1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1573
Okunma

Eski bayramlar daha güzeldi ibaresi kullanıldıkça kızarım içten içten.Bayramların çocukluğumuzda bıraktığı hazzı şimdi alamadığımız için söylendiğini düşünürüm hep.
Evet biz çocuktuk ve bayramları bayram gibi yaşardık.Hazırlıklar hiç yormazdı bizi.En cicili bicili elbiselerimiz , ayakkabılarımız gün öncesinden alınırdı.Bizim payımıza giyinip ,eğlenmeyi hayal etmek düşerdi.Bir sabah olsa diye diye dalardık uykuya.
Namaz vakti ayaklanırdı herkes,huzurun sessizliği ve kokusu buram buram sarardı minik yüreklerimizi.Namaz sonrası kahvaltı masasında başlardı bayram...
Misafir ağırlamalar ve aileyle birlikte yapılan akraba ziyaretlerinde ikram edilen şekerin tadı ve oyalı mendiller içinde aldığımız bayram harçlıkları...O güzelim mendillerin kokusu halen saklı duruyor biryerlerde.
Ya şimdi!
Çocuklarımızla gideceğimiz akrabalarımız bir elin parmaklarını geçmiyor.Misafirlerimiz mi???
Hiç tanımadığımız, hangi mahalleden nerden geldiklerini bilmediğimiz ’Bayramlaşmaya geldik’ diyerek ellerindeki poşetlere şeker doldurma yarışında olan çocuklar aşındırıyor kapı zilimizi...
Bu mudur bayramlaşmak.Ayıptı.Bizim kültürümüzde yoktu öyle kapı kapı dolaşıp şeker toplamak.Hıristiyanların Cadılar Bayramı geleneği nasıl olduda yerleşti kapı zilimize. Nasıl da bizden bir parçaymış gibi hem dini bayramımızın hemde kültürümüzün bir parçası oluverdi.
Üstelik çok değil daha bir kaç ay önce kara haber almadık mı şeker toplamