MASALLAR
HOROZU ÖTEN YER ILE BACASI TÜTEN YER



Bir varmış, bir yokmuş,evvel zaman içinde kalbur saman icinde,uzak bir köyde bir aile yaşarmış, Ayşe adında kücük bir kız annesi, babası mutlu, mesut ,kücük bir evde geçinir giderlermis, Ama Ayşe´nin annesi hastalanıp ölünce mutluklarıda kalmamıs, Babası yeniden evlenmis,Ayşenin üvey annesinin de bir kızı varmış, Fatma adında, Ayşe ve babası ne kadar iyi niyetli ise üvey anne ve kızıda bir okadar kötülermis,Üvey anne Ayşe yi hic istemiyormuş,her gün kocasina dert yanıp onu oramana götürüp bırakmasını istiyormus, Adam artık dayanamamış karısının dırdırına ve Ayşe yi ormana götürüp birakmaya karar vermiş, Bir aksam kızına, kızım yarın seninle ormana odun kesmeye gidecegiz ,erken kalk hazırlan demis, Ayşe sabah erken kalkıp hazırlanmış, Babası ile düşmüş yollara az gitmisler uz gitmisler dere tepe düz gitmişler ve ormana gelmisler, Ayşe´ye babası biraz azık verip kızım beni bekle ben odun kesip geleyim demis, Babası yanında gedirdigi su kabaklarını uzakda bir agaca baglamış,böylelikle rüzgär esdikçe,kabaklar sallaniyor agaca vurup ses çıkarıyorlarmış, Ayşe´de babasını odun kesiyor sanıyor,isi bitince gelir diye bekliyormus,
Aksam olmuş hava kararmış ama babası gelmemis, Ayşe merak edip aramaya baslamış ama bulamamış, Kabakları görünce anlamişki,odun kesen babası degil agaçdaki kabakların çıkardığı sesmiş, Karanlıkda şimdi daha çok korkmuş ve üşümüş, Babasına kızamamış, çünkü babası böyle bir sey yapmazmış, üvey annesi olmasa diye düşünürken yorgun oldugun fark edememiş, uykuya dalmış,sabaha dogru uyanmış,ve yola koyulmuş,Kalacak bir yer ve yemek bulması lazım oldugunu anlamış, epeyce yürüdükden sonar iki tane ev görmüs,Birinde horozlar sabah oldu diye ötüyorlar diyerinde ise bacadan duman tütüyormuş ,Ayşe duman tüten eve gitmeye kara vermiş,cünkü hem ısınır hemde karnını belki doyura bilirmis, Bu evde kediler kalıyormuş,kapıyı çalınça,kapı açılmış, Ayşe onlara başından gecenleri anlatmış onlarda, Ayse ye acımış, içeri almışlar,Karnını doyurup,ısınması için ocaga daha cok odun atmışlar, Ayşe kedileri cok sevmis onlari okşamış ve yardım ettikleri icin tesekkür edmiş,o gece orda kalmış sıcak bir ev ve yemek buldugu icin Tanriya sükür etmiş,babasını bulması içinde yardım etsin diye yalvarmış

Kediler cok hisli hayvanlar olduklari için gece konuşup, Ayşe kıza yardım etmek istemişler,Evlerinde sakladıkları,Altınları, diğer kumaş ve güzel eşyaları, Ayse’ ye vermeyi ve onu babasına göndermeyi ailece kabul edmişler,Ertesi gün Ayse ye bunu anlatmışlar,bir arabanın üzerine bütün hediyelik eşyaları, altınları, koyup Ayşe’yede, yolu tarif edip göndermişler,Ayşe çok sevinmiş,babasına gidecegine hem artık üvey annesi kızamazmış, ona bir sürü hediye ve altın götürüyormuş, Ayşe kedilerin ne kadar iyi olduklarını düsünüp onları hiç unutmayacagına kendi kendine söz vermiş,Aksama dogru babasının evine yaklasmış,onu gören evin köpeği çok sevinmiş ve havlayıp herkese haber vermiş, Üvey anne ne oluyor diye dışarı çıkıp bakınca ne görsün bir arba üzerinde Ayşe kız ve bir sürü altın,hediyeler, Köpegi kovalamış, pis hayvan diye ve kendi kendine inanamamış, gördüklerine
Ayşe’nin ölmüş olması lazımdı demiş, ormandan nasıl kurtuldu acaba,hem bu kadar güzel esyayı nerden buldu? Neyse üvey anne Ayşe kızı eve almış ama kendi kendine hep düsünüyormuş ,daha çok altın ve güzel seyler olabilirmiş, onlarıda istiyormuş, Hem bu sümsük Ayşe bu kadar bulabiliyorsa kendi güzel kızı daha çok şey bulabilirmiş, Gece düşünüp karar vermiş, Sabah erkenden kocasına kendi kızınında ormana götürüp birakmasını söylemiş,
Adam yazık karısının sözünü dinleyip, Fatma kızıda ormana götürüp bırakmış, Fatma da bu işe cok sevinmiş, çünkü kardeşinden daha zengin olacak ve onu sokaga atıp annesi ile çok güzel bir hayat yasayacagını hayal ediyormuş, Fatma kızın, başına da aynı şeyler gelmiş, Oda kendine ev ararken bu iki evi görmüş, birinin bacasından duman tütüyormuş, diyerinden ise öten horozların sesi geliyormuş, Fatma kiz horozlarin oldugu yere gitmeye karar vermis.çünkü horoz olan yerde insanlarda vardır bana yardim ederler beni anneme götürürler hem altınlar hediyeler ordadır diye düsünmüş, Eve yaklaşdıkça edrafına bir sürü horoz dolmuş, ona ne aradıgını buraya niye geldigini sormuşlar,Fatma kızda anlatmış başına gelenleri ama horozlar yiyeceklerini kimseye vermek istemezlermiş, Yoksa kendileri aç kalırmış,hem bu Fatma kız onları keser belki de yer diye düşünüp hep birden üstüne atlayıp Fatma kızın her tarafını yara bere içinde bırakmış ve ormanın sonuna kadar kovalamışlar,
Fatma kız her tarafı perişan aglaya, aglaya kaçarken yolda çingenelere rastlamış, ve onlar başından geçenleri anlatmış, onlarda Fatma kızı, biz sana anneni buluruz deyip kaçırmışlar, amaçları, onuda kendileri gibi dilenci yapıp ,göbek atırıp panayırlarda para kazanmakmış,
Böylece günler geçmiş ,üvey anne kızını bekliyormuş ama kızı gelmiyormuş,aradan aylar yılar geçmiş ama kızından hiç haber alamamış,Hastalanıp yataga düsmüş ve anlamışki, kızı hiç gelmeyecek belkide çoktan ölmüşdür diye düsünmüş,Hatasını anlamış aç gözlülük etmekle ve Ayse kıza kötü davranmakla, Tanrı onu cezalandırmış, Yatagında hasta ve kızını özleyerek ölmüş, Fatma kız ise kötü kalbiyle hep pis ve çirkin olarak çingenelerle yasmış, Herkez ona çirkin pis Fatma diye seslenmiş, Ayse ve babası kimseye kötülük yapmadıklari için ömür boyu zengin ve beraber mutlu yasamışlar, bu masalda burda bitmiş, onlar ermiş muradına biz geçelim yeni bir masal dinlemeye..


Yüzyıllık masallar
EMİNNUR ACAR