Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Mustafa Cilasun
Mustafa Cilasun

Silinemeyen Bir Hicrandı!

Yorum

Silinemeyen Bir Hicrandı!

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

735

Okunma

Okuduğunuz yazı 28.12.2007 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Silinemeyen Bir Hicrandı!





Sen bir kız çocuğu kimliğinde şefkat ve sevgiye hasret kalarak büyümüştün.

Bir sabiydin ve zavallı bir yetimdin

Annen, henüz seni emziremeden ruhunu teslim etmişti.
Sen ağlıyordun
Etrafa bakıyordun feryat ediyordun.

Şefkat duyguları kireçleşmiş bir babanın kerimesiydin!

Baban kendi yüreğinde sevgiye hasret kalmıştı.
Sen çaresiz ve perişandın.

Henüz yetim olarak, beş günlüktün!
Bir çare adına baban yeniden evlendi!

Gelin gelen analık ancak seninle şenlendi.
Bir müddet sonra, babandan yediği darbelerle, terki diyar etti!

Sen yine, makûs talihinle baş başa kalmıştın!
Çaresiz ve yalnızdın!

Baban duramadı, etrafa bakındı o da nihayetinde yardıma muhtaçtı! Komşulardan himmet bekledi!

Komşular tarafından gelen bu himmet, babanı yeniden efendi yaptı!
Yeni analık şaşkındı!

Nihayet hamile kaldı! Sana bir erkek kardeş doğurdu!
Baban sevincinden heyecanlandı! Ne yapacağını şaşırdı!

Sen yine yalnız ve sahipsiz kalmıştın!
Yaşaman dahi, rahatsız etti onları!

O günler yokluk ve fakirliğin zirvesiydi.
Milletin efradı savaştan bezmişti!
Baban bu sebepten doksan üç muhaciriydi!

Erzurum horasandan Kayseri ye hicret etmişti!
Baban, ahırda büyük baş hayvan bakıcılığı yapıyordu.
Buna rağmen süt, çok azdı!

Eve gelen süt sadece erkek kardeşine içiriliyordu!
Sana ise bilmem ki ne içiriliyordu!
Ölse de kurtulsak diye!
Ama sen biçareydin sabiydin, yetimdin!
Çocuksuz dul bir kadın bu drama dayanamadı!

Yüreği parçalandı!
Seni babandan alenen istedi!

Fakat analık, itiraz ediyordu!
Yıllardır çocuksuz olan bu yaşlı kadın birden!

Göğüslerine sütün geldiğini fark etti!
Bu sütü, büyük bir heyecanla sana ikram etti!

Sen, anne diye bu teyzeyi biliyordun!
Fakat anallığın, durmuyor dir nizah çıkartıyordu!

Zaman ilerliyordu ve sen fidanlaşmıştın!
Baban seni anne diye bildiğin, velinimetinden ayırdı!

Sebep ise hizmet sektörüne katılmandı!
Anne dediğin halde sana ölmeyecek kadar yediriyordu!

Her ağır işi senin yapmanı istiyordu!
Sen ise çaresizdin kime şikâyet edecektin!
Sadece, hicranını içine akıtacaktın!

Bu anlaşılmaz hal senin yüreğini tahrif etti!
Güven duygunu, felç etti!

En sığındığın baban seni şefkatinden mahrum bıraktı!
Sana gösterilecek şefkate o kadar hasrettin ki!
Etrafına gıptayı nazarla bakardın.

Bu küçük yaşına rağmen, her gün kovalarla su taşımak
Senin asli vazifendi! İhmali dahi, çok tehlikeliydi!

Hani hatırlar mısın?
Çok açıkmış tın bir gün, korkarak anne acıktım demiştin!

Anne dediğin kadın sana zıkkımın kökünü ye!
Ancak, akşamları yiyebileceğini sana kaç defa söyleyeceğim diyerek, kolunu kıvırmıştı!

Nihayet güçsüz kalan kolun dayanamadı ve kırıldı!
Anne dediğin analık sana sakın ha babana böyle söyleme!

Oynarken, duvardan düştüm de, diyerek sıkıca tembihlemişti!
Sen yine çaresizdin, akşam sofrada ne oldu senin koluna diye soran babana, oynarken duvardan düştüm diyerek yalan söylemek zorunda bırakılmıştın.

Çünkü sen yetim ve çaresizdin!
Yine günlerden bir gün çamaşır yıkamak için sıcak su, lazımdı!
Ve sen ateşi yakmıştın!

Ocağın başına gelen, anne diye taltif ettiğin kadın sana çabuk koş,
Odun getir demişti.

Sen, ise bana kızmasın diye ince odunları seçiyordun!
Nihayet ocağın başına gelmiştin!

Hiddetinden şuurunu kaybeden analığın nerede kaldın,
Diyerek o bakıma muhtaç saçlarından tutarak,
Ocağın önüne seni yatırmıştı!

Sen, ne suç işlediğini henüz kavramamışken,
Anne dediğim analığın, senin sırtında bulunan atleti,
Bir çırpıda sıyırmıştı!

Yanan ocakta, ateşi karıştırmak için kullanılan maşa,
Alev rengini almıştı!

İşte o ateş gibi kızaran maşayı,
Senin masum sırtına, hiç acımadan yapıştırmıştı!

Sen, yine çaresiz ve perişandın!
Dağlanan sırtına mı?
Yoksa kirlenen atletine mi?

Nasıl ve neye üzüleceğini bilemediğinden
Anne sırtımı dağladığın bir şey değil de, atletin kirleniyor demiştin!

Anne dediğin analık,
Sen halamı konuşuyorsun diyerek,
Eline aldığı keserle dağladığı yerleri bir kez daha sıvazladı.

Nihayet o günlük için işkence bitmişti.
Sen garipliğin, yalnızlığın ve sahipsizliğin…

Tüm yeni sürümlerini iliklerine kadar terennüm etmiştin.
Senin alın yazın, kaderin böyleymiş!

Ama sen bu talihsizliğe asla isyan etmedin.
Her zaman şükreden oldun,
Sabretmeyi bildin.
İşte sevgili anam;
Senin çocukluğunu, yıllarca hislerimle yaşadım ben!
Seni sevmeyenleri hiç sevemedim.

Sana saygı duyanlara, minnet duygusu besledim.
Bu satırlar, senin birkaç bahtsızlığını deşifre etti.

Şayet hepsini zikretsek inan ki kitaplaşırdı.
Bu gün ve böyle bir vakitte seni,
Senin, bilmediğin bir zamanda içimden geldiği gibi,
Satırlarımla, gıyabında anmıştım.

Biliyor musun, canım annem,
Bu satırları “Atmosferde, Yankı bulan, Feryadımın, ahengi” olarak,
Atmosfere gönderiyorum.

Çünkü “arzı mekânda ahenk” günü birlik yaşayanlarda pek bulunmuyor. Bu bakımdan da, anlaşılabilir olamıyoruz.

Benim anam,
Sen hiç tasalanma,
Yaşadıkça,
Kendim ve neslim,
Seni, her vakit minnetle anacağız…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Silinemeyen bir hicrandı! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Silinemeyen bir hicrandı! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Silinemeyen Bir Hicrandı! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
bluecould
bluecould, @bluecould
29.12.2007 19:48:29
kimi duygu sömürüsü yapar kiminin gerçekten kemikleri sızlar boynu dik gezer susar, sükut eyler, hicran gömer sabır biriktirir avuçlarının arasında..tecelli nafile anlaşılır olmak mükafatsa ve insan insan gibi yaşamak isterken fırtınalara tutuluyorsa yağmurun ne suçu var...
tebrikler...
saygımla....
duruşah
duruşah, @durusah
29.12.2007 14:30:35

Yazınız hakikaten yüreğime dokundu.Benim de can kuşum babam öksüz büyümüş, daha 1 yaşın da iken babasını kaybetniş...İnsanlar niye bu kadar acımasız ve de gaddar oluyor, içindeki kin ve öfkelerini neden kurban edemiyor ve herkez gücünün yetebildiğini eziyor...Teşekkürler kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Ali ÖZKANLI
Ali ÖZKANLI, @aliozkanli
29.12.2007 13:15:00
...
Benim anam,
Sen hiç tasalanma,
Yaşadıkça,
Kendim ve neslim,
Seni, her vakit minnetle anacağız…
...
Değerli Kardeşim, öncelikle böyle güzel satırları bizlerle paylaştığınız için takdir ve teşekkürlerimi arzediyorum. Rabbim kaleminizi ve güzel yüreğinizi daim etsin.

Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Rabbime emanet olunuz. Muhabbetle kalınız.
Mustafa Cilasun
Mustafa Cilasun, @mustafacilasun
29.12.2007 12:20:54
Değerli dostlar çok teşekkürler ediyorum, bit katkı sağlayarak himmet bahşettiğinizi biliyorum, sizler için huzur ve saadetler diliyorum, selam eğliyorum.
MetinC
MetinC, @metinc
29.12.2007 11:41:08
Hoş olmuş. Tebrikler.
Sevi Derya
Sevi Derya, @seviderya
29.12.2007 10:53:22
içim çız etti paylaştığınız için sonsuz teşekkürler
ufurmelerim
ufurmelerim, @ufurmelerim
29.12.2007 07:18:20
Sen, ise bana kızmasın diye ince odunları seçiyordun!

odundan anlıyor!
tebrik ederim...
alevcik
alevcik, @alevcik
29.12.2007 02:30:43
muhtesem anlatmissin anneni,annelerimiz bir melektir yetim kalmakta berbattir kutlarim seni cok duygulandim dogrusu yazacak seyde bulamiyorum
saygilar ,annenin ellerinden de opersin yerime.
saygilarimla hersey gonlunuzce olsun
ferhan
ferhan, @ferhan
28.12.2007 10:28:55
10 puan verdi
Güzel bir yazı çekilen çile ve sıkıntılara sabretmek,sineye çekmek,kadere küsmemek,mükafatı Alemlerin Rabbından beklemek ne güzel ama her insan bu sabrı gösterebiliyormu? güzel duygusal bir yazı elinize ve yüreğinize sağlık...selamlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL