ÜÇ KADIN...ÜÇ AŞK...ÖYKÜSÜ....

deli dolu aşk........(1)

denizden çıkmıştı yeni..sarı saçlarını şöyle bir silkeledi elleri ile..kısacık saçlarını çantasındaki jöle ile jöleledi..mükemmel ötesi vucuduna, kendiside imrenerek baktı..doganın renklerini taşıyan bikinisi içinde bronz teni,ışılışıldı..adı gibi..degişmeyecekti üzerini..yanındaki elbisesine uzandı..kurulandıktan sonra..mini bir turkuaz rengiydi sırtına geçirdiği..ayaklarına dore sandeletlerini de giyip hafifçe oturduğu şejlon da makyajını tamamladı..hazırdı..yeni tanıştıgı aşkı,onu beklemekteydi.bir akşam üzeri cin tonik içiminde.hava tatlı tatlı esmekte yanan bedenini dahada hoş esintiler bırakmataydı..ne kadar sürecek diye düşümlemeye başladı.hiç biri ileri gitmemekte inat eden onca aşk..hata bendemi diye ,geçti içinden..galiba dedi ..bunu kabul etmeli idi..baglanamıyordu..yada karşı baglanamıyordu.KAŞ’ın o sıcak nemli havası bu gün yoktu..arabasını çalıştırdı..ve sevgilisinin evindeki verandanın önüne park ettiginde hala düşünmekteydi..başlasamı idi bu serüvenede.gelmişti işte bu kabuldü özünde bu ilişkyi..yada adı her ne ise...içilen akşam üzeri içkilerinin hafif sarhoşlugunda..başlayan öpüşmeleri..havuzun davetkar serinliği..birlikte yüzülen..havuzda devam eden içki ve meyve ziyafetleri..ve yaşananlar..sabah uyandığındaa ..kendimi nasıl hissedeceğim acabaları kafasında..iki kişi evin altını üstüne getirmişlerdi..dvd ler yerlerde..kadehler ,şişeler,bakılan albümler,saga sola savrulmuş giysiler. gün agarırken uyandığında ..başı çatlamak üzereydi...yavaşça süzüldü yataktan..yanındaki hoşlandığı sevebilirim sandığı usta bir heykeltraşın yonttuğu mekemmllikteki adama baktı..gene hata dedi..giysilerini giyerken...duygu yok...sevişme var...aşk bu olmamalı..anlıklar..hoşlanmalar..duşatn çıkmıştı..rutin üzerini giyindi..sandeletlerini ayağına taktı..makyajını yaptı..evinin önünde kontağı kapattığında düşünüyordu hala.. bir yanı gene eksik kalmıştı..eksik olan neydi acaba...diye

uzun soluklarda aşk...(2)

anfide ders bittiğinde, kendisini hemen bahçeye attı..eda..aşkısı sevgilisi de gelecekti..bu yıl mezun olmaktaydılar..işleride hazırdı.ne şanşlıyım diye düşündü..çocukluk aşkısı ile evleneceklerdi yazın.mehmette onu sevmekte..oda mehmeti sevmekte idi...günün ve günlerin konusu hep aynıydı..tutulacak ev,eşya,gelinlik...su gibiydiler ikiside..iki yeni mimar hayata atılacak..ilerde kendi işlerinide kuracaklardı.ilk okulda..5ci sınıfta mehmetin kendisini bahçenin kenarındaki betonun üzerine oturtup..ellerini eline alarak ..seni ben alacagım sakın kimseye bakma demesi daha dün gibiydi.başka söz konuşılmamışt ki..anlaşmaları sözsüz bir imzaydı...sonrası gelen günlerde..hep hissetmişti..mehmeti yanıbaşında..güvenle..ne güzel bir duyguydu bu..sevilmek vede sevmek..sıcacık..huzurlu...kaosları,girdapları olmayan.simidi bile tek yemezdi..sevdiği..eda olmadan...herkes gıpta ile bakarken bu güzel çifte...mehmetin içinde acabaları başlamıştı..bu sen okula gelen..afet..fırsat buldukça,onu aramakta..davet etmekte..edaya söyleyememişti ama bir hafta sonu yatla çıkmışlardı..simgenin babsı ile tanışmıştı..ooda bir mimardı..ve hayat orda başka idi..kendilerinin hayatları ile kıyaslanamaayacak kadar uç..bu çekmişti mehmeti..ve ikincirlikler dogmuştu ruhunda .savaş vermekte idi..kendi kendine güldü.tıpkı türk filimleri gibi..yaşananlar ,olan olaylar,fil şeridi gibi geçti gözlerinden..nikah memurunun,sesiydi kendine getiren .simge hanımı ,eşlige kabul ediyormusunuz.....edanında bir yanı eksikti işte diğer kadınlar gibi...

