nereye nasıl gidildiğini bilmiyorum bana öğretir misin....... üstümde birkaç işe yaramayan iyi şey var sadece.........benimle uğraşır mısın bir süre.....ben lazım oldum mu hiç kendime........adımı koyarlarken bile orda sesimi çıkramadım.....fikrimi söyleyemedim.....kendime lazım olan ilk cümlede ben yoktum.....kendime ta o zamandan lazım olamadım..........şimdi benim asıl adım ne olmalı sence.........

merkez üssüm olan o evde ailem vardı.......onlara ne çok lazım oldum bilmiyorum....onlar büyütüyordu ben büyüyordum sadece.......hiç kimseye de sormadım hiç.....ben size ne çok lazım oldum diye sormadım hiç........acaba iyi ki ben var mıydım....şefkatten mi sevilirdim yoksa gereklilikten mi...sence ben gerekli miydim?......

siyah beyaz bir fotoğrafım var maziden kalan......saçlarım uzun omzumda küt kesik buğday......içli dışlı yelekli bir penye takım ayaklarda patik.....2 yaşındayım........pamuksu kollar ahşap sandalyenin her iki kolunu tutmuş.....pozumda ne kadar emek verilmiş bilemem ama güzel çekilmiş.......şimdi o resme bakınca kendimi hissedemiyorum.......sadece tatlı bir çocuk resmine bakıyorum......gördüğüm tek şey o.....kendimi göremiyorum......bana lazım değil gibi bakıyorum......sence de ben o değil miyim.......

insanlar birçok şey icat ederken ben hiçbir şey edemedim.....milyonlarca yetenek varken ben yeteneğimi bilemedim....benim de bir yeteneğim var mı acaba..........keşfedemediğim birşeyler varmı acaba........kemanım olsaydı dünyaca ünlü bir virtüöz olur muydum......piyanist.....tasarımcı....bilim adamı......hiç bilinmeyen bir dil icat etseydim dilleri birleştirseydim tek dilli olamaz mıydık.......tüm dünya aynı dilden konuşup anlaşamaz mıydı.........bende bu yetenek varmışsa peki benim suçum ne.......sence değil miyim......ben kendimi tanımak için bile keşfetmemişim hiç.......

bunca yıldır yediğim ekmeğe ve suya bile sormadım hiç ben size lazım mıyım demedim hiç.........onları sevip sevmediğimi bile sormadım kendime.......sadece yedim içtim.....bu kadar basite aldım onları........

güneşe ay’a yıldızlara yağmura kar’a sormadım hiç ben size lazım mıyım demedim hiç........sadece hissettim geçtim......onlara olan sevgimi sorgulamadım hiç......sence sevmeli miydim önce......

hiçbir arkadaşlarıma da sormadım ben size lazım mıyım demedim hiç......ben kendime lazım olan arkadaşlığı da sormadım hiç.....acaba kendimle arkadaş oldum mu hiç demedim......sorsaydım ve olsaydım acaba benden iyi bir dost olur muydu.......en faydalı en unutulmaz olur muydum en sevilen..........yeni bağlar icat edermiydim kimse kopmasın koparamasın diye.....sence......

aşk ve sevgi… ikisinin arasında ne fark var bilmiyorum ama ben burada işin içinden çıkamıyorum......burada kendime lazım olacak kadarını bile bilmiyorum.....bana ne kadar aşk lazım ne kadar sevgi lazım bilmiyorum gerçekten bilmiyorum.....bana lazım olacak kadar kalbim var mı yoksa yok mu

ben iyi bişeyler yazıyormuyum onu da bilmiyorum....sence yazmalı mıyım........

devamı gelirmi bilmiyorum.....sadece çay içmek istiyorum.......