BAYRAM BİTTİ

Efendim bir kurban bayramını daha sağ salim idrak ettik.Ne telaştı o öyle! Çarşı,pazar özellikle son birkaç günde sokaklarda ve caddelerde adım atılamaz hale gelmişti.Araç trafiğine hiç girmeyeceğim,çünkü tahmin ettiğim için araca binmemi gerektirecek yerlere gitmemeye özen gösterdim ve araç trafiğine ‘girmedim’.

Her bayram öncesinde olduğu gibi bu bayram öncesinde de biraz da basının zorlamasıyla ‘kurban kesilmeli midir,kesilmemeli midir? ’ konusu gündeme taşınıp insanların kafaları karıştırılmaya çalışıldı.Ama görünen o ki,bu ülkenin insanları yüzyıllardır yaşadıkları çalkalanmalar sonucunda sağduyulu olmayı öğrenmişlerdir.Çünkü herkes neye inanıyorsa onu yaşıyor,bu ülke tüm şikayetlerimize,olumsuzluklara rağmen çok ciddi boyutta demokratik bir ülkedir.

Üniversitelerimizde karşıt görüşlü çocuklarımız aynı sınıfı paylaşabiliyorsa,herkes kendi fikrini savunup yaymaya çalışabileceği gazete v.s. çıkarabiliyorsa,düzenden şikayeti olan her kesimden vatandaş bunu açıkça ifade edebilecek platformlar bulabiliyorsa,Seda Sayan’ın yarı çıplak sunduğu programa(? !) başörtülü veya peçeli kadınlarımız katılıyorsa, kimse kusura bakmasın bu ülkede demokrasi vardır kardeşim.Ha kusursuz mudur? İşte konuşulması gereken budur.

Yani her aksamadan,partizanlıktan,rüşvetten,halkla bayramlaşmayı bir camide yapan ‘’yurdum kaymakamından’’ ve benim ‘’demokrasi kaçağı’’ dediğim binlerce bu tür olaydan karışıklık yaratmaya çalışılması aklıma daha ‘’derin’’ düşünceler getiriyor.

Bu ülkede müslümanlar ve gayri müslimler vardır ve yine tüm çabalara rağmen son derece huzurlu,saygılı bir bayram yaşanmıştır.Üstelik ülkemizin bir ucu sessiz sedasız savaştayken…Evet,resmen savaştayız ama haberimiz yok!

Ne bir Müslüman gidip gayri Müslim komşusuna ‘’niye kurban kesmiyorsun’’dememiş, ya da tam tersi bir olay yaşanmamıştır.Hatta ve hatta benim gayri müslim komşularım her dini bayramda bizi ziyaret edip bayramımızı kutlarlar.Bu ülkede çok ciddi boyutlarda demokrasi vardır kardeşim.

Bir de madalyonun diğer yüzüne; kanayan yüzüne değinmeden geçemeyeceğim.Bir anne,bir vatandaş olarak bir kez de ben dikkatinizi ‘’oralar’’a çekmeliyim.Kimsesiz çocuklar…evet tek bir sözcük aslında onların durumunu açıklıyor.Türkçe kuvvetli bir dil çünkü…Çünkü kimsesizliğin en azından sözcük anlamını biliyoruz…Çünkü onlara uzanacak sıcacık bir elin belki de sonsuz mutluluklara dönüşebileceğini biliyoruz.Çünkü konumlarının suçlusu onlar değiller…Onlara ulaşabilmenin bir sürü yolu var ve bunu yapmak için bayramları beklmeyelim lütfen…

Bu ülkenin sınırları şehit kanıyla çizildi,bu ülke bizim,çocuklarımız için daha onurlusunu,kutsalını,güzelini,sıcağını ve ‘bize göre’sini bulamayız.

Değerini bilmek gerek derim efendim.



arkadaşlar sevgili Mazlum Zengin arkadaşımın www.mazlumzengin.com sitesinde yeni yeni yazmaya başladım.Yukarıdaki geçen haftaki yazımdır,bu hafta yeni yılla ilgili yazım yayındadır ilgilenen arkadaşlarıma duyurulur.