Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ecedemet
ecedemet

ADRESSİZ ÇOCUKLAR CENNETİ...

Yorum

ADRESSİZ ÇOCUKLAR CENNETİ...

6

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1781

Okunma

ADRESSİZ ÇOCUKLAR CENNETİ...

ADRESSİZ ÇOCUKLAR CENNETİ...






ADRESSİZ ÇOCUKLARIN CENNETİ…




Jilet keskinliğinde bir aralık akşamı.Saat henüz beş

buçuk.Çelimsiz adımlarla yürüyordu küçük çocuk,kucağında eski bir kutu ve içinde bir

türlü satamadığı mendiller ile.Ayağındaki yırtık ayakkabılarından giren soğuk kar taneleri

etine değdikçe daha çok titriyor ve çaresizce ağlıyordu.Oysa caddedeki insanlar ne

kadar mutluydu.Ellerinde kocaman poşetlerle hızlı hızlı evlerine gitmenin telaşındaydı

hepside.Hele çocuklar,sırtlarında kalın montlar ayaklarında sıcacık potinler ile o kadar

neşeliydiler ki..Dükkanlar alışveriş yapan paralı zengin insanlar ile bir dolup bir

boşalıyordu.Ağaçların dalları ve mağazaların camekanları renk renk ışıklarla

süslenmişti.Kaldırımlarda Noel Baba kılığına bürünmüş bir sürü adam vardı.Hepsi de ‘’HO

HO HO HO’’ diye diye yanlarından geçen çocuklara şeker ,sakız, çikolata ve balonlar

veriyorlardı.Hasetle seyrettiği bu tabloyu belki ben de yaşarım ümidiyle bir Noel Babanın

yanına sokuldu.Sesi titriyordu ama yine de avucunu uzatıp bir şeker istedi.İşte ne olduysa

tam o anda oldu.Kürk giymiş bir kadın çocuğu itekleyerek Noel Babanın kucağına oğlunu

verdi ve beraber fotoğrafını çekti.Bu yetmemiş gibi bir de yoldan çevirdiği bir genç kıza

elindeki makineyi uzatıp Noel Babanın koluna girdi ve poz poz kendini de çektirdi.Noel

Baba kostümü giyen adama iki üç kere teşekkür ederken bir yandan da ‘’bunları faceme

koyarım hemen bu gece’’diye de mırıldanıyordu.İteklediği çocuk ise hâlâ düştüğü su

birikintisinden zengin kadını ve oğlunu seyrediyordu.Bağırmak haykırmaktı amacı ama

sonra vazgeçti.Kutudan yere dağılan mendilleri toplamak için yerinden doğrulmak istedi

ama canı acıyordu üstelik kirli kazağın kolu da düşmenin etkisiyle yırtılmıştı.Donmuş

parmaklarıyla dirseğini ovuşturduktan sonra avucundaki kanı gördü ama önemsemedi

bile zira onun derdi gece eve gidince üvey babasına vereceği hesaptı.Biliyordu kesin

dayak yiyecekti yine zaten hemen hemen her gece az para kazandığı için yemek yerine

sopa yemeye alışmıştı..Daha on yaşındaydı ve bugün yılbaşıydı.Ama o biliyordu ki yılbaşı

sokak çocuklarına asla uğramazdı…


‘’Yürü git lan dükkanın önünü meşgul etme,hadi çabuk.’’ Sözlerinin ardından bacağına

atılan tekmenin sızısıyla mendilleri aceleyle kutuya koyup sessizce ağır ağır çöken

karanlığın koynuna dalıp,öylece uzaklaşıp gitti…



Uzun bir süre yürüdükten sonra üstüne kardan adam yapılan bir

sokak bankının buz tutmuş tahtasına çöküverdi.O kadar yorgundu ki üstelik karnı da

açtı.Dün geceden beri bir dilim kuru ekmek ve iki zeytin tanesinden başka hiçbir şey

girmemişti midesine ne yazıkki..Bir süre şehrin rengarenk lambalarla süslenmiş mutlu

evlerini seyretti.İki sene evvel pazarda kan davası yüzünden öldürülen babasının kanlar

içinde dağ gibi yere yıkılışı geldi gözlerinin önüne.İçini çekti son bir kez ,yanağından

süzülen son damla yaşı da silerken.Acıyla yutkundu.Yanında oturan kendi gibi yalnız

adamın göğsüne yaslandı.Gözleri yavaş yavaş derin bir uykuya kapanmak

üzereydi.Kutuyu bankın altına koyup kardan adama sarıldı ve sonra da derin bir uykuya

daldı…

Oysa biraz dinlenip her şeye rağmen yine de eve gitmekti niyeti…Ne üvey baba tokadı ne

karnının aç uyuması ne de sakat kardeşinin korkunç dramı eskisi kadar yüreğini

korkutamıyordu.


