Doğu Karadeniz Bölgesi, 81 yıldan beri ‘TREN’ denen geçmiş ve geleceğin yük ve insan taşıma aracını, 81 yıldır bekliyor...
(Devlet Demir Yolları: 23 EYLÛL 1856’da kuruldu. 27 Km.’lik, İzmir- Aydın hattı, 1860 yılında tamamlandı.)
“Kara- Deniz- Raylı sistem”in gündemde olduğu dünyâ taşımacılık sistemine uyum sağlamanın geç kalmışlığına sebep olanları; matbaanın, ülkemize gelişini engelleyenler gibi, târihin yazacağı günler, yakındır...
Geçmişte; elyazısından, bugün; kamyon tekerleğinden fazlası ile yararlanıp- Trenin gelişini, geri plâna itenlerin aklına; hiçbir kuvvetin gerçekleri gizleyemeyeceği gibi, gelecekte de târihî ayıp olarak, hayret ve şaşkınlık duyulacaktır.
İnsanoğlu, suyun; her türlü kuvvet ve enerjisini ve iki çelik rayın getirdiği faydaları, Asırlar öncesinden bulmuşlar da bizlerin haberi yokmuş gibi uyutuluyoruz!
Tren yolu ile birleşemeyen limanlar; limanlara ulaşamayan Tren Yolları’ndan, daha vâhim durumdadır. Havalimanı ile ve üçü birlikte, sacayağı faydasını vermesi için, kaç seksenbir sene daha bekleyecekler?!.
1924 yılında, Trabzon’da, yeterli liman olmadığı halde, Trabzon’a henûz ilk gelişinde bu eksikliği derhâl farkederek, Tren Yolunun eksikliğini eniyi şekilde ifâde etmişlerdir. Büyük insan; ATATÜRK, bir asra yakın zaman sonra bugün bile, gerçek mânâda anlaşılamamıştır. Yazık...
Onuncu Yıl Marşı’nı, bizlere güvenerek bırakan ve mîrâsından yararlandığımız halde, yerine getiremediğimiz: “Demir ağlarla ördük, Anayurdu dört(...(!)baştan...” ile dillerimizi; yanlışa alıştırmışız!.. Kelime- kelime okuyun. Onuncu Yıl Marşı’nda olan ancak, Kadük olan bu kânun (Târih: 27.10.1988, sayı:19983, numara: 3488) ile ATATÜRK’ün Mîrâsına sâhip çıkmak için; her ferd, önce bu gerçeğe istek duyması ve uğrunda emek sarf etmesi gerekir.
Kuzey-batımızdaki Boğaza, Çifte Gerdanlık takan Başbakanlar gibi, Tren Rayları ile Yurdumuzun, Kuzey- doğusuna, Çelik Gerdanlık takmayı; ALLAH, Sizlere Nâsib’etsin. Haritamıza, bu gözle bir kez daha bakınız!.. Hayır yapmak; Nâsip işidir... niyetinizi, şimdiden ve acele belli ediniz.
Ayak damarlarının tıkanıklığından(!) bî-zâr olan Anadolu’nun; başına ve sînesine yapılan yollara karşılık, eksik kalan bir çift çelik damara ihtiyâç vardır. Bu damarlar; Anayurduna ve Anayurdundan yürüyecek, sağlıklı bir gelecek vâdeden ayaklar ile bu ihtiyâcın hassâsiyetini; İpekyolu’nun Trabzon’a bağlı ve yaşanmış hayâtîyeti ile hatırlamak, yeterli olacaktır.
Sayın Başbakanımız ve özellikle, Bölge Milletvekillerimizden, bî-hakkın sâhibi olarak; Cumhûriyetimizin 90.yılına kalmadan, Vatandaşlarımızın hizmetine sunmalarını, harâret ve özlemle istirham ediyoruz.
Saygılarımla.
....
CUMHÛRİYET TRENİ

Beni de ziyâret et; gel, beni de gör
Seni özlüyorum Cumhûriyet Treni
Yurdumu dolaştın Bin kilometreyi aştın
Seni özlüyorum Cumhûriyet Treni...

Atatürk gördü seni bize lâyık
Seksen yıl bekledik seni özledik
Hakkımız değil miydi ne kusur ettik
Trabzon bekliyor; gel, Cumhûriyet Treni.
Kadir Yeter.

- Treni iste, Karpuzu-Kavunu ucuz ye!
- Tarlalarda, bağlarda hebâ olanlar, Mîllî servettir ve
hepimizindir. Tren sâyesinde; üreten de kazansın, yiyen de.
- Kamyonların kara lâstikleri, kara tâlihimiz olamaz;
Hayât, Hava ve Keseler kararmasın, artık!...
1-Geniş bilgi: Hürriyet Gazetesi, 17.4.2005 Pazar, sayfa:10, sütun:1 ve 2’de, Vahap Munyar’ın yazısı.
2-TRT 2 Teleteks’ten: 15 ARALIK 2002 Pazar, sayfa:112
“Deniz ve Demiryoluna ağırlık verilecek”
3-Trabzon, Türksesi Gazetesi, Kadir’ce başlıklı Tren konulu, araştırma yazıları(2005 YILI)...