15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
472
Okunma
O değil de;
Dün akşam hasta ziyaretine gittim hastaneye. Hastanın durumu bir tarafa, ziyaretçiler insanı öldürür.
Nöbetçi hemşireye, hastamızın durumunun kötü olduğunu ve odanın sirke dönüştüğünü bişeyler yapmasını söyledim.
Ziyaret saati bitene kadar duruma müdahale edemeyeceğini ama sonrasında gelip uyarabileceğini söyledi ve öyle de yaptı.
Etkili oldu mu? tabii ki hayır...
O değil de;
Sonrasında aynı hemşirenin hastamıza serum takarken iğnenin arkasından bastırıp hastayı bağırtarak uyandırdığına tanık oldum. Hastanın canının yandığını söylediğimizde, ’iğnenin üstünden bastırmazsam serumu takamam’ dedi.
O değil de;
İstanbul ve İzmir’de aylarca hastanede kaldım. Hatta bahse konu olan hastanede ameliyat olmuştum.
Demem o ki;
Serum takmak/değiştirmek öyle birşey değil. İğne zaten elinizin üstünde takılı. İğnenin üstüne bastırarak serum takmanın iğne yapmanın mantığı ne!
Normalde bu işlemler yapılırken hissetmiyorsunuz bile. Kendimden biliyorum.
O değil de;
Aynı saçmalık bütün odadakiler için de uygulandı.
Hemşire çıktıktan sonra hastalar/hasta yakınları gündüzcü hemşirelerin ve diğer nöbetçi hemşirelerin yaptığı iğneleri hissetmediklerini söylediler.
O değil de;
Böyle durumlarda baş hemşire bilgilendirilmeli. Sonuç alınamadığında farklı şeyler yapılmalı.
O değil de;
Bilgi açısından;
Sağlık Bakanlığı’na hasta ya da hasta yakını internet üzerinde başvurup şikayetini billdirebilir.
sbu.saglik.gov.tr/sbhastahaklari/sikayet.aspx
Dilekçeniz işleme girdikten sonra şikayet sözkonusu olan hastaneye denetim yapılıyor.
Haklı bulunduğunuzda şikayet ettiğiniz kişi/kişiler cezalandırılıyor.
Ve size Sağlık Bakanlığından bir mektup geliyor.
’Şikayetiniz yerinde incelenip haklı bulunduğunuza hasta haklarının ihlal edildiğine... karar verilmiştir’ deniliyor.
O değil de;
Siz hakkınızda ısrarcıysanız bu sonuçla hastaneyi dava edebilirsiniz...
O değil de;
İyi bayramlar.
Bizim hastanın durumu mu?
Takipteyim...