Bir (!) yıl daha her şeyiyle geride kalıyor.

Kişisel geçmişimize ve tarihimize yine,yeni şeyler eklendi.Doğumlar,ölümler,savaşlar,açlık,susuzluk,şiddet,ekolojik denge/sizlik,teknoloji,bankalar,siyaset (kirlisi-temizi),derin devlet-sığ devlet derken üçyüzaltmışbeş günü yedik bitirdik diyeceğim ama,kimin kimi yediği tartışmaya açık bir şekilde duruyor halâ bir kenarda.

Rahmetli anneme ‘nasılsın’ dedikleri zaman,’ne olsun işte dünya işleri…’ derdi.Evet dünyalıların dünya işleriyle geçti bir yıl daha, ve yine sinsice,yine sessizce bizlerden bir şeyler çalarak.
Sırf böyle düşündüğüm için yılbaşı geceleri eskisini uğurlama seramonisine hiç katılmamışımdır..Adam almış üçyüzaltmışbeş gününüzü,bir kenara koymuş ve gittiği falan da yok üstelik,yenilerini almak için salyalarını akıtarak bekliyor,bir de gelen kısmını kutlayarak mı karşılayacağım?Zaman aç bir canavardır önüne ne koyarsanız tüketir, bunda kutlanacak bir şey yok ki.

Bu ‘yeni yıl’ kavramını Noel gibi alçak gönüllü dini bir kutlama olmaktan çıkarıp evrensel bir harcama çılgınlığına dönüştürenler,para harcatma zincirinin ilk halkası olan bankalardır.
İnsanların kredi kartlarının limitlerini ve hatta genellikle daha da fazlasını harcamalarını sağlamak için böyle bir tezgah hazırlamışlardır.Yoksa Türkiye’nin ne işi var noelle moelle?demeyelim çünkü; hiçbir zaman keyif almadığım ve kapitalizmin önemli pençelerinden biri olduğunu düşündüğüm televizyonlar şimdilerde yayın saatlerinin önemli bir kısmını banka ve kredi kartı reklamına ayırmakta ve bizi bu deliliğe katılmaya zorunlu kılmaktadırlar.Yazılı basın yine öyle ; eklerden ve banka reklamlarının arasından haber arayıp bulmak zorundasınız.

Artık çok iyi biliyorlar ki Noel Baba hikayesini hristiyan çocuklar bile yemiyorlar.
Ne yaptılar?Türkiye’nin en güzel,en popüler kızlarından birini dakikada bir karşımıza çıkarıp,‘hadi alış-verişe’ diye sevimli sevimli gülümsetiyorlar..E bu millet ne yapsın?Kırılır mı bu güzelim kız?Kırılacak gibi de değil billahi,öyle tatlı ki hayır demek mümkün değil.
O’nun dolduruşuna gelip ertesi gün kaç kişi kredi kartının limitini aşmıştır bilmek isterdim doğrusu.


‘Ülkemin kişi başına gelir düzeyi dünyada en alttan bilmem kaçıncı,pkk sorunumuz var,vatan evlatları doğuda savaşıyorlar,daha bir ay önce onlarca şehit verdik,acıları halâ çok sıcak,benim keyfim yok yeni yılı falan karşılayamam’ deme şansınız neredeyse yok.Emir büyük yerden çünkü,bir yolunu bulup evde bari olsa harcayacaksınız ; pardon kutlayacaksınız.Sonra adama ‘kredi kartın da mı yok senin kardeşim ‘ derler.
Zamanı yıllara bölme işi bürokratik işlem hesaplamaları ve yukarıda söz ettiğim kutlama ninnisinin etkisini artırmak için uydurulmuş bir düzenlemedir.

Siz siz olun , kullandıklarınızı atmayıp bir kenara koyun, bir bakarsınız ileride gerek olur.Sıradan vatandaşsanız eğer,gelecekte nasılsa elinizde birikmiş paranız olmayacak,hiç olmazsa yıllarınız olsun.Gereksinimi olanlara verirsiniz,ben öyle yapacağım.

Gelecek hepimize umutlarımızı getirsin diyorum efendim.