Mustafa CEYLAN
----------------------------

Yapı Stoğu, halen içinde oturduğumuz, yaşadığımız evlerimiz ile iş yerlerimiz ve onların müştemilatıdır.

Belediyeler yasa ile kendilerine verilmiş olan inşaat yapım ruhsatı verme yetkisi ve iskân müsaadesi verme yetkileriyle donatılmış kuruluşlardır. Ülkemizde kaçak yapılaşma ve gecekondu yapımı yasaktır. Bu tür yapıların belediye hizmetlerinden, kamu hizmetlerinden(elektrik-su vb)faydalandırılmaları da yasaktır.

Yapı stoğumuzun birinci derecede sorumlusu Belediye Mücavir alanlarında belediyeler; mücavir alan dışında da İl özel idaraleridir.

Yapı Stoğumuzu
a)595 Sayılı Kanun Hükmünde kararname ve 4708 sayılı Yapı denetim yasası’nı milat kabul edip, ondan önce, ondan sonra ve kapsam içinde kapsam dışında olmak üzere tasnif etmeliyiz.

Neden mi?

Yurdumuzda, 19 ilde, pilot olarak (Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova)önce 595 Sayılı yapı Denetim Hakkında 03.02.2000 tarihinde Kanun hükmünde kararname yayınlandı. Ardından bu illerde 29.06.2001 tarihinde yayınlanan 4708 saylı yasa ile Yapı Denetim yasası uygulamaya konulduğundan;

Ve
01.01.2011 tarihinde ülkemizin tamamı 4708 sayılı yasa kapsamına alınmış olduğundan;

Yapı stoğumuzu;

a)19 ilde
-03.02.2000 tarihinden önce inşaa edilmiş tüm yapılar

b)Diğer illerde
-01.01.2011 tarihinden önce inşaa edilmiş tüm yapılar

olarak tasnif etmeliyiz.

Belediye İMAR MÜDÜRLÜKLERİ Bünyesinde YAPI KONTROL birimleri-Şehircilik birimleri içinde YAPI STOĞU BİRİMİ oluşturmalıyız. 3194 Sayılı imar yasası kapsamında veya diğer özel yasa ve mevzuatları ile inşaa edilmiş bütün yapılar(kamu-özel) tek tek tespit edip sokak sokak işlenmelidir. Bu tespitlerde EMLAK VERGİ BEYANLARI, KADASTRO ve TAPU MÜDÜRLÜKLERİ de görevli olmalıdır. Mevcut yapı stoğunu TAM OLARAK BİLMEYEN BELEDİYE BAŞKANINA BAŞKAN, BELEDİYESİNE DE ben BELEDİYE demem...

Bu tespitler bütün ülke sathında 10 gün içinde tamamlanmalıdır.

Sonra;

Tespitleri yapılan ve tasnif edilen yapıların BETONARME ve STATİK HESAP VE PROJELERİ var mı, yokmu bunun tespiti için de 5 gün yeterlidir.

ve
Asıl işe geliyoruz:

Belediye,
Muhtarlıklar,
Deprem Sigortası
ve BÜYÜKŞEHİRLERDE büyükşehir BELEDİYESİ’ nin, DİĞER İLLERDE İL BELEDİYESİNİN sorumluluğunda inşaat mühendisi, betonarme statikçi, ZEMİN ETÜDÇÜ-JEOOLOG gibi mühendis - teknik elemanlardan oluşan HEYETLER oluşturulmalıdır.
Veya
Mülk sahiplerine yasa ile süre tanınarak, örneğin 60 gün içinde meskenlerinin ve müştemilatının DEPREME DAYANIKLILIK RAPORU’ nu mevcut YAPI DENETİM KURULUŞLARI ve YAPI LABORATUVARLARI’ ndan alacakları raporlarla belgeleme mecburiyeti getirilmelidir.
Böylece;
Depreme dayanıksız olan binaların GÜÇLENDİRİLMESİ veya YIKILIP YENİSİNİN İNŞAA edilmesi hususu ele alınmalıdır.

Bütün bu iş ve işlemlerde,
Noter Harcı, tapu harcı,
Pul parası vb engelleyici hususlar olmamalıdır.
DEPREME DAYANIKLILIK RAPORU’ na kimlerin imza koyacakları ve sorumluluk sınır ve süreleri de açık açık belirtilmelidir.

Yani;
Kısaca,
3194 sayılı yasa dışında MEVCUT YAPI STOKLARIMIZIN âfetler karşısında durumuyla ilgili ACİL BİR YASA ve UYGULAMA YÖNETMELİĞİNE ihtiyacımız bulunmaktadır.

Aksi takdirde;
2000 yılı öncesi inşaa edilmiş yapılarda ikamet eden bizlerin, bence, güvenlikleri yoktur.
Zira;
DEPREM BÖLGELERİ’ ni gösterir ÜLKE HARİTASI’nda büyük değişiklikler olmuştur.

Meselâ;
2000 den önceki yıllarda DEPREM BÖLGESİNDE OLMAYAN ANTALYA ilimiz, 2000’den sonra Korkuteli ilçesi hariç BİRİNCİ DERECE DEPREM BÖLGESİ’ne alınmıştır.

Bu durumda, ANTALYA gibi Dünya Şehri olması gereken şehirlerimizin BELEDİYE BAŞKANLARI’ nın hiç uyumaması gerekir. Gece gündüz bu DEPREM AFETİ’ ni düşünmeleri şarttır.

Hele ki İstanbul?
Evet, İstanbul’umuzun acilen YAPI STOĞU’ meselesini çözmesi gereklidir.



----------------DEVAM EDECEK-------------------