Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Fuat Türker
Fuat Türker

Sınanmadan Cennete Gireceğinizi mi Sandınız?

Yorum

Sınanmadan Cennete Gireceğinizi mi Sandınız?

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

895

Okunma

Sınanmadan Cennete Gireceğinizi mi Sandınız?

Sınanmadan Cennete Gireceğinizi mi Sandınız?

İnsanlar, (sadece) "İman ettik" diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar? (Ankebut Suresi, 2)

Yüce Allah, “iman ettim” diyen kulunu dünya hayatında imtihan edeceğini bildirir. İnsanların yalnızca diliyle “ben inanıyorum” demesi yeterli değildir; Allah kullarından samimi bir iman ister. İnsanın dünyadaki görev ve sorumluluğu Allah’a iman etmek, Kur’an ahlakını yaşamak, Rabb’inin sınırlarını korumak ve O’nun rızasını kazanmaya çalışmaktır.
Dini yaşamaya karar veren insan, şeytanın kendisini saptırmak için göstereceği tüm çabalara rağmen Allah’ın dosdoğru yolunda yürümekte kararlı olduğunu kanıtlamalıdır. Nefsinin bencil tutkularını Rabb’inin hoşnutluğuna tercih etmeyeceğini de davranışlarıyla göstermelidir.

Peygamberimiz(sav) de bir hadisinde; "İman, kalben bilip tasdik etme, dil ile söyleyip ikrar etme, beden uzuvlarıyla da amel etmektir." (Hz. Ali r.a. Kütüb-i Sitte, 16. Cilt , Sf. 492) buyurur.

Allah, imanı yaşamayı kabul eden kulunun karşısına sabır göstermesi gereken zorluklar çıkaracak ve göstereceği tepkilerle onu sınayacaktır. Allah Kuran’da Bakara Suresi, 155. Ayette, müminleri korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğini bildirir.

Kur’an’la haber verilmesine rağmen, iman eden insanın karşılaştığı zorluklara şaşırması doğru değildir. Yaşanan zorluklar sıradan gibi görünen günlük sorunlar ya da büyük bir felaket gibi görünen olaylar olabilir. Samimi mümin, tümüne imtihan gözüyle bakar, Allah’a tevekkül eder ve O’nu hoşnut edecek en uygun olan davranışı gösterir.

Mümin zorluktan, çileden, beladan kaçmaz; çünkü her şey kusursuz olsa, o zaman sınama olmaz. İmanın denenmesi ve yaşanan zorluklar karşısında imanın olgunlaşması/derinleşmesi, kısacası sağlam olabilmek için insanın zorlanması, canının acıması gerekir.

İmtihan mekanı olarak yaratılmış dünya, yaşadığımız olaylarla sınandığımız, sonsuz yaşamımıza geçiş aşamasıdır. Zorluk yaşamadan ve o zorluk anlarında Rabb’imize sadakatimizi, sabrımızı, tevekkül ve teslimiyetimizi göstermeden sonsuz mutluluğa ulaşamayız. Yaşadıklarımızın imtihan olduğunun bilincinde olur ve güzel ahlak gösterirsek, en şiddetli zorluk zamanında dahi Allah’ın yardımını umut edebiliriz.

Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü’minlerle; "Allah’ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah’ın yardımı pek yakındır. (Bakara Suresi, 214)

Allah’a gönülden yönelen insan, yaşadığı zorluk ne denli büyük olursa olsun, mutlaka bir kolaylıkla karşılaşacak ve Allah’ın dilemesiyle doğruyu bulacaktır. İmtihan dünyasının en büyük kazançlardan biri, iman sahiplerinin sınamalar karşısında gösterdikleri güzel ahlak, cesaret ve sabrın, onların ahiretteki derecelerini artıracak olmasıdır. Bu, imtihanın her zaman müminlerin lehine olan sırrıdır.

Yaşadığımız her olayda bir İlahi hikmet vardır. Mümin bu gerçeği her zaman aklında tutar ve daima Allah’ın hoşnutluğuna uygun tavırlar sergileyerek imtihanını kazanmaya çalışır. İnanan insan imtihana talip olur; imtihanda Rabb’ini görür ve imtihanını sever. Dünyada yaşadığımız imtihanların ise, umut ettiğimiz sonsuz cenneti düşündüğümüzde hiçbir önemi yoktur.

"Yoksa siz, Allah, içinizden cehd edenleri (çaba harcayanları) belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?" (Al-i İmran Suresi, 142)

Allah aşkı ile yanan kul, imtihanı, acıları Rabb’ine tam teslim olarak yaşadıktan sonra, alacağı karşılık en güzelidir. Tevekkülünün, sabrının karşılığında sonsuz kurtuluşu kazanır; çile onu cennete ulaştırır.

"Bugün ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar, ’kurtuluşa ve mutluluğa’ erenlerdir." (Müminun Suresi, 111)

Fuat Türker



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sınanmadan cennete gireceğinizi mi sandınız? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sınanmadan cennete gireceğinizi mi sandınız? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sınanmadan Cennete Gireceğinizi mi Sandınız? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
23.11.2011 10:26:29
biliyormusunuz yazınızı gözyaşı ile okudum rabbim bizleri öyle güzel imtihan ediyorki
inşallah kazananlardan oluruz
saygılarım yazan kaleme
Şiir Cadısı
Şiir Cadısı, @siircadisi
23.11.2011 10:15:50
İnşaAllah kurtuluşa erenlerden oluruz... Amin. Paylaşımınız için sonsuz teşekkürler.Bunları hatırlamaya,hatırlatılmaya ihtiyacımız var.öyle dnyalık işlerle uğraşır oldukki,ahireti unuttuk!!!
Rabbim AFFETSİN!
funda filiz kotan
funda filiz kotan, @fundafilizkotan
23.11.2011 09:01:46
Yazan yürek var olsun efendim .Saygılar sunarım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL