3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1358
Okunma

YAŞ-LANIYORUM
Yerini yaş almak olarak satışa çıkardı hain kelime. Bana bak sen lafza düştüğün günden bu güne yaşlılık olarak kullanıla gelen bir kelimeyken noluyor sana be.
Tabi ki o yoldan geçmeyen bilmiyor yaşlılık nedir nasıldır. Üzülme anlıyorum, seni kimse vaktin gelmeden sormuyor değil mi ? Ya da yaklaştığını haber vermeden. Hani ellerimiz kırışmaya başlayıp , gözlerimizin kenarında kaz ayakları oluşmaya başlayıp da kremlere para vermeden ….
Yaş alıyorum. Üzülme be, gençlik de geleceğim demişti sattı beni. Ona sorarsan geldi de gidiyor bile . Hani neredeydin neden karşılaşmadık diyorum, o gülüyor ben ağlıyorum .
Gelmiş ne ara geldiyse yaşamışım da haberim bile olmamış. Ah be yaş alıyorum diye sanmışım almışım güverteye o yalancı yılları … bu gemi çoktan batmaya yanaşmış ta fark bile edememişim yalan dünyanın yalancı yolcusuymuşuz!.
Geriye baktığımda mutlu olduğum günleri sayıyorum parmak hesabı. Fakat öyle bir şey ki mutsuzluk çetene tutmuş sanki ellerim de yüzümde en önemlisi de kalbimde…
Hani hep yineliyorum ya yol arkadaşı diye…Yanınıza almayın her arkadaşı canım sizde. Demekle olmuyor diyeceksiniz , sanki bizim elimizde. Değilse bile ne zaman hayat size dedi ki tamam senin dediğin olsun . Hep kendimiz kandırmışız kendimizi, tam da düşündüğüm gibi diye… Sadece bir denkleşmeden ibaret. Akıl dünü hatırlayıp , ya da yarını anlayıp bir düşünce üretiyor o da hooop önümüzde . Tam da bunu istiyor ve düşünüyordum.Yok yaa! Sahi mi !
Yok işte karşımıza geçip al senin olsun dediği, yaptıklarımızın ya semeresi ya da ceremesi . Şayet zamanında babamı dinlese idim yol arkadaşım farklı mı olurdu bilemem. Hani kaderin ana yolu mu tali yolumu, karar sende noktası mı yoksa ipler bende noktası mı bilemiyorum . Daha çözmüş değilim . Bir şeyi biliyorum artık ne gelirse haktan diyeceğiz ama gelenin hayırlı olması için doğru tohumları ekeceğiz. Karşımıza çıkan her şey için vakitsiz zamansız ve sebepsiz demek yok. Zamanın sahibinden daha mı iyi biliyoruz. Vardır bir sebebi değil mi !
Aslında yaşlanmaktan çok yalnız kalma korkusu sarıyor içimi . Hani gençliğimi bile fark ettirmeyen bir yalnızlığa mahkum olmak istemiyorum. Ya bir omuz ister başım ya bir kelamı kadim laf, karşımdaki duvarlarla konuşmaktan bıktım. Nasılsınız diyorum, biz hep aynıyız ya sen nasılsın diyorlar.Utanıyorum sizin gibiyim işte demeye. Susuyorum anlıyorlar. Alışkın onlar.
Siz siz olun planlarınızı ertelemeyin. Yaşlandığınızda ne yapmak istiyorsunuz . Yanınızda kim olsun istiyorsanız yakalayın bir ucundan ve bırakmayın. Bence ömrün en güzel yılları olmalı yaşlılık … Görmüş geçirmiş artık ne istediğini tam anlamıyla bilen bir ruh, ama gücü kalmamış bir beden . İşte o yüzden diyorum alın ya da yakalayın diye neden ?.
Ev mi istiyorsunuz, borca girin korkmayın ödemeye niyetlendiyseniz ödersiniz , niyete göredir ameller.
Para mı istiyorsunuz. Biriktirin, azar azar toparlarsınız dar günlerinizde elinizden tutar ya da paranız olsun da alınsın kefen !
Bu ikisini de istemiyorum. Bir çift göz istiyorum sadece beni görsün, bana gülsün , benle ağlasın . Bir çift söz istiyorum, seni seviyorum desin , iyi ki varsın desin .Bir tas çorbam olsun ama iki kaşığım yesin istiyorum . Çok şey mi istiyorum. Sanmıyorum. Şimdi gidin ve yaşlanmış 100 kişiye sorun .1 tanesi bir ev yada para isterken geriye kalan 99 u yalnızım bir can yoldaşım olsaydı diyecektir eminim, son kararım.
O yüzden ne zaman kalemi alsam elime hep seni, hep sana, hep bizi yazıyorum . Ne çabuk geçtin ömrüm , onsuz yaşamıyorum. Hani gelecekse de yaş almadan gelse gücüm yeter iken ona bir çay demleyip burnundan getire getire içirsem diyorum olma mı ! :)
SEHERYELİ 2.12.11