3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1238
Okunma

Yeşili görmeyeli ne kadar oldu?
-yıllardır, dedi.
Yıllar.. Yılgınlıklarımı hapsettiğim yıllar, ne çabuk geçmişti. Her gün bir tuzaktı,
ben kirpiklerimi ne kadar seğirtirsem seğirteyim panolara fotoğrafımızı koyacaktılar.
"insanlık..." dedim.
yeşili görmeyeli ne kadar oldu?
Yankısı
minareden düşen müezzin kadar acıklı,
cuma namazının en arka safındaki miniğin
sağa sola bakınan gözleri kadar korkak,
çam sakızlarını ekmek zanneden kuşlar kadar saf..
Dirilen acılar,
zamanı nasıl da yitirmişti..
yüzüme dokundular,
Erzurum aksanıyla
-esketek!
öyleydim..
İstanbulun dilencisiydim.
Anadolu’nun Rumeli’ye haykırışıydım.
yıllardır, dedi..
seni görmedim.
Ben doğduğumdan beri görmemiştim seni, diyemedim.
Aynalar kadar şeffaflaştı yüzü,
seyrek sakalları beyazlaştı..
İçimden tüm renkler geçti,
yeşili görmeyeli dedim..
İşaret patmağını dudak çizgilerime bastırarak
"inkar" dedi...
aynalar, yalan söylemeyecek kadar dürüst değil.
Yeşili dedi..
görmeyeli ,
gözlerine bakmıyorsun..
Hadi karanlığı anlat bana , dedim..
Gözlerinden tüm renkler geçti, gitti..
Feri sönmüş ayrılıklara renk geldi,
yeşil geldi !
Eğildi, saçlarım dudağının kenarında yalpalarken soyut nedir öğrendim..
Merve Taşçı