimeleri,kavramları,sesleri,nefesleri ile sonsuz olanın varlığını ne kadar seyre dalabiliriz.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sonsuzluk deryasındaki berraklığımız Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sonsuzluk deryasındaki berraklığımız yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SONSUZLUK DERYASINDAKİ BERRAKLIĞIMIZ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL