2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
648
Okunma
CENNETTE CİNNET…
Toplum olarak öyle bir hale geldik ki artık vaat edilen herhangi bir şeyin gerçekleşme olasılığına göre hareket eder olduk.
Mesela doyumsuzluğumuz ya da erişilebilir olandan ziyade erişilemez olana sevdamız…
Bu bir bireyin okul hayatında başlıyor ergenlik sürecinde devam ediyor,ve iş hayatında filizlenip daha derine kök salıyor…
Ana babaya itaatsizliğimiz,elimizdeki ile yetinemememiz veya daha fazla daha fazla daha fazla olsun isteklerimiz….
Hemen hemen herkes hayır ben mutluyum ve olanla yetinebiliyorum dese de mümkün olanın en iyisini isteme hakkı kendin de saklı duruyor,iş hayatında aşk hayatında hatta cinsel hayatında…
Çünkü ihtimaller ile olasılıklar ile yaşamaya yaşatılmaya o kadar alıştırıldık ki normaldir.evimizi arabamızı kıyafetlerimizi semtimizi şehrimizi ülkemizi hatta…beğenmediğimiz,başka imkanlar içinde olduğumuzu hayal etmelerimizi düşünüyorum da korkarım cennette bile cinnet getiren olacaktır.
Hatta diyologları tahmin edebiliyorum
-Huriler…bunun sarışın olanı niye yok?
-Lezzetli meyve bahçeleri…mürdüm eriği yok mu?
-uzun kumsallar var demişlerdi?denize nerde gireceğiz?
-sigara içilebilen bölüm olsun mümkünse!
-sınıf ayrımı varmı?biz 1.sınıf isteriz…
Oldu
-Bi cinnet her şeyi bitirir’’repliği vardı DONDURMAM GAYMAK filminde …’’Bi cennet her şeyi bitirse keşke’’
Bari orada mutlu huzurlu ve eşit şartlarda yaşasa hak edenler…
A.B.2011