4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1072
Okunma
İnsanoğlu dunyaya geldiğinde aslında hırslarından arınmış saf temiz ve lekesiz gelmektedir. Ancak, zaman içinde çevresi, eğitimi, ilişkileri onu çeşitli hırslara çeşitli hatalara çeşitli cezalara yada çeşitli başarılara ve ödüllere sürükleyebilmektedir.
Tabi iş böyle olunca insanları değerlendirirken çeşitli kriterler koymak gereği ortaya çıkmaktadı.Kim istemez ki her şey dört dörtlük olsun herkes mutlu mesut bahtiyar yaşasız suç şiddet savaş ve eziyetler dunyada yaşanmasın herkes herkesi kardeşçe dostça kucaklasın sanırım bu soyledıklerıme katılmayacak bir insan yoktur çünkü kanımca yukarıda da bahsettiğim üzere insanların tümü masum hırsıs ve günahsız doğmaktadır.
Biz insanoğlunun zayıflarını hırslarını en iyi anlayan ve bize yansıtan Yüce Düşünür Mevlana Hazretleri bir değişinde ne demiştir.
- Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol
-Şefkatvemerhamettegüneşgibiol
-Başkalarınınkusurunuörtmedegecegibiol
-Yaolduğungibigörünyagöründüğüngibiol
Yani Yüce Mevlana bize aslında insan olmanın özünü anlatmaya çalışmıştır. İnsan olmanın kendine paye biçmek kendini yukarılarda görmek kendini bulunmadık hint kumaşı yapmak demek olmadığını herşeyi yönetebileceğini hiçbir şekilde sana bir hesabın sorulamayacağını düşünmek demek olmadığını vurgulamaya çalışmıştır hırslardan ihtiraslardan arınmanın önemini yardımlaşmanın şevkatin ve iyiliğin güzelliğini insanlığın özünü ifade etmeye çalışmıştır.
İnsan olmanın varlıkları; yaradılanları anlamaya çalışmak onları incelemek gerektiğinde yardım etmek paylaşmak yaşamak yaşatmak anlamak ve saygı duymakolduğuna değinmiştir.
Neden burada dunyada olduğumuzu irdelemek içinde bulunduğumuz şartları anlamak ve özümsemek daha iyiye götürmek ve herkes her varlık için bunları istemek demek olduğunu belirtmeye çalışmıştır bu dört satırlık ifade içinde .
Ayrıca insan olmanın şevkatli olmak incitmemek kırmamak yaraları sarmak sıkıntılarda yardımlaşmak paylaşmak kendin tokken komşunun aç olmadığını bilmek takip etemek demek olduğunuda anlatmıştır
Ataya anaya babaya saygıda kusur etmeden çağın gereklerini iyice anlamak ve bu gerekler ile geçmişten getirilen değerlerı kaybetmeden bunları özümsemek ve birbirlerine entegre etmek demek olduğunuda ifade etmiştir bu kısacık dört satırda Yüce Düşünür.
İnsan olmanın kusur aramak değil kusuruları örtmek onları ortaya çıkarmak değil onların neden olduğunu ve nasıl düzeltileceğini düşünmek demek olduğunu. Kendinin de kusurlu olabileceğini bilmek ve aynı şartlarda çekilebilecek sıkıntıları anlayabilmek yüce gönüllü olabilmek olduğunu. Yani kısacası insan olmanın olduğun gibi olabilmek kendini hatan ile kusurun ile sevabın günayın ile bilebilmek demek olduğnu da ifade etmiştir bu deyişinde Mevlana Hazretleri.
Yada başka bir değişle kendini olduğundan farklı göstermeye çalışma telaşına düşmemek yaptıgın ıyılıkleri reklam etmemek elindekini paylaşmayı bilmeden yaşamamak gereğinin insan olmanın temel ilkelrinden biri olarak göründüğünüde ne güzel özetlemiştir.
Kendini kaf dağında bulunmaz hınt kumaşı gibi satmaya çalışmamanın insan olmanın özü olduğunu bu dunyanın kımseye Sultan Süleymana bile kalmadığını akıldan çıkarmamak gerektiğinide bu kısacık dört satırda ne huzurlu ne çarpıcı ne ulvi anlatmıştır Mevlana Hazretleri.
İşte bu sebeple Yüce Mevlananın bu değişini kulagımıza kupe yapmak insan olmamızn gururunu taşırken bunun bize yuklediği sorumlukuklarında bilincinde olmak ve bu sorumluluklarımızıda en güzel şekilde imkanımız el verdiğince yerine getirmeye çalışarak bize biçilen süreyi dunyada geçirmek ve huzurlu bir şekilde zamanımız gelip kapılar kapandığında arkamızda adam gibi adamdı insandı detirtebilmeyi amaçlamak görevimiz ve sorumluluğumuz olmalıdır.
Ne mutludur ki böyle yaşamaya çalışan Mevlananın bu değişine uymaya çalışan insanlara.