Çünkü o, küçücük bedenini dünya ateşinde kavurmuş kocaman dev bir çocuktu

artık, adı Engin’di..

Ve… bir daha evine asla gidemedi…



Uzun sürmedi bu uyku zira ansızın ,donmuş cansız tenini

okşayan bir rehavetin enginliğine açtı gözlerini.Tıpkı adı gibi..Kendini çok güzel bir evin

sıcak bir odasında renk renk ışıkların içinde buluverdi.Artık üşümüyordu üstelik üstü başı

tertemiz kıyafetler ile donatılmıştı.Çocuk gözlerine inanamadı.Karşısında duran babasıydı

ve kendisini kucaklamak için kollarını iki yana açmıştı.Çocuk büyük bir sevinçle babasının

boynuna atıldı ve öyle bir sıkı sarıldı ki o an dünyanın bütün insanları birleşip çekse onları

ayıramazdı.Beraberce masaya oturdular.Tabaklarda çeşit çeşit çerezler, mükellef

yemekler,etler,börekler,salatalar,meyveler ve bir de kocaman bir pasta vardı.Çocuk

iştahla hepsinden yemeye başladı neredeyse midesi patlamak üzereydi.En son pastadan

da bir dilim yedikten sonra eline bir elma alıp babasının kucağına oturdu.Hem elmadan

ısırıyor hem de neşe ile konuşuyorlardı.Baba oğlunu koltuğa oturtup yan odaya gitti ve

elinde bir sürü poşetle tekrar geri geldi.Önce ayaklarına yün çoraplar ile içi sıcacık yeni

botlarını giydirdi.Sonra da gıcır gıcır montunu,ardından atkı ve beresini de taktıktan sonra

el ele şehrin caddelerinde gülüşerek gezmeye başladılar.Çocuk o kadar mutluydu ki

kahkahaları kaldırımları inletiyordu adeta.Çocuk ne isterse baba hemen alıyordu.Çocuk

babasının yanaklarından öperken baba ise onu esmer saçlarını okşuyordu.Çocuk artık

babasının kucağındaydı.Mutluluktan yorulmuştu. Uykulu gözleriyle son kez babasına

baktı ve başını şefkat kokan omzuna emanet etmenin huzuru ile gülümseyerek tatlı bir

uykuya kendini bırakıverdi…Rüyasında çocuk kahkahaları ile çınlayan çok güzel bir

yerdeydi.Her yer yemyeşildi ve çeşit çeşit meyve ağaçları ile çevrilmişti.Evlerin duvarları

sevgiden örülmüş çatısı ise şefkattendi.Pencerelerinde yıldızlar dans ederken güneş ise

sevecen bakışlarıyla çocukların yanaklarında donan gözyaşlarını eritiyordu..Burası hiç

kimsenin bilemediği,ölümden yaşama doğulan adressiz çocukların cennetiydi..

Her şey o kadar güzel ve o kadar muhteşemdi ki…Ama tek bir eksiği vardı.

Buraya hiç kar yağmıyordu işte bu yüzden çocuklar kardan adam yapmayı

bilmezlerdi..Onlarda çiçeklerden heykel yapmayı öğrendiler ve görmesini bilen insanların

gözyaşlarına gizlediler…Ama sadece çocukları güldürebilenlerin kirpiklerinde

görünürlermiş bu çiçekten heykeller..Ben de o gece aynaya baktığımda fark ettim..

Anahtarı gülen çocukların gözlerinde saklı.Eğer sen de görmek istiyorsan adressiz bir

çocuğu güldür yeter sonra da benim gibi aynaya bak..O çiçekten heykellerin nemli

kirpiklerinden süzülüp avuçlarına nasılda nazlı nazlı usulca düştüğünü göreceksin…

