Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
hayalperest mitralyöz
hayalperest mitralyöz

bir çaycının seyir defteri...(13)

Yorum

bir çaycının seyir defteri...(13)

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

812

Okunma

bir çaycının seyir defteri...(13)

bir çaycının seyir defteri...(13)

siyah beyaz renklerin asaleti vardır
bu sevdanın anlatılmamış,mazisi vardır’..

Köyümüz Gülbitmez namı diğer Emrecik köyü öyle tahmin ediyorum ki Erzurumda,nüfusunun çoğunluğunun trabzonspor tutulan tek köyüdür her halde..Spor denince evde ve köyde hep trabzonspordan bahsedilirdi..Ve bu muhabbetlerden hiç haz etmezdim..Babamdan oldum olası nefret ettiğim için onun sevdiği ve gurur duyduğu her şeye ta çocukluktan bir antipati oluşmuştu bende..Örneğin sırf ayran aşını seviyor diye o zamanlar da yemezdim şimdi bile yemem o yemeği..
Mahallede ise galata fener revaçtaydı ama bu iki takıma ,sebep sebepsizce sırf kavga olsun diye yediğim dayaklar soğukluk hissettirdi..
Beşik kertmem sevdanın babası fahrettin amca fenerbahçeyi tutuyor diye kendimce bir dönem fenerliyim dedimsede alaylar tahammülümü zorluyordu..Zaten futboldan anladığım yoktu ve bunlar tam olarak ne yapar ondanda haberim yoktu..Seksenaltılı yıllardan rastladığım şampiyon beşiktaş yazısı hoşuma gitmişti..Ne babamın takımıydı ne de mahalledeki delilerin..Ve soranlara beşiktaşlıyım dediğimde kıskançlıkla karışık apayrı bir hale bürünmeleri bu takıma ilgimi artırdı.Lisedeyken biraz fanatikliğim vardı ama maç izlersem bu beşiktaşın maçı olur derecesinde taraftarım..Fazla değil yani.Köyümüzde karşı komşularımızdan ümit abinin de beşiktaşlı olduğunu öğrenmiştim ki o kadar da bilinmez ücra takım değılmiş dedim kendi kendime..Babama olan soğukluğumun nedeni onu çocukluğumda eve olan sert tavırlarıyla hatırlarım ki iyi olduğu zamanlar misafir yanında veya ziyaretler esnasındaydı..Hoş onlar da pek nadir olurdu ya hadi hayırlısı..
Okula gittiğim zamanlardı ki yanlış hatırlamıyorsam orta iki civarında, beşiktaşın trabzonu 7-1 yendiği maçın altıncı golünde çok kötü bir tokat yemiştim ki o olaydan sonra onunla sofraya oturmaktan bile korkar olmuştum..O evde oluyor diye pazar günlerinden hiç hoşlanmazdım..En nefret ettiğim huylarından biri de dışardan dayak yedikten sonra bir dayak ta kendinin atmasıydı..Okula gittiğim zamanlarda çarpım tablosunu yün çubuğuyla döve döve öğretmeye kalkışması zaten zor algıladığım matematikten de nefretimi celbetmişti...
Aynı yün çubuğundan ilkokul 2.sınıfın yaz tatilinde gönderdikleri elifba hocasındada vardı ki arapçayı öğrenme hevesimi de baltalamıstı bir dönem için..

ilerki seferlere devamla..

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir çaycının seyir defteri...(13) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir çaycının seyir defteri...(13) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bir çaycının seyir defteri...(13) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL