Bir yıl...
Dile kolay.
Geçip gitti tam bir yıl daha ömrümüzden.
Bir yıl daha aktı takvimlerden tek tek, anlayamadan, durduramadan...
Neler oldu, neler bitti, neler tam anlamıyla yaşandı?
Nerede eksik kaldık, nerede tamamdık?
Neyi tam yerli yerinde yaptık, nerede taş taş üstünde bırakmadı kelimelerimiz?
Hangi mekan bizi buldu, biz nerede kendimizi bulduk?
Olduğumuz yerde miyiz, yoksa olmak istediğimiz yerde mi?
Kaç engelden, kaç sıyrıkla çıktık?
Kaç defa yaralandık ve kaç defa merhem bulabildik o yaraya?
Kaçı bizi derinden sarstı, kaçının çaresi hemen yanı başımızdaydı?
Bir yıla kaç cümle sığdı?
Kaçı aklında kaldı?
Kaçı seni yağlamadı ya da kaçı düpedüz anlamsızdı?
Kaç kirlenmeyen kelimen kaldı?!
Kaçı hala içinde saklı?
Kaçıncı defa kendine hediye ettin onları?
Ya da boşver tüm bunları; bu yıl içinde kaç defa sebepsizken birine hediye aldın?
Kimi mutlu etmek için küçük de olsa bir çaba sarf ettin?
Kaç kere kendini hediye saydın? :)
Kaç defa yalnızlığını anladın?
Kaç defa bunu anladığında yılmadan ayağa kalktın?
Kaç defa inadına güldün, inadına söyledin, inadına sevmeyi sevdin,
inadına tutundun, hatta kaç defa inadına yoruldun?
Kaç defa ölüme hep yakın olduğunu anladın?
Kaç defa ölüm yakınından geçti?
Kaç defa annene onu çok sevdiğini söyledin?
Kaç defa elinde olanlar için Allah’a şükrettin?
Kaç defa bir gülüşle irkildi mutluluğun?
Kaç defa annene sevdiğini gösterdin?
Kaç defa kelimeler dilinin ucundaymış gibi oldu?
Ya da o kelimeleri bildiğin halde öyle olması gerekti?
Kaç defa birine yardım ettiğin için mutlu olup, sonrasında sebepsizken güldün.
Kaç defa tüm söylediklerinin hepsini toplasan uzunca bir suskunluğa denk düşemediğini anladın?
Susmanın da konuşmak olduğunu anladın mı?
Kaç defa ölüm gibi ayrıldın?
Neler başardın, nerede yanıldın, neler yapmalısın?
ve daha binlerce soru....
Bir yıl boyunca neler yaptın?
Kendine uyandın mı?

Cemile SÖNMEZ