İşte o an kulaklarını bir sürü çocuk kahkahası okşayacak ve duyacağın o cümle ile

yüreğin sızlayacak ,irkileceksin…



‘’ADRESSİZ ÇOCUKLAR CENNETİ’’ne hoş geldiniz…

A
D
R
E
S
S
İ
Z

ÇÜNKÜ CENNET BİR TEK ÇOCUKLARA ADRES SORMAZ…

ZİRA ÇOCUKLARIN TEK ADRESİ VARDIR O DA SADECE CENNETTİR…



ayazın jilet keskinliğinden korkma, yürü çocuk
yaslan sen de kardan bir adamın sıcak göğsüne
bütün umut düşleri senindir artık,koş çocuk
donan gözyaşların gülerek uyansın kirpiklerinde


yıldızlar dans etsin yetim saçlarında her gece
güneşin dost elleri ısıtır yüreğini sakın üzülme
yağmurlar çiçek olup düşsün öksüz tenine
rüzgârın ıslığını dinle bak senin şarkını söylüyor yine

sakın uyanma ey çocuk sakın uyanma zemherilere
bırak ömrün hep baharda kalsın yüreğin meleklerde
uykularını gözyaşıma yazdım bekle elbet geleceğim
son nefesim kirpiklerinde donar donmaz bekle beni
geleceğim sana söz ey çocuk,soğuk bir aralık gecesi
el ele tutuşup tüm buzları eriteceğiz seninle birlikte
sevgi kuşları uçarken adressiz çocuklar cennetinde…




ecedemet…




ÇOK DEĞERLİ DOSTLARIM;

BAŞTA YÖNETİM OLMAK ÜZERE TÜM EDEBİYAT DEFTERİ AİLESİNİN YENİ SENESİNİ EN

İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLAR,HEPİNİZE HUZUR ,MUTLULUK,BAŞARI,SAĞLIK VE

BEREKET GETİRMESİNİ CENAB-I ALLAHTAN NİYAZ EDERİM…

HER ZAMAN ALLAH’A EMANET OLUNUZ DEĞERLİ DOSTLARIM…

SENEYE GÖRÜŞMEK ÜZERE…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Adressiz çocuklar cenneti... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Adressiz çocuklar cenneti... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ADRESSİZ ÇOCUKLAR CENNETİ... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
23.1.2012 00:23:12
hayırlı geceler ben bu güzel yazınızı geç okuduğum için çok üzüldüm çok öyle güzel öyle içten bir anlatımla yazmışsın ki yürekten kutluyorum sevgilerimle
DERTYOLDASI MEHMET avar
DERTYOLDASI MEHMET avar, @dertyoldasi-mehmet-avar
31.12.2011 20:18:20
kalemine yüreğine sağlık güzeldi saygılarımla yoldaş
Funda SAĞLAM
Funda SAĞLAM, @fundasaglam
31.12.2011 16:32:06
ne güzeldi akışkan duguların dili kalemin kavi olsun can tanem..mutlu yıllar diliyorum tüm sevdiklerinleee....
sevgimle
aysegül atakli
aysegül atakli, @aysegulatakli
31.12.2011 09:44:07
10 puan verdi
"ben bu yûzden sevmem yeni yil kutlamalarini
sokakta aç perisan evinde bile olsa soguktan titreyen hastalikla mucadele eden herkese bakip imrenen o ana kuzulari gelir aklima.her yemekte dua ederim"Allahim dusmanim bile olsa evine ekmek gôtûrebilsin çocuklari aç bihaç eline bakmasin evlatarimin yediklerinden herkesin evladina nasip et "derim.

tûm çocuklarin mutlu olmasi dileklerimle kucak dolusu papatyalar birakiyorum sayfaniza kabul buyurun...saygilar."
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
31.12.2011 07:17:33
korkarak tiksinerek bakıyoruz hepimiz peki onlar suçluda biz suçlu değilmiyiz.......defterde yayınladığım sokak çocukları şiirimden son dörtlükle katıldım...duyarlı kalemi yürekten kutluyoırum
yeni yıl sağlık huzur ve mutluluk getirsin saygılar
YARALI_40
YARALI_40, @yarali-40
31.12.2011 03:32:13
10 puan verdi
sakın uyanma ey çocuk sakın uyanma zemherilere
bırak ömrün hep baharda kalsın yüreğin meleklerde
uykularını gözyaşıma yazdım bekle elbet geleceğim
son nefesim kirpiklerinde donar donmaz bekle beni
geleceğim sana söz ey çocuk,soğuk bir aralık gecesi
el ele tutuşup tüm buzları eriteceğiz seninle birlikte
sevgi kuşları uçarken adressiz çocuklar cennetinde


COK GÜZEL ANLAMLI BIR YAZI KUTLARIM
YÜREGINE SAGLIK
SAYGILAR SEVGILER SLM;LAR O GÜZEL YÜREGINE olsun
DEGERLI KALEM HERSEYIN EN GÜZELI SENINLE OLSUN YINI YILIN KUTLU OLSUN

YARALI_40 tarafından 12/31/2011 3:33:21 AM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL