Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Fuat Türker
Fuat Türker

Zenginlik Ve Saygınlık Önemli mi?

Yorum

Zenginlik Ve Saygınlık Önemli mi?

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1365

Okunma

Zenginlik Ve Saygınlık Önemli mi?

Zenginlik Ve Saygınlık Önemli mi?

Pek çok insan düşlerini kurduğu zenginliğe sahip olduktan sonra mutlu olacağını, saygınlık kazanacağını ve, hayatının sonuna kadar da eksiksiz ve mükemmel bir yaşam sürdüreceğini düşünür. Ancak kişi, Yaratıcı’sını unutan, hesap gününden ve ahiretten gaflette olan bir insan ise hayalini kurduğu gibi bir yaşamı hiçbir zaman olamaz. Çünkü hedeflediği şeye kavuştuğunda tatmin olmaz, daha da iyisini, fazlasını ve güzelini ister.

Parasının az olduğunu düşünür, daha fazlasını kazanmak için uğraşır. Kendininkinden daha güzel bir ev görür, onu almak için çaba harcar. Sürekli olarak daha güzel giysilerin, daha güzel eşyaların hayalini kurar. Birçok kişinin içinde bulunduğu bu ruh hali bir Kuran ayetinde, “Kendisini tek olarak yarattığımı bana bırak; ki ben ona "alabildiğine geniş kapsamlı bir mal" verdim. Göz önünde hazır çocuklar. Ve sayısız imkan ve fırsatları önüne serdim. Sonra, daha arttırmam için tamah eder.” (Müddessir Suresi, 11-15) ifadesiyle tarif edilir.

Oysa en güzel eve, en son model arabalara, en gösterişli mobilyalara, modaya en uygun giysilere sahip olan kişinin de içinde yaşadığı ev, kullandığı araba, yattığı yatak, oturduğu koltuk, giydiği giysi sınırlıdır. Aynı anda bunlardan yalnızca bir tanesini kullanabilir. En önemlisi, kişinin, malının, mülkünün ‘sefasını sürebileceği’ ömrü de kısıtlıdır, o gün yaklaşarak gelmektedir. Kişi, “malının kendisini ebedi kılacağını" (Hümeze Suresi, 3) zannederek müthiş yanılmaktadır. Dünyevi metayı öylesine sahiplenmiştir ki, ahirette Allah’ın huzurunda azabı gördüğünde bunları fidye vermek isteyerek kurtulmayı düşünecektir ancak sahip olduğu herşey yok olmuştur ve kurtuluş için artık çok geçtir:

Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu-günahkar, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister; Kendi eşini ve kardeşini, ve onu barındıran aşiretini de; yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa. Hayır, doğrusu o (cehennem), cayır cayır yanmakta olan ateştir. (Mearic Suresi, 11-15)

Akılcı bakarak dünya hayatının gerçeğini kavrayamayan kişiler, dünyada elde ettiklerinin hiçbir anlamı olmadığı, kaçınılmaz gün geldiğinde, çocuklarını, mallarını, evlerini dünyada bırakarak mezara konacakları gerçeğinden gaflettedirler. Ömürlerini bencil tutkularının ardında, zenginlik ve kariyer hırsıyla tüketirler. Oysa kendisini yaratan Allah’ı unutup malına ve ailesine güvenen kişi “Şüphesiz inkar edenler, onların malları da, çocukları da kendilerine Allah’tan (gelecek azaba karşı) hiçbir şey kazandırmaz. Ve onlar ateşin yakıtıdırlar.” (Al-i İmran Suresi, 10) ayetiyle haber verildiği üzere ahirette büyük kayba uğrayacaktır.

Malını yığıp biriktiren kişilerin durumu, Kur’an ayetlerinde şöyle bildirilir:

Ki o, mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayandır.
Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını mı sanıyor?
Hayır; andolsun o, ’hutame’ye atılacaktır.
"Hutame"nin ne olduğunu sana bildiren nedir?
Allah’ın tutuşturulmuş ateşidir.
Ki o, yüreklerin üstüne tırmanıp çıkar.
O, onların üzerine kilitlenecektir;
(Kendileri de) Dikilip-yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır). (Hümeze Suresi, 2-9)


Yüce Allah’ın tüm zenginliğin gerçek sahibi olduğunu, peşinden koşturduğu her şeyin yok olacağını, malın ve saygınlığın burada kalacağını bilen müminler, hiçbir zaman dünyanın ardına düşmezler. Sahip oldukları zenginlik onları şımartmaz, Allah’ı unutmazlar, verilen nimetlere şükrederler ve Allah’ın verdikleriyle yetinirler.

Rabb’imiz dünyevi değerlere hırsla bağlanmayan insanlara rahat bir yaşantı vaad etmiştir. Ahiretteki sonsuz nimetlerin yanında dünya metaının çok az bir değeri olduğunu bilen insan da mal sahibi olur, ancak bunu gösteriş yapmak ya da insanları ezmek için kullanmaz. Asıl istediği, kendisini ahirette gerçek zenginliğe kavuşturacak olan saygın ve üstün bir ahlakı yaşamak olan mümin, maddi kaynaklarını da bu amaçla kullanır.

Kuran’daki kıssasında, kimseye nasip olmamış çok büyük zenginliğe ve mülke sahip olan Hz. Süleyman, "..gerçekten ben, mal sevgisini Rabbimi zikretmekten dolayı tercih ettim" (Sad Suresi, 32) sözleriyle, zenginliği ne amaçla istediğini açık biçimde ifade eder. Mümin canı ve malı karşılığında ahireti satın alarak, en karlı ticareti yapmış, sonsuza dek sürecek olan zenginliği seçmiştir:

Hiç şüphesiz Allah müminlerden karşılığında mutlaka cenneti vermek üzere canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler, bu Tevrat’ta, İncil’de, Kuran’da onun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip, müjdeleşiniz. İşte ’büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur. (Tevbe Suresi, 111)


Fuat Türker


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Zenginlik ve saygınlık önemli mi? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Zenginlik ve saygınlık önemli mi? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Zenginlik Ve Saygınlık Önemli mi? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kemnur
Kemnur, @kemnur
24.12.2011 22:16:49
Allah(cc) hepimize iman zenginliği bahşetsin. Saygıdeğer hocam, yazılarınızdan faydalandıkça hayır duamız size oluyor. Allah razı olsun.Saygıyla
Gökhan Çoban
Gökhan Çoban, @gokhancoban
24.12.2011 15:01:22
Zengin olmak için hırslanmak değil, asıl zenginliğini Allah yolunda harcama hırsı, getirir saygınlıkların en yücesini...
aysegül atakli
aysegül atakli, @aysegulatakli
24.12.2011 10:10:03
10 puan verdi
"yiyecek ekmegin isinacak odunun varsa ne dost ne de dûsmanina muhtaç degil isen sagliginda yerinde ise ve uykuya huzurla dalabiliyorsan ,sevdiklerinde yaninda ise en bûyûk zenginlige sen sahipsin kiymetini bil ve sûkret" derdi rahmetli babam.sûkûr ki sûkretmeyi bilenlerden olduk hep ve bunu ogretiyoruz çocuklarimiza.

Allah ômrûnde malinda ôlûmûnde hayirlisini versin.

begeniyle okudum yûrek sesinizi yazan kaleminize yazdiran yûreginize saglik.saygilar.
hayalperest mitralyöz
hayalperest mitralyöz, @hayalperestmitralyoz
24.12.2011 09:38:34
10 puan verdi
emri bil maruf nehyi anil münker babındaki çalışmanız için rabbim razı olsun inşallah,saygılarımla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL