1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1707
Okunma

Parmak arası gibi hem dip dibe hem özgürce yaşam hayat dediğimiz. Bazen ayak parmakları yardımıyla duruşu olan bedendir hayatın kendisi. Bazen dik ama eğilmeye hazır yol alınan yoldur.
Çok yokuşlu az inişli ki inerken yüreği ağzında maceradır. İşte öyle birkaç gün için bile bir ömür tırmanılır zirveye. Her ne kadar yılgınlık olsa da ve her ne kadar yorsa da insanı değer sonunda bir tek tebessüme tavsa gözler. Bir bakışa adanır bir ömür eğer o gözler kalbe yol ederse.
Gül bahçesinin dikenleri, ipekten tüy olur tutmasını bilene. Hayat dediğin birkaç gül dikenidir, acısı öylesine şevk verir. Bir ömür adanır bir tek söze.
Güneş doğduğu andaki haşmetiyle yer küreye bir çift göz aynı şevkle akar ve bir an için doğulur her ölümden. Yaz sonu sonbahara düşen sarı uyku kış sonu yeşil cemrelerin neşesine döner. İlerde bir günde beklenen bütün muştular anlarda gizlidir. Görmesini tatmasını bilene.
Eskiyecek dünlerin özlemi midir bedenden giden seneler yoksa takatten kesilen savaş yorgunluğumu kışlardan kalan aklar ya tende kuruyan takvimden düşen yaprakların izleri mi.
Her ne kadar eskise de beden yaşlanan sadece et ya ruh neden hep yedisinde neyse yetmişinde de o kalır. Direnir içindeki çocuk eskimemeye direnir rüzgâra kışa yeniden yeşerir yeşillenir tek bir tebessüme.
Mayası sevgidir insanın. Ömrün her günü sefer hayat denen savaşın galibi çocuk yürekli ak yürekler. Zordur ki zor olan değerlidir. Bir ömür yaşanır durgun sulardan deli çağlayanlara nehirlerden kavuşur insan okyanusa yolun sonunda…