Her bilim gibi,eğitim bilimi de gelişmekte ve "tümevarım" yöntemi günümüzün yolu/yordamı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ve bu durumda,her insanın tecrübesi "önem" kazanmakta,genel bir yargıya pahalı da olsa "denemeler,yanılmalar" yoluyla ulaşmaktayız.
Hayatta genel yargılardan özele gitmek yerine,özelden genele gitmek esas olmaktadır.
Spor ve daha dar anlamda "futbol" da hayatın bir özel alanıdır.
Önce spor temiz olmalı ki,oradan temiz bir topluma varalım...
Bu yıl içersinde yani 14 Nisan 2011 günü " Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair"
6222 sayılı yasa yürürlüğe girmişti.
Nereden ve nasıl olduysa daha yasayı "anlayamadan" bile hemen değişiklik yoluna gidilmişti.
Bu kamu vicdanında tepki yaratmış,Cumhurbaşkanının da bunu "veto" etmesi istenmişti.
Akşam saatlerinde "veto" haberi geldi ve nispeten rahatladı toplum.
Şimdi "top" TBMM’sinde.
Daha 7-7,5 ay önce hem de kulüplerin büyük desteğiyle çıkarılan yasa neden hemen değiştirilmek istenmektedir?
Bir yurttaş olarak bunu bilme ve öğrenme hakkımın olduğunu biliyorum.
TBMM’sinin de nisanda çıkardığı yasada ısrar etmesinin gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü "temiz toplum" çok soyut bir kavramdır.
Toplumu oluşturan her öge gibi,"spor" da temiz olacak ki "temiz topluma" varalım!