kalın bir sako,desenli tabaka,sedef bir tesbih
maziye nazır bir manzara,tam benlik bir rüzgâr
aziziye tabyaları,doğu ve batı kapılarıyla burası aziziye tabyaları..
en son ilkokul ikinci sınıfta okul tarafından tertip edilen piknik vesilesiyle görmüştüm bu kışla tabyasını.
Sultan Abdulaziz Han tarafından yaptırılan tabyalar doksanüç harbinde efsaneleşmiştir..aynı savaşta batı cephesinde Osman Paşa nın plevnesi elimizden kopmuştur ama Nene hatunun isim yaptığı Aziziye tabyaları elimizdedir bugün...
tabyaların eteğindeki Mecidiye ilkokulunda üçüncü sınıfa kadar okumuş evimizin taşınmasından dolayı okulu başka bir mahallede tamamlamak zorunda kalmıştım.,
aslında tabyalar hakkında bahsettiğim doğu batı kanatları haricinde taşambarları mevkiine bağlanan kapı ve tahkimatlar günümüze ulaşamamış olup savaşlar ve kentsel yapılaşmalar dahilinde ortadan kaybolmuştur...
Aziziye tabyaları ve Erzurum kalesi Osmanlı mimarisi ve Selçuklu mimarisi arasındaki farkları yansıtması açısından örnek teşkil etmektedir..hele ki son dönem Osmanlı mimarisi ve dönemi hakkında fikirler sunmaktadır..
esasen başlangıçta bir şiir düşünüyordum ama dizelere sığmayacak bir anımsatmaları barındıran Aziziye tabyaları Erzurum da özellikle yazın gezilmesi gereken bir Osmanlı hatırası..
bu vesile ile başta şehit hünkâr Abdulaziz Han ve tüm ehli İslam geçmişlerine Allah tan rahmet diliyorum..