16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4821
Okunma

(Farklı bakış açıları)
İçinde bulunduğumuz dünyada o kadar çok insan yaşamakta ki, bütün bu insanların aynı görüşte olmalarını ve bir varlığa aynı bakış açısıyla bakmalarını bekleyemeyiz. Zaten düşünsenize bir kere bütün insanlar olaylar ve varlıklar karşısında aynı görüşleri paylaşsalar ve bütün konularda hemfikir olsalar hayat ne kadar da sıkıcı ve çekilmez olurdu öyle değil mi?
Tool Booth’un bu konu hakkında beğendiğim bir sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Buradan bir kova su gibi görünüyor ama bir karıncanın bakış açısından engin bir okyanus, bir filin bakış açısından sadece soğuk bir içecek, bir balığın açısından ise elbette onun yurdu…”
Aslında oturup şöyle bir düşününce bu düşünce farklılıkları sayesinde birçok yeni bilgi edindiğimi fark ettim. Mesela dışarıya ve boşluğa açılan bir pencerenin sadece bir pencereden ibaret olmayıp, özgürlüğünü arayan bir odanın kalbi konumunda da olabileceğini öğrendim. Yıllardır dikkat bile etmediğim bu cam parçasının farklı yönünü bana anlatan bir arkadaşımdı. Oysa ki benim için anlamsız bir pencereden ibaretti işte… O gün öğrendim ki, insan nasıl görmek istiyorsa öyle görüyormuş.
Bir objeye bakmakla, onu görmek arasında büyük fark olduğunu duyup duruyorum yıllardır. Herkes bakar ama herkes göremez diye de çok duymuşsunuzdur sanırım. Ne kadar da doğruymuş bu söz. Durup da biraz düşününce anlıyorum ki, bu güne kadar hep bakmışım, gördüğümü sanmışım ama hiçbir zaman görememişim. Bakın bu yazıyı okuduktan sonra çevrenizdekilere bir bakın bakalım, kaç tanesi gözünde at gözlükleri olmadan bakıyor hayata?
Aynı bunun gibi bir başka olayla, daha küçük yaşlarda karşı karşıya kalmıştım. Hani hepimizin bildiği bir olay, Bardağın yarısı boş muydu, yoksa bardağın yarısı dolu muydu? Her insan kendisine göre, ya da şöyle söylemek daha doğru olur, görmek istediği gibi görüyordu bardağın içindeki suyu.
Yarısı suyla dolu bir bardak diyenlere hayata umutla bakıyor denildi. Yarısı boş, suyla dolu bir bardak diyenlerden umut kesildi, ne kadar kötümser insanlar var denildi. Ama bunlardan daha da kötüsü vardı ki o da benim gibi “Ne görüyorsun burada” sorusuna “Su” diye cevap verenlerdi… Bu kişiler de kendi haline bırakıldı zaten…
Sonuç olarak kişi kendisinin nerede olduğunu hissederse ve yine bilirse kendini herkesten daha iyi, işte o zaman en doğru şekilde bakar çevresine ve görmek istediği gibi görür her şeyi. Peki siz? Size göre bardağın yarısı boş muydu, yoksa dolu muydu? Siz nasıl bakıyorsunuz hayata???
Pelin Ö.
-2005-