25
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1562
Okunma

Babasının iyi bir işi vardı. Güzel bir evde oturuyorlardı. Selma okula gidiyor; çok mutluydular.
Bu mutluluğa ikiz kardeşler de katıldı ve çok sevildiler. ilk zamanlar babalarının maaşı iyi idare ediyordu.
Çocuklar büyümeğe başlamış; Selma’nın okul masrafları artmıştı. Artık tek maaş yetmemeğe başlamıştı.
Zor da olsa lise bitmişti. Oysa o okumayı çok istiyordu da imkân yoktu. Bazı tanıdıklarI vasıtasıyla bu iş
yerine girmişti.Herkes seviniyor, iki maaş la çok daha rahat edeceklerdi. Bir kaç yıl böyle geçti.
Artık daha iyi hayatları vardı. İkizler okula gidiyor; anneleri ev işleriyle uğraşıyor mutluydular. Ama altı
ay önce bu mutluluğa gölge düşmüş; babasını işten çıkarmışlardı. Tazminatını almış o parayla bu
gecekonduyu almışlar; hiç olmazsa kira derdinden kurtulmuşlardı.Kurtulmasına kurtulmuştulardı ya
babası işten çıkınca sıkıntıyla hastalanmış;kendini birtürlü toparlıyamıyordu.Şimdi bütün yük Selma’nın
üzerine kalmıştı. Evin gideri, çocukların okul masrafları ancak idare edebiliyordu.Üstüne başına para
ayıracak durumu yoktu. Çok üzülse de çaresizdi.Çalıştığı şirkette herkes şık giyiniyordu.Selma çok
mütevazı idi. üzüntüsünü de hiç belli etmiyor ;içine atıyordu.Babacığı ise
" Sabret kızım; biraz daha dayanalım,Allah büyük bizi de görecek elbet.Ben bir iyileşeyim; yine
çalışmaya başladım mı rahatlarız." Diye teselli ediyor ; hiç isyan etmiyor "Şükür Rabbim bu günümüze de
şükür" diye dua ediyordu.
Kardeşleri de saygılı ve çok iyi çocuklardı durumlarını bildikleri için fazla masraf çıkarmıyor; mümkün
mertebe idare ediyorlardı ikisi de çok çalışkan çocuklardı sınıf birincisiydi. Bu yüzden öğretmenleri ta-
rafından çok seviliyorlardı. Selma bu yüzden çok seviniyordu fakirdiler ama çok saygı görüyorlardı. İş
yerinde de arkadaşları da
" Aferim gencecik yaşında ailesine bakıyor"diye takdir ediyorlardı. Selma da herkesin huyuna gidiyor;
kimseyle tartışmadan işine gidip geliyordu.
Bu günlerde bir söylenti vardı iş yerinde; müdür emekli olacak yerine yenisi gelecekti.Herkeste bir
heyecan
“Kim gelecek?” diye.
Eski müdür çok iyi bir insandı bu güne dek herkesle iyi anlaşmıştı kimseyi kırmadan işleri tatlılıkla idare
etmiş; ama artık yaşı gelmiş,biraz rahatsızlenmıştı.Ayrılmaya kesin kararlıydı. Bir hafta önce
"Çocuklar ben emekli oluyorum" demişti.
Herkes çok üzülmüş ama yapacak başka bir şey yoktu."Kim gelecek?" diye merakla bekleniyordu.
Selma bu düşünceler içerisinde uyuyup kaldı. Sabah erken kalkıp annesinin hazırladığı kahvaltıdan biraz
atıştırıp acele ile giyindi. Artık mantosu yoktu. Üzerine triko bir ceket giydi. Bu havada uygun değildi
ama çaresizdi.
"Allahaısmarladık" deyip çıktı.
Anacığı çok üzülüyordu kızına. "Allah’ım başını güldür. Yavrum bizim için kendini feda ediyor."
İş yerine gelinceye kadar çok üşümüş, hava oldukça soğuktu .Yağmur dinmiş olsa da
yerini ayaza bırakmıştı. Neyse iş yeri çok sıcaktı ...
Gelenlere "Günaydın" dedi. Herkes yerini almış mesai başlamıştı. Müdür de "Günaydın çocuklar" deyip
odasına geçti.
Aradan biraz zaman geçmişti ki bir bey geldi. Sessizce müdürün odasına girdi .Herkes şaşkın " Bu da
kimdi ?" Ne selam vermiş; nede bir şey demişti. Herkes işine dalmış; zaman geçiyordu.Müdür dışarı çıktı.
"Arkadaşlar, toplanın size yeni müdürünüzü tanıştıracağım."
Herkes birbirine baktı. Gelen yeni müdürdü demek; selamsız sabahsız biri...
Çalışanlar müdürün odasında toplandılar.
Müdür "Evet ,evlatlarım artık ben gidiyorum, Yerime Metin Bey i bırakıyorum; inşallah onunla da iyi
anlaşırsınız" deyip herkesi tek tek tanıştırmaya başladı.
Sıra Selma ya gelince Selma dondu kaldı. Dün akşam kendini ıslatan bu adamdı. İçini bir kin kapladı.
Gülüşü hala kulaklarından gitmiyordu. Acaba kendisi de Selma’yı tanımış mıydı? Bakışlarından anlamak
mümkün değildi. Çünkü yüzü gülmüyor ve sert bakıyordu. Selma ya elini uzattı.
"Memnun oldum" dedi.
AYŞE KARAN
DEVAM EDECEK...