1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
997
Okunma
Kısacık ama o uzun kelimenin hakkını veremiyorlar şu günlerde. Cesurluk, yüreklerden uçmuş gitmiş bulunması zor uçsuz bucaklara. Hırs kalmış geriye, O yenilmez adı batasıca hırsınız.
Aşkı raflara kaldırmışız son birkaç yüzyıldır. Sarılmak mesela, et ete deymesinden başka hiçbir açıklaması yok içinizin çürümüş yanında. Söylemek için söylenen sözler sarmış her yanı, konuşmak için konuşan insanlar çok, sanal alemin henüz yutamadığı insanlar az olmuş mesela. Beyaz dedikleri kocaman leke leke olmuş.
Mis kokulu sandıklarda sararmış mektupları saklayanlar, anlayana en güzel "masal" olmuş.
Sevdiğini gören insanların içindeki o titrek kıpırtıyı çalmış birileri, artık ’kim kimin nefesinde sabahladı ’ diye düşünülür olmuş. Sonuna kadar gitmek yerine, hangi yollardan, önce kim ayrılıcak hissi var artık insanların o kurumuş kurak yüreklerinin ta diplerinde.
Hani birilerinin kavuşamamak yüzünden canlarını verdiği, uğruna dağları deldiği, tüm bedenimizin zangır zangır titrediği, hani o amansız çığlıklarınızın kapladığı,sevdiğinizin gözlerinin içine mezarlık kuran, yüreğimizi söküp bedenimizden çıkaracakmış gibi ağrıyan, tüm bedeninize dolanan şey varya hani şu üç harfli olan, işte onun ölümünün bilmem kaçıncı günü bugün. Eskidenmiş Aşk dedikleri di’li zamanın birinde.
Başımız sagolsun ölmüş insanlık, ve ölmüş o adına "AŞK" dedikleri o koca dünya...