Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
ahiskali_34_
ahiskali_34_

İki Yer...

Yorum

İki Yer...

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

597

Okunma

İki Yer...

Sokak lambasının aydınlattığı sokak, tıpkı çocukluğundaki gibi yine karla kaplanmış, kar taneleri gecenin içinden nazlı nazlı yağarken, sokak lambasının ışığı ile görülebilir hale geliyorlardı. Her biri, özgürce ve ahenk içerisindeki bu dekorun, beyaz kıyafetli birer balerinleriymiş gibi kendi özgün danslarını sergilemekteydiler. Az ileride ki ağaçlar, gökten gelen bu davetsiz misafirlerine yapraksız dallarını açmış, ev sahibi olmanın bütün nezaketlerini gösterirken, sanki “bu gösteride bizde varız!” dercesine, köy kilimlerinin motiflerini andıran gölgelerini karla kaplı toprağa sermişlerdi. Köşedeki çöp bidonunun yanından, sırtında biriken karları silkeleyerek gelen sokak köpeği, hiç bir ayak izi olmayan yola umarsızca kendi patilerinin izlerini bırakıp, ışığı yanmayan sokağın köşesinden karanlığa doğru ağır ağır yürüyerek kayboldu.
Kar taneleri pati izlerini henüz kapatmamıştı ki;
Sokak, yavaş yavaş rengarenk ve abartılmış kışlık kıyafetlerini giymiş çocuklar ve gençlerle dolmaya başladı. Bazı anne babalar, hatta yaşlı nineler çocuklarına ve torunlarına eşlik etmiş, sokağa inmişler, bazıları ise pencerelerinden bildik cümleler ile çocuklarını uyarmakla yetinmekte idi. Dışarıdaki her kes, kar topu oynamaya dalmış, değil cevap vermek, sanki mutluluktan sarhoş olmuş bir vaziyette kulakları hiç bir şeyi duymuyor gibi idi. Önce yün eldivenlerini ıslatma kaygısı ile nazikçe yapılmaya çalışılan kar topuları, artık yeterince sıkılmadan yapılıyor, hatta kar, artık karşılıklı olarak avuç avuç özensizce atılıyordu…

Ay ışığının aydınlattığı patika dağ yolu her zamanki gibi yine karla kaplanmıştı. Buza kesmiş kar taneleri, gecenin içinden suratlarına çarparken, ay ışığı ile görülebilir hale geliyorlar, her bir tanesi özgürce, düzensizlik içindeki bu dekorun keskin uçlu birer kılıçlarıymış gibi, kendi özgün savaşlarını sergiliyorlardı. Az ilerideki kayalıklar, gökten gelen bu davetsiz kılıçlara yamaçlarını kapatmış, ev sahibi olmanın bütün nezaketsizliğini gösterirken, sanki, “ hiç birinizi istemiyorum” buralar bize aittir dercesine, uğursuz ve karanlık gölgelerini, mezar taşlarıymış gibi rüzgarın savurduğu karlarla kaplı toprağa seriyorlardı. Uzaktaki kayalığın yanından, kanlı gözleriyle sırtında biriken karları temizleyerek gelen çakal, hiç bir ayak izi olmayan yola tırnaklı patilerinin izlerini bırakarak, ay ışığının olmadığı, kapkara bulutların kaplı olduğu kayalıklara doğru hızlıca koşarak kayboldu.
Kar taneleri tırnak izlerini henüz kapatmamıştı ki;
Patika yol yavaş yavaş rengarenk ve abartılmış kışlık kıyafetler giymiş gençlerle dolmaya başladı. Her biri ikişerli olarak bir birlerine bağlanmış, sırtları kaçak mazot ve sigara yüklü katırları çekmekteydiler. Bazı anne babalar, hatta yaşlı dedeler, çocuklarına ve torunlarına eşlik etmiş, onlarla gelmişler, bazıları ise, köyden yola çıkarken bildik cümlelerle onları uyarmışlardı. Onlar ise, parasız ve işsiz kaderlerine dalmış, değil cevap vermek, bir an önce gidip geriye dönmek istiyorlardı. F16 sesleri geceyi delmeye başladı. Belliki yine bir yerler bombalanacaktı.
Bu sefer o yer, tamda burasıydı…
Önceleri sivil halkı vurma kaygısı ile dikkatli seçilen hedeflere atılan bombalar, artık yeterince dikkat edilmeden atılıyordu…


Rengarenk giysilerinin içerisindeki çocuklar üşümüş, teker teker evlerine dönmüşlerdi. Sokak boşalmış, her yer didik didik olmuştu. Hatta ağaçların üzerindeki karlar bile yerlere saçılmıştı. Az önceki oradan geçen köpek, karanlık sokaktan gelerek, yüzlerce izin bulunduğu sokağa, patilerinin izlerini bırakamadan geçip gitti.


Patika yol ve kayalıklar didik didik olmuştu . Hatta Dünya tersine dönmüş, bu sefer kayalar parçalanarak sanki karların üzerine yağmıştı. Az önce kaybolan çakal, karanlık patika yoldaki karların üzerinde yarı donmuş duran kanlara tırnak izlerini bırakarak geçip gitti.
Rengarenk giysilerinin içerisinde ki gençler ise hiç üşümüyorlar dı!...
Çünkü ölüler zaten hiç üşümezdi ki!…









Not: Hiç bir Çakal, Kürt ve Türk halklarının kardeşliğini bozamayacaktır. Bilindik sebeplerden dolayı, yanlışlıkla olduğuna inandığım talihsiz bombalama olayında hayatını yitiren tüm Kürt kardeşlerime Allah’tan rahmet, tüm yakınlarına baş sağlığı diliyorum…
Umarım bir gün, iki yer tek yürek halinde yaşarlar.




Ahiskali_34_


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İki yer... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İki yer... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İki Yer... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
30.12.2011 22:29:23
Beğeni:
0
Okunma:
597
Yorum:
0
BEĞENENLER
POPÜLER YAZILARI
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL