5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1018
Okunma

Sayfamı araladığımda aklıma ilk gelen şeyi yazmak istedim, henüz kirlenmemiş sayfama. Gözlerimi araladığımda bembeyaz pamuklarla kaplanmıştı yer yüzü. Ellerimi uzatıp aldım bir tutam ellerimle. Ellerimde eriyişini seyrettim pamuklu şekerin. Gök yüzünden mucize yağıyordu sanki. Yağan küçücük kar taneleriydi.
Etrafta sessizlik hakimdi. Kimsenin kimseden haberi yoktu. Hani komşu komşunun külüne muhtaçtı. Şimdilerde ise ne komşu var ne de kül…. Canı sıkılan internette, televizyon denilen dev ekran karşısında gününü gün etmekte. Bir iki sohbet etmeye kalkışacaksa direkt eli cebinde. Yeni teknoloji olan cep telefonundan duymakta, sohbet etmek istediği kişinin sesini. Ne yüz mimikleri var ortada ne sıcak kucak. Tatlı bir tebessüm mü nerde bizde olacak.
Gülmeyi unuttuk mu dersiniz. Evet çoktan unuttuk. Kendi kendimize bile zamanımız kalmadı. Ne bir tiyatro nede sinema… Sahi kitap okumayı da mı unuttuk. Ha bugün ha yarın derken? Ya ailemiz onlara ne oldu. Hastalar mı, dertleri mi var yoksa yavrucaklarına mı muhtaçlar? Ne kadar değer veriyoruz sevdiklerimize ya da ne kadar gösterebiliyoruz değerlerimizi ellerimizle.
Sabahın seherinde uyanıp etrafı bir kolaçan edince görmediğim o kadar güzellikler varmış ki onu anlıyorum. Bu güzelliklerden neden bugüne kadar uzak kaldık ki. Sebep neydi acaba. Bir çiçeğin kokusunu ciğerlerimize kadar ne zaman çekebildik. Karıncanın yuvasını bozmadan kış hazırlığı yaptığına kaçımız şahit oldu.
Gelin bu güzellikleri hep beraber doyasıya yaşayalım. Var mısınız ?