görücü usulü aşk.....(3)

eh..oğlumuz büyümüştü..mesleğide vardı...zaman evlenme çağıydı..aileye uygun bir genç kız...başı dik olmayan..ana baba terbiyesi görmüş..tahsilli olmasındı..yokksa aileyi saymazdı..başına buyruk olurdu..buda aileye uymazdı..eşişte..alınacak eve konulacak..bir eşya gibi bir şey..kocasına kadınlık edecek,aşçılık edecek,çocuk doguracak,ve evin hizmetçisi olacak..kaynanaya ,kayıpederede bakacak..ayşe bu kurbanlardan biriydi.yasaklarla büyütülmüş..ayıplarla bastırılmış.ahmet için istemeye geldiklerine uçmuştu..mahalledeki kızlar içnden o seçilmişti ne onurdu..hayalleri vardı eşi olacak ahmetle..yapamadıklarını yapacak..eşi ile gezecek..onla konuşacaktı konuşamayıp yuttuklarını.kız çocugusun diye okutulmayışını..belki ahmet onu egitirdi..sonuçta ögretmen değilmiydi..lise diplaması alır..açıktan..ünüversite bile bitirirdi..gururla geziniyordu mahallede.okumuş ahmete layık görülmüştü.. geliniliğini ahmeti çıkarırken utancında ölmek ,sevincinden ahmetine sarılmak geldi içinden..eşiydi..kurtuluşuydu.ahmeti..ahmetinin yeşil gözleri ,kendi kıl kahve gözlerine hiç bakmamaktaydı ..içi üşüdü...birden..dondu kaldı.. elini kahvesine uzattı eda...karşısındaki yakışıklı adama bakarken..şimdi 45 yaşında..çok üzel bir kadın olmuştu..yıllarca yediği dayaklar..kırılan gururu ve kemikleri..genede onu n güzelligini bozamamıştı..ahmet onu küçük görmüştü.cahil bulmuştu...itelemişti..dalga geçmişti..kadınmısın diye dövmüştü..üniversiteler hayal etmişti..çocuklarının isimlerini bile düşünmüştü..evet üniversiteyi okumuştu..kocasını arkadaşı ile yakalandığında kapıya atılışında..gururndan baba evine dönemeyişinde ..ve sokaklara düşünde...evi ,arabası,her şeyi vardı..erkeleri ve kadınları iyi okumuş ezberlemişti..mezundu hayat okulunda..ama bir yanı eksikti.diger kadınların da eksik olduğu gibi..kimdi bunların suçlusu..kimdi..



..........BİR KADIN..DUYGUSALDIR...KENDİNİ BÜTÜNÜYLE TESLİM EDER AŞK’A..BİR ERKEKTE DUYGUSALDIR...AMA TÜMÜYLe AŞK’A TESLİM OLMAZ...İŞTE BURDA BAŞLAR HANDİKAP...
AŞK:SAHİP ÇIKMADIR DUYGULARA.
AŞK:SAHİP OLMAKTIR BİRBİRLERİNE...
AŞK:BULUNDUĞUNDA KORUNMASI GEREKEN EN ÖNEMLİ ŞAHASERDİR....
........................TABİ İKİ TARAFTA İSTİYORSA......
.................................EMA(kardeleninim)