4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1170
Okunma
Biz Türk Milleti; herşeyi çabuk unutan, yalandan bir gülücüğe bağrını açan, dudağımıza çalınan bir parmak balla yetinip nice bal dolu kovanlara tekme atan bir garip insanlar topluluğu oluverdik. Rabb’im tez zamanda öz benliğimize yeniden kavuşmayı nasip etsin.
Bugünlerde gene esip gürlemeye başladık. Elçimizi çağırıyoruz, boykot sözleri veriyoruz daha neler neler. Sanırım bunları geçmiş yıllarda da yapmıştık. Mesela Mavi Marmara olayında İsrail’i astık kestik defnettik.eyvallah. Peki bugün hala Yahudi sabunuyla yıkanıyor, kolasını içiyor, elbisesini giyiyor isek bu demektir ki; biz resmen ayaklarımıza kurşun sıkıyoruz. Fransa’ya da esip gürlemiştik bir zamanlar. Bir yıl dost, üç gün düşmanız bunlarla. Balık beyinlimiyiz ne hemen unutuyoruz bize reva görülenleri.
Bir de şöyle bir yakın tarih turuna çıkalım değerli dostlar.Cezayirli müslümanların Fransız sömürgesine karşı verdikleri mücadelede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin akıl almaz bir şekilde Fransa’yı desteklemesi, Millî Mücadele yıllarında, hanımlarının ziynet eşyalarına varıncaya kadar herşeyini MÜSLÜMAN TÜRK ORDUSU’ na yardım olarak gönderen Cezayirli müslümanları derinden sarsmış ve üzmüştü.LÜTFEN İKTİDARDA OLANLARA DİKKAT BUYURUN. YERE GÖĞE SIĞDIRAMADIĞIMIZ, DEMOKRASİ ŞEHİDİMİZ MENDERES DÖNEMİ.YIL 1956. İktidarlar değişiyor ama zihniyet asla. Gerek sağdan gerek soldan olsun iktidarlar hep batı yalakası. Fransa’ya devlet olarak verdiğimiz destekle kalmıyoruz sadece. İşte size bir maskaralık örneğimiz. Hükümetin aldığı bu karara içerleyip,Sultan Ahmet Camii’nde halka vaaz ederken bu konuya temas ederek, ’En azından dua ederek müslüman kardeşlerimize yardımcı olalım’ diyerek bu konuda net tavrını ortaya koyan SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN KS EFENDİ resmi görüşün gözüne batmış ve defalarca sorguya çekilmiş, nezarete atılmıştır.19 Nisan 1956’da alınan ifadeleri, devrin dış politikası için bir utanç belgesi olarak tarihe geçmiştir. Al sana demokrasi dersi. Müslüman bir ülkede, müslüman bir ülkeyi savunmak yasak. Hemde muhafazakâr bir hükümet iktidarında. Vah benim zavallı ülkem vah. Destek verdiğimiz, uğruna son devrin en değerli alimini nezarete tıktığımız ülke ; Antep’te bize yapmadığı kalmamış ve Çanakkale’de üstümüze çullanmış şeref yoksunu Fransa.
Gelelim bugüne. Dost düşman bilmeyen zavallı hükümetimiz, daha dün Azeri soydaşlarımızı kaybetmek pahasına Ermeniyle dost olmaya kalkıştılar. Azeri kardeşlerimizi bizatihi katleden(malum o dönemde asker) Sarkisyan katiliyle el sıkıştılar. Soruyorum SAYIN GÜL, SAYIN ERDOĞAN,
SARKİSYAN’IN KANLI ELLERİNİ HANGİ RUH HALİYLE SIKTINIZ. Nasıl bir basiretiniz var’ki bir adım önünüzü göremiyorsunuz. Bakın bugün adamlar zafer sarhoşu.
Şimdi soruyorum değerli dostlar, Fransa’ya kızmaya ne kadar hakkımız var.
Şu kadarını diyorum ki; inşallah Kanuni’ye muhtaç oldukları gibi, gene muhtaç olsunlar.
Sarkozi cücesinin dedesinin Osmanlı’ya sığındığı gibi inşallah gene bize sığınmak zorunda kalsınlar.
İnşallah bize bir olupta cephe aldıkları Almanya ile birbirlerine düşsünler.
Tez zamanda özümüze dönmek dileğiyle, hoşçakalın....
HÜSNÜ ÖNDER