ALLAH RIZASI GÖZETEREK SEVMEK !

Delikanlı çok naif, ince bedeni içinde koca yürekli bir babayiğitti. Gitti bir derdi çoğa gönül verdi. Diyemedi ama kız onu anlamıştı.. O da kalbini bir yokladı oralarda bir sızı vardı. Yokladıkça altından yalnızlık, sevgisizlik derin bir sessizlik çıktı. O da ne! bu nasıl bir çığlıktı! Evreka evreka evreka diyordu.!! Bir şeyleri konduramadı kendine önceleri… dahası tam da yüreğinin orta yerine koyuverdi o eri.. Cesur ,iri gözleriyle söyledi seni seviyorum diye delikanlıya .kaçmaktı yiğitliğin onda dokuzu ya ! Başka dünyaların başka zamanların insanıyız dedi delikanlı olmaz. Yolumuz yönümüz başka bizim.
Evet dedi kız, başkaydı!… Bambaşkaydı o günden sonra, elini attığı kalbini attı yerlere, sızladıkça ezdi ayaklarının altında, ezdikçe çöktü omuzları…. Zayıflayan bedenine ve ruhuna saldırdılar hep…Hırpalayan zaman da acımış olacak ki kadına … Uyandığında delikanlı yanındaydı. Ama çok ta uzağında… Bir türlü samimi ve dürüst bulmuyordu genç kızın sevgisini.. Bu zamanda imkansız diyor da Allah demiyordu ya, seviyordu aslında o da..
Dedi şuna bir oyun yapayım. Eğer bu oyunu geçerse severim onu.. başarırsa kazanır kalbimi, yoksa vermem ona inanmış hak diye yanan bu beni …
Bir haber uçurmuş kızın şehrine herkeslere duyurmuş. Demişler bir delikanlı uçmuş arabasıyla şu uçurumun kenarından…kız durur mu koşmuş ki tık nefes, gözler göl olmuş, kafeste kuş kalbi ağzında.. ah demiş !! sevdiğim de sevdiğim .. her gün çırpınıyormuş o uçurumun kenarına gelip. Allah ım beni de al . Allah ım ne olur beni de al. Her gün ağlayıp sızlayıp çırpınan kadını gizliden izleyen delikanlı çok sinirleniyormuş. Diyormuş ki; ne yani at kendini git yarinin yanına, ne yalandan ağlayıp ağlayıp gidersin ki, hani ölecek kadar sevmeler nerde yalanmışsın yalan !!
Dayanamamış kızın yapmacık! tavrına itivermiş arkasından..
EEeee derler ki ;
Ölmüştü genç kız. Parçalara bölünmüştü bedeni kırk yerinden . Lakin melekler onu toparladılar kefenlediler ve onu bu yüce sevdasından cennete götürdüler. Kız meleklere sesleniyordu. Haydi , benim meleğim , sevdiğim nerede ona geldim işte onu bana vaad eden rabbim göndersene hani nerede! Kimse gelmedi tabi..
Onu iten adamın sevdiği , sakındığı delikanlı olduğunu nereden bilebilirdi ki! Delikanlı ah güzel ahlaklı adam… tabi ki üzüldü muhakkak ama ince düşündüğünden de ince düşünen bir kızı sevmişti, anlamak için de artık çok geçti… Öyle güzel işlemişti ki Allah ve Muhammed sevdasını kıza… Kız da zaten boş saman balyası değildi , üstüne birde öğrendikleriyle mümkün müydü kendi canına kıymak ,atlamak ardı sıra … Delikanlı ona; kalbini Allah için yakacaksan sev beni, o razı gelirse ben razı gelirim gelmezse olay kapanmıştır demişti en baştan .. Kız da sevdiği rabbinin rızasını gözeterek kıymamıştı canına ! yoksa cennetini yakacaktı. Melek yari cennetteyken olmazdı olamazdı ki …
Onlar şimdi ayrıldılar.. Sebep,o zavallı kızın uçurumun kenarına gelip gelip ağlayışı canına kıyamaması mıydı ! sanmıyorum. Kız cennette inşallah delikanlının sayesinde .. Adam da hala kendi cehenneminde yanıyor olmalı … Onları ayıran kader miydi bilemem ama; kesin bir şey biliyorum kızın sevgisine güvenmeyişiydi… Galiba Allah rızası gözeterek sevmenin temsiliydi sevdası …
Bir gün birini yargısız infaz edecekseniz o delikanlı gibi bir avukata ihtiyacınız olacak. Ya da o kız gibi bir sevgiliye.. Sizin savunduklarınızı sevdası bile söz konusu olduğunda sizin gibi savunacak ..!!! SEHERYELİ