Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Sevgi Dündar
Sevgi Dündar

Vasati Kırk Çöp...

Yorum

Vasati Kırk Çöp...

17

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2255

Okunma

Okuduğunuz yazı 26.10.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Vasati Kırk Çöp...

Vasati Kırk Çöp...



Gittin…
Sonsuzluğa kesildi gözbebeklerim
Saçlarıma soğuk yıldızlar değdi benden habersiz
Üzüm suyuna yatırdım her çalıntı akşamı senden sonra
Bir güvercin ürkekliğinde girdim gecenin koynuna
Koyu, kapkara gölgeler düşürdüm yatağıma

Gittin…
Algılarım kapandı
Umutlarım vasati kırk çöp kaldı
İntihar kokan ikramlar bıraktın avuçlarıma
Dudaklarımda down sendromlu bir öpücük
Nefesimde bir ölümün leş kokusu

Gittin…
Koşar adım
Yalınayak
Gittin…
Beş duyumdan her birini yok sayarak…




Şimdi şiirler yazıyorum körebe hallerimle. Her şeyi anlatmaya gücüm yok. İçini dolduramadığım cümleler kurmaktan yoruldum artık. Her gün pazarlığa oturuyorum, her gün ihale bana kalıyor. Haritada yerimi gösteremiyorum mesela. Adını unuttum bu şehrin, bu sokağın. Yan tarafta oturan kadının kocası yok, bir onu biliyorum. Bir de üst kattakinin inatçı çocuğunu. Tam seni düşünecek oluyorum, bütün yeteneğini gürültü çıkarmakta kullanıyor ısrarla.

Sonra zaman geçiyor, hem de nasıl geçiyor, anlamıyorum. Dolanmayı unutuyorsun ayaklarıma. Korkularımın üzerine gitmeyi deniyorum ve bir kedi alıyorum eve. Seni düşünerek olsa gerek, dolansın diye ayaklarıma. Kapıyı açık unutuyorum evden çıkarken… Belki de bilerek.

Kimsesiz çıkışlar yapıyorum kendi kendime. Yüksek sesle şarkılar söylüyorum çoğu zaman. Mumlar yakıyorum söndürerek bütün ışıkları. Sorma hiç, bir kalabalık oluyor ki odam. Hiç tanımadığım gölgeler odanın içinde.

Tahinli çörek, damla sakızlı kurabiye pişiriyorum komşulara dağıtmak için. Hiç giymediğim elbiseler, hiç takmadığım küpeler, hiç okumadığım kitaplar alıyorum. Seyretmediğim filmleri kiralıyorum bazen. Masanın üzerine yarım fincan kahve, ısırılmış bir elma bırakıyorum her gece yatarken. Arada bir felsefe bile yapıyorum. Hiç yalnız kalmıyorum biliyor musun, seni düşünmeye fırsatım bile olmuyor çoğu zaman. Kendime kızıyorum bu yoğunluk adına. Sık sık karabasan geliyor benimle oynaşmaya. Tam yatacak oluyorum bakıyorum yanımda. Öyle sıkı sarılıyor, öyle sahipleniyor ki beni bazen o da gidecekmiş gibi korkuyorum. Bağırıyorum, bağırıyorum, bağırıyorum. Yüzünü ben çiziyorum onun. Sana benzesin istiyorum, benzemedikçe sinirleniyorum resim hocama. Oysa suç bende, ne çok şey unutmuşum sana dair.

Kış geliyor. Akşam erken iner artık bu kente. Arada bir hastalanıp hastane kalabalığına karışmak istiyor canım. Benden daha zor durumda olanları görebilmek için sanırım bu gereksiz talepler. Ama bilmiyorlar, hiç belli etmiyorum onlara daha acınası bir durumda olduğumu, hiçbir doktorun ilaç öneremediğini, hastalığımı bile teşhis edemediklerini. Arada tanıyanlar çıkıyor. Selam verip merak ettiklerini soruyorlar, en çok da seni. Şaşırmış gibi yapanlar bile var içlerinde biliyor musun? Sanki yeni duymuş gibi gittiğini.

“İyi ki gittin” diyorum içimden inanmışçasına, “iyi ki gitti. O gitmeseydi, gitme sırası bana gelecekti”.bunun beni daha çok kıracağını söylemeye gerek yok sanırım. Terk etmiş olma fikri bütün hücrelerimi ele geçirecekti. Önce bundan büyük bir haz duyacak, kendimle gururlanacaktım. Sonra sonra bunun gereksizliğini görecek, sana acı çektirdiğimi düşünecektim. Hep sana haksızlık etmekle suçlayacaktım kendimi. İyi taraflarını düşünecek, kendimi bu çıkmazdan kurtarmak ve haklı çıkarmak için bir sürü çareler arayacaktım. Hatta kendime yalanlar söyleyecektim yine kendimin bile inanmadığı.

Ama şimdi, sana istediğim gibi küsme lüksüm var, arzu ettiğim gibi küfür edebiliyorum öznesi sen olan. Bilirsin, dilimin ayarı yok. Yüksünmüyorum bu durumdan. Her zaman sen suçlusun artık ve her zaman da mağdur benim. Kolay oluyor güçsüzü, zayıfı oynamak. Kalanı sorgulamıyor hiç kimse. Biraz da ajitasyona bağlayınca olayı, acıyorlar bile çoğu zaman. Sana öfkelenen de hatırı sayılır boyutta. Hiç uğraşmadan, debelenmeden kendimi haklı konuma düşürmüş oluyorum. Aldırmıyorum bana acıyan gözlerle bakılmasının beni nasıl yaraladığına. Nasıl kanadığına o yaraların, nasıl sızladığına. Onların sayesinde seni unutmuş gibi yapıyorum. Seni düşünemeyecek kadar meşgulüm çünkü. Kendime acımakla ve acındırmakla meşgulüm. Etimden et koparan bir meşguliyet bu. Sürekli pansuman gerektiren bir meşguliyet.

Sen gittin ya şimdi… Hani gidişin, varlığında ölürüm gerçeğiydi. Ne çok şişirmişim bu yalanı. Söküp aldı gidişin içimden, asık suratlı bir zamanı. Kaç iklim geçti üzerinden, hatırlamıyorum bile. Her şey ihtimal dâhilinde artık. Yeniden aşık olma, yeniden sevilme. Kendimle savaşmayı, kendimle konuşmayı, kendimi dinlemeyi öğrendim geçen zaman içinde. Hatta kendime gülebiliyorum da artık. Bunlar çoğunlukla senin de güldüğün şeyler ama o zaman bana fazla gelirdi.

Kanıma girdiğin günü düşünerek daha sık kan vermeye başladım. A er aş pozitif. Kızılay bile sevindi gidişine.

Yazmaya yeniden başladım. Farkındayım, biraz tarzım değişti. Emir kipi kullanmıyorum artık şiirlerimde. Olmayan hayaller kurmuyor, düş tacirliği yapmıyorum. Olanı benimsemek daha keyifli bir hal aldı. Olmayan canımı yakardı oldum olası.

Yokluğun büyüttü beni. Saçmalamıyorum artık çocuklar gibi. Kıskanç bir insan da değilmişim zaten özümde. Bana verdiğin değer gelince gözümün önüne. Her türlü sarışınla hayal etmek kolay oluyor seni. Bu arada saçlarımı sarıya boyattım haberin olsun.
Sabretmeyi öğretti bana gidişin. Bir gün dönecekmişsin de beklemem gerek gibi. Şeytani fikirler geçmiyor artık içimden, kırk tilki gezinmiyor beynimde, karıncalar istila ettiğinden beri. Kendime yetmeyi geçtim, çokça kendimi artırabiliyorum bile. Büyüyorum farkına varmadan. Sığınacak hiçbir yalanım yok artık. Yalnız olduğum kadar gerçek gidişin.

Gittin, ne iyi ettin. İstediğim planı yapabilirim artık bozulma ihtimalini düşünmeden. İstediğim yoldan eve dönebilir, istediğim mağazaya girebilir, hatta her akşam dışarıda yemek yiyebilirim. Biraz dekoltenin de hiç sakıncası yok bence. Nihayetinde yalnız bir kadınım ben de.

Tek yaptığım, hayata gerçekten dokunmayı seninle dokunmanın üzerine çıkarmak. Çıtayı yükseltmem lazım, biliyorum.

Gidişinin altında ezilmemeli kalışım. Her şekilde boşa çıkmalı seni çok şey sanışım…

Farkında mısın, renklere ve seslere dokunmadım bile. Hayat senden sonra da bana gelecek öpe öpe…



sevgi dündar/ 26ekim2011

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Vasati kırk çöp... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Vasati kırk çöp... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Vasati Kırk Çöp... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
nene hatun
nene hatun, @nenehatun
27.10.2011 23:38:46
Vasati kırk çöp bu yazıyı ilk gördüğümde 10 yaşındaydım nedir vasati bilemedim ama hoşuma da giderdi bu cümle sanırım kibrit kutusunun üzerinde okumuştum ilk defa bu nedir diye babamın başının etini yemediğim sormadığım şeydir. Sonra zamanla vasat öğrenildi tabi ki o yazıyı bir daha görmedim srra kadem bastı resmen:)))

Başlığı görünce çağrışım yaptı.

Günah çıkarmışsınız resmen nasıl rahat ve özgürsünüz ne mutlu anlatım çok güzel sürükleyici...

yaşasın bağımsızlığım özgürlüğüm !!!!

inşallah !

hep sevgi ile...
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ, @sabihakucuktufekci
27.10.2011 22:44:12


Sevgi'yi okumak ne güzel..:)

tebriklerim günün yazısına hayata kattığın Sevgi yürekli eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız değerli dost..:)
secgim saygım her dem selamlarımla..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
27.10.2011 22:20:11
Güzel bir yazı, güne gelmesi çok isabetli olmuş

Tebrikler

saygılar
(( Seçil Nimet ))
(( Seçil Nimet )), @--secilnimet--
27.10.2011 20:05:57


Bu yazınızı "O" na ithafen okudum içimden...

"O" da bugün gitti de... :(

Tanıdık bir kalem gibisiniz...

Tebrikler...
O qué
O qué, @o-qu
27.10.2011 18:44:42
Şahane bir gün seçkisi...
Tebrikler, saygılar.
Denizce
Denizce, @denizce
27.10.2011 15:55:17


geliyorum gidiyorum okuyorum
ama bir türlü yazamıyorum...

her defasında okumak daha çok işime geliyor..:))
bencillik yapmayı seviyorum bazı kalemlerde işte...

çok güzeldi, kutlarım..:)

sevgimle...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
27.10.2011 15:26:58
gittin yağmur yağdı gölgeme
gururdan arkaya bakmadı gözlerim

.

sevgiler / kutlarım

Zeynep ERENLER
Zeynep ERENLER, @zeyneperenler
27.10.2011 12:04:00
ben finale inanmıyorum...

keşke öpe öpe kucaklasa hayat bizi ama olmuyor şairim....

ne zordur ayrılık ertesi yokluğuna alışmak.... O' nunla olan alışkanlıkları unutabilmek yola devam diyebilmek... çift kişilik hayattan tek kişilik hayata sorunsuz geçiş yapabilmek....

ne yaptığın yerli yersiz çıkışlar ne de komşulara dağıttığın meyveli kekler ne giymediğin elbiseler almak ne de izlemediğin filmler kiralamak hepsi boş...

tek gerçek hala onu deli gibi sevdiğin....

ve gelmeyeceğine de adın gibi emin olduğun...

sevgiler...

harika bir yazı okudum içimi acıtsa da yarama tuz bassa da...

tebrikler...






Zeynep ERENLER tarafından 10/27/2011 12:05:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
27.10.2011 10:08:21
tebrik ederim ...
sevgiyle berber..
inci*
inci*, @inci-
27.10.2011 09:35:53
Dün okumak için açtığımda zaman hayli geçti ve dolayısıyla okuyamadım bu güne sakladım. Birde baktım ki kurdele almış ve güne gelmiş. Bu dafa başka bir merakla bir çırpıda okudum. İyiki okumuşum; Önce terk edilişin bütün icat ve etkilerini dile getirmiş ve muhteşem sergilemişsiniz, sonra o melun acıdan ve karabasandan kurtuluşu anlatmış, sanki göçük altından ışığı görüp kurtulacağım umuduyla sevinen kimseler gibi ışığı görmüş ve yazmışsınız... Sizi yürekten tebrik ediyorum hanfendi. Başarılar.
Ve
Veysel Başer, @veyselbaser
27.10.2011 09:34:39
Günaydın Sevgi Hanım,

Gece okudum. Bu sabah yoruma başlamadan bir daha okudum. Gerçekçi bir anlatım ve bir o kadar da canlı buldum.
" Selam verip merak ettiklerini soruyorlar, en çok da seni. Şaşırmış gibi yapanlar bile var içlerinde biliyor musun?
Sanki yeni duymuş gibi gittiğini." İyi kötü bir şeyleri duyup da, yeni duymuş gibi yapmayan var mıdır acaba?
Hiç sanmıyorum.
Yazınız, kadınlarla ilgili ufkumu daha da genişletti. Yarın, kocası öyle veya böyle gitmiş bir kadının öyküsünü
yazarsam eğer, yazınızdan edindiğim bilgiler bana esin kaynağı olacak.
Başarılar dilerim. Saygılarımla.

RefikaDoğan
RefikaDoğan, @refikadogan
27.10.2011 02:40:19
Hüzünlü çığlıklarıyla ıssızlığında büyüyen yürek! Ne güzel kalem, ne güzel ifadeler ve yalınlık...
Kutlarım güne düşen değerli kalemi ,dostça...
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
26.10.2011 23:38:45
10 puan verdi

iç sesle hasbihal

güzel bir konu
ve güzel bir anlatım

kutlarım

saygılarımla


kırk bohça
kırk bohça, @kirkbohca
26.10.2011 23:20:04
Yazmaya yeniden başladım. Farkındayım, biraz tarzım değişti. Emir kipi kullanmıyorum artık şiirlerimde. Olmayan hayaller kurmuyor, düş tacirliği yapmıyorum. Olanı benimsemek daha keyifli bir hal aldı. Olmayan canımı yakardı oldum olası.
.....................
Sabretmeyi öğretti bana gidişin.
...............
Gittin, ne iyi ettin.
................
Gidişinin altında ezilmemeli kalışım..
Her vazgeçiş yeni bir kapı aralıyor insana ..Bu fark edilişi gördüm yazınızda...farkındalığınızı kutluyorum her şeyden önce.
saygılar...
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
26.10.2011 18:54:08
10 puan verdi
"yokluğun büyüttü beni"

gözlerimdeki ıslak çığlık yazının her kelimesinde yer aradı kendine...

gönülden kutladım bu değerli çalışmayı...
İsa inan
İsa inan, @isainan
26.10.2011 18:19:41

Tek yaptığım, hayata gerçekten dokunmayı seninle dokunmanın üzerine çıkarmak. Çıtayı yükseltmem lazım, biliyorum.

Gidişinin altında ezilmemeli kalışım. Her şekilde boşa çıkmalı seni çok şey sanışım…

Farkında mısın, renklere ve seslere dokunmadım bile. Hayat senden sonra da bana gelecek öpe öpe…

merhaba deli kız tebrikler
hiç işin yok muydu ya
oturup uzun uzun yazmışsın
desene ç(alıntı hayatların hesabından yiyiyoruz
harikasın ustam daha ne diyeyim
seni ve yazılarını çok özlemişim
aşkal kal,
içindeki o kız çocuğu hiç büyümesin
Oktay Coşar
Oktay Coşar, @oktay-cosar
26.10.2011 17:40:12
Sevgiciğim senin gibi güzel bir yazı. Farkındayım.
Tebrik ederim...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL