13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2318
Okunma

Bugün işten gelince, alt kat komşum beni merdivende durdurdu. “Komşum, postacı sana bir evrak bıraktı, onu vereyim bekle hele.” Deyince sevinçten çığlık atmadığım kalmıştı. Komşum, evrak dese de gelene, ben, beklediğim kitap olduğunu biliyordum. Komşuma teşekkür edip elimde kitapla merdivenleri adeta koşarak çıktım. Bir an önce açıp içindekileri okumak istiyordum.
Açtım. Merhaba, diye başlıyordu kitap.
“Turgenyev, şiir için “Tanrıların dili” tabirini kullanmıştır.
Kur’an’ı Kerimi incelediğimizde ayet ve sürelerin kafiyeli bir dille indirildiğini görmekteyiz. Bu nedenle şiiri düz konuşma dillerinden ayıran farklı ve ulvi bir yücelik vardır.
Elinizdeki kitap, Şair Yıldız Toksöz Hanımefendi’nin ilk şiir kitabı. Kendileriyle tanışmamızın nedeni de yine şiir olmuştur. Öğrencilik yıllarından beri şiir yazan, hatta öğrencilik yıllarında yazdığı şiirlerle ödüller alan Yıldız Toksöz…” diye uzayıp giden bir giriş yazmış, Sayın Şair Mehmet Nacar Bey. Ayrıca, kitabın editörlüğünü de kendisi yapmış.
Kitaptaki şiirler, birkaç serbest şiir dışında, hece şiirlerinden oluşmaktadır. Şiirlerinde her konuya değinen Şair, genellikle sevda şiirlerine yoğunluk vermiştir. Duygu yüklü bir yüreğe sahip olduğu açık seçik bellidir.
“Gör çektiğim çileyi mektubumu ona ver
Okuyunca anlayıp belki ne yaptım der
Son adres olsun bana yolcu ettiğim bu yer
Mezarıma dikmeye yar elinden gül getir” unutulmayan bir aşk hikâyesini ne güzel anlatmış bu şiir.
“Boş zannedip üzülme gönlündeki tahtını
Giren yanar içine sevenlere kor olur
Suçlu gibi gösterip karalarsın bahtını
Yaşadığın tüm aşklar ellerinde kir olur” diyerek, vefasız bir sevgiliyi kaleme almıştır bu şiirinde.
“Kahrettim yaşamaya soğuk gelmiyor ölüm
Ateşe uzatmışım hicranla yansın elim
Susarak feryat etti yalana küsen dilim
Yıkıldı sevda şehrim enkazda hayal kurma” işte, bu şiirinde de yine vefasız bir sevgiliyi anlatıyor. Ölümden öte köy yok diyor adeta.
“Merhametin büyüktür her şey senin elinde
Kullarını bırakma umutsuzluk çölünde
Kusursuz bir imanla her an senin yolunda
Sevginle dönen kula şifayı ver Allah’ım.” Diyerek, Allah’tan başka sığınacak kapımız olmadığını ne güzel anlatmış sevgili Yıldız.
“Çok isterdim şimdi annem
Kucağında olmayı
Bütün kötülüklerden
Sevginle korunmayı
Hayat fırtınasında
Kuru yaprakmışım ben
Gel kurtar ne olursun
Kayboluyorum ben.” İşte bu şiirle, ana gibi yar olmadığını ne güzel anlatmış. Bu şiiri okurken ağladığımı itiraf ediyorum.
Kirpiğimde ışıldar duygumuzun sürmesi
Mümkün mü sevmeyenin aşk sırrına ermesi
Hasrete esaretin yıllar boyu sürmesi
Zor gelmiyor inan ki, hayatımsın canımsın” bu şiirle, sevenin, sevdiği için neler yapabileceğini açık bir dille anlatmış Şair. “İşte aşk bu!” diyesi geliyor insanın.
“Kuduz itler saldırdı ana kuzularına
Bir gün o soysuzların defteri dürülecek!
Gün bugündür milletim bırakmadan yarına
Yakalayıp onların hesabı görülecek.”
yukarıdaki şiirle, memleketimizin terör belasından çektiklerini ne güzel anlatmış. İşte şair, hem sevda, hem ana-baba, hem de vatan diyor. Millet diyor! Zaten şairliğin özü nedir? Kalemle kuyu kazmaksa eğer, işte kuyu. Yıldız hanım kazmış kuyuyu, çıkmış su. Buyurun hep birlikte içelim.
Sevgili Yıldız, bu değerli eseri gelecek nesillere ve bizlere armağan ettiğin için seni kutluyorum. Nice şiirlerini okumak dileğimle…
Kitap adı: Acı Tebessüm
Editör: Mehmet Nacar
Tasarım: Yıldız Toksöz
Sayfa ebadı:128
Kitabınızı Şairin mail adresinden isteyebilirsiniz.
[email protected]
Başarılarının devamını diliyorum yıldız.
Sevgilerimle.