Okuduğunuz
yazı
24.12.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
...
Not : Söyleşilerim kitaplaştıktan sonra tekrar aktif hale getirilecektir...
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
mehtap dediğimiz zaman durmak lazım. allah ona her konuda o kadar cömert davranmış ki, oda bu cömertliğe, paylaşımlarıyla karşılık vermiş. hani bazı insanlara iyiki varsın derler ya, mehtap o ender insanlardan. kişiliği, zekası, ahlak anlayışı. herşeyi ile örnektir o. saygımla.
ezgiler, ruhani yayılışın temsili ve imge ile buluşma sahnesinde nasıl büyük bir keyif anlatamam..
zaman anlamsız koşuşturmalı bir tırmık telli çalgı çalar gibi salıyor bizi yazana gözlerin kepenklerini kaldırmaya mecalimiz yokken böylesine değerli konuklarla bizi buluşturan defterin sokağında yolu edebiyatı işaret eden imge gözlü kadın sayın yazarım Mehtap altan'a ve özgün yorumuyla naif kalemiyle deftere konuk olan sayın Efkan şeşen'e saygım ile keyifle okundunuz ...
yüreğiniz üşümesin saygım ile...
şimo tarafından 12/28/2011 8:57:55 AM zamanında düzenlenmiştir.
Beş kez okudum; bana yansıyan, sanki msn’de, veya telefonda yapılmış bir söyleşi gibi geldi! Çok soğuk sorular ve cevaplar… Mehtap daha iyi söyleşiler yapmıştır biliyorum...
Müzik şiir kadar ihtiyaç duyduğum ama, şiir kadar anlamadığım bişey. Anlamıyorum çünki müzik kulağım yok, bu olmadan da asla müzik olmaz. Yaratılışla ilgili bişey olduğuna şiirden daha çok inanıyorum. Eğer yaratılışınızda bişey yoksa asla öğrenilecek bişey olmadığına inanıyorum, çünkü kendi çapımda denedim,olmadı.Herkesin işi değil, bunu biliyorum.Şiirinde böyle bir yüzü var ama, müzik daha seçici gibi...
Ruh, bedenden firar etmek için uğraşır hep, bu yüzüylede ucu açıktır ve kabına sığmaz. Sanat bu anlamda varolandan kaçıştır diyenlere daha yakın bir yerde duruyor.Müzik galiba arkamıza seside alarak gerçekleştirilen bir kaçış...
Her şey çoğalarak kendini inanılmaz gerçekleştirirken, dünya neden alnından öpülmez diye hayret etmek gerekir,ama, hep tersi oluyor. Dünyaya tükürüp geçiyoruz, bir çelişmi mi?
Her kuşak üzerine düşeni yapıyor. Birileri yapacaktı, bu siz oldunuz..Hepsi bu kadar...
Yelda kARATAŞ, biraz bilgim var. ŞEŞEN tanımıyorum...
Öncelikle Efkan Şeşen beye ve böyle bir söyleşiye imza attığı için şair arkadaşımız Mehtap hanıma teşekkürler…
Gerek hazırlanan soruların sanat ve edebiyat adına oluşu, gerekse verilen cevapların baştan savma olmayışı, içerik olarak doyurucu bir sohbeti okumamıza neden oldu.
Ben olsaydım şu soruyu da sorardım Efkan beye
-Bugüne kadar müziğe kazandırdığı isimler var mı? Varsa isimlerini öğrenebilir miyiz? (bilmeyenlerin, öğrenmesi açısından iyi olur-du- diye düşünüyorum)
Bir gün ‘’Elgajiye’’ ezgisini Efkan Şeşen beyin ıslığıyla canlı canlı dinlemeyi ümit ediyorum
Bu güzel söyleyişi için, bir kez daha teşekkürler sayın Mehtap Altan ve sayın Efkan Şeşen.
Saygıyla
Cömert Yılmaz tarafından 12/25/2011 9:38:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
öncelikle Efkan Şeşen 'in bahsettigi "78 kusagi ve bir dönemin muhakemesi", bir dönemin beyinler üzerinde yaptigi etkiler/hasarlar, aslinda bu gün yasadigimiz bazi seylerinde sebebi olabilirler. Demekki farkinda olmadan, istem disi bir yerlerden geçiyoruz, ve sonunda yari mecburi birisi oluveriyoruz, kisiye düsen ise, sonuçlarina katlanmak ! ve bunun ismine Hayat diyoruz. O zaman Efkan Şeşen bu hayati bir çok isiden daha dolu yasamis olabilir.
Tebrikler çokça.
ekinnnnn tarafından 12/25/2011 6:45:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
ekinnnnn tarafından 12/25/2011 6:47:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
ekinnnnn tarafından 12/25/2011 6:48:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mehtap Altan: Türk edebiyatına kültürüne ve sanatına dair fevkalade kıymetli söyleşileriyle... yazılarıyla okuyucuya tadına doyumsuz zengin sofralar kurmaktan hiç üşenmedi bugüne kadar... bu güzel söyleşi ile sanata dair yeniden engin ufkuyla yerinde ve özenle seçilmiş sorularla ve sorulara verilen tatminkar cevaplarla kendi adıma diyebilirim ki yeni bir ufka yelken açtı sanata ve sanatçıya dair düşüncelerim... fevkalade güzel ve faydalı idi... Sanatı en güzel şekilde icra eden sanatçılarımızdan sevgili Efkan Şeşen beyefendiye bizlere kendisini daha da yakından tanımaya fırsat verdiği için kendisine şükranlarımı sunarım.. ... sizi ve sanatınızı çok seviyor ve beğeniyoruz sn Şeşen. daha nice nice başarılara..
ve siz kıymetli kalem Mehtap ALTAN: bizlere tadına doyulmaz bir eser daha bıraktınız ... EN KALBİ TEŞEKKÜRLERİMLE...
esika tarafından 12/24/2011 1:17:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
Niceliğin niteliği boğduğu bir kültür-sanat evreninde duygularıyla ve bakış açılarıyla değerli olanı adeta cımbızla çekip alırcasına inceleyen ve bizlere sunan bir kalemsin sevgili Mehtap...Seninle aynı çatı altında edebi ürünleri takip etmenin ve icraa etmenin hazzını bir kez daha yaşadım.Hiç şüphe yok ki bu çalışmaların sayfalara gereğinden fazla düşsel yoğunluğu,duyguyu ve sanatsal yaşamları ince ince işliyor."Ufukların genişlemesi","yelpazenin geniş olması" vs... gibi tanımlar senin bu emeklerinin açığa çıkardığı duyguların başında geliyor.
"Sual de bilgiden doğar" der gönül erlerimiz... Söyleşiyi takip ederken bu sözü daha iyi anlıyoruz ve bir kez daha seninle gururlanıyoruz.Sayın Şeşen'in son derece ciddi ve içten yaklaşımı sorduğun soruların "bir magazin muhabirinin soruları" gibi olmayışından diye düşünüyorum.Büyük bir zevkle gururlanarak okudum.İçtenlikle teşekkürlerimi ve tebriklerimi bırakıyorum sayfana.
Soru hazırlarken inan o kadar çok şey öğreniyorum ki...
Söyleşilerimdeki soruların özgün olmasına, magazinvari sorulardan ziyade doğarken ve doğururuken edebi çığlıklarla birlikte zenginleşmeyi amaç edindim...
Ve doğru insanlarla da yola çıkınca şiir ve edebiyat adına çoğalım kaçınılmaz oluyor...
Edebiyat Defteri bizi çoğaltan kocaman bir aile aslında...
İnan bir kez daha şaşırdım ve seninle gurur duydum böyle güzel bir söyleşiye imza attığın için. Bunu sıklıkla yapıyorsun. Edebiyata ne kadar değer verdiğin zaten aşikâr. Hepimiz bunu iyi biliyoruz. Sana gıpta ediyorum.
Efkan Şeşen... Ahh.. Benim için çok kıymetli ve özel bir isim. Bunu sende iyi biliyorsun zaten. Belki de bu söyleşiden en fazla feyz alan ve en fazla mutlu olan insan benimdir. Bu kadar sahiplenip gurur duymam da bu sebeptendir. Bunu Karakoç söyleşisinde de fazlasıyla hissetmiştim. Ama Efkan Şeşen albümleriyle büyüyen biri olarak bu söyleşi benim için ayrı bir keyif oldu.
Değerli Efkan Şeşen ve eşi Didar (Varlı) Şeşen'e müziğe kattıkları güzellikler için hep minnettarlık besledim. Verdiğin emek ve yaşattığın bu güzel incelik için kendi adıma teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum..
M.Altan: Şiirin de müziğin de ilk ortak yönü ritme şartsız soyunuşlarıdır… “Islık ve Şiir Performansı“ şiirin ve müziğin inkâr edilemeyen birlikteliğini körükleyecek bir hareket aslında… Gönül ortaklığı ile başlattığınız bu program ritim ortaklığının dışında hangi nokta da birleştiriyor ilgilenen sanatseverleri?
Doyurucu bir söyleşi okudum, yer yer yukarıda da alıntıladığım gibi birebir katıldığım hususlar oldu. Ve içinde Yelda'nın da isminin geçmesi daha da ilginç oldu benim için. Yelda tam bir şiir emekçisidir. Onu tanımaktan gurur duyduğumu söyleyebilirim.
müzik hayatınız da güzelliklerle kalın güzel bir sohbet olmuş müzik adına yolculuğunuz daim olsun bir bardak çay eşliğinde sayfanıza konuk oldum şimdi kaçıyorum izninizle saygılar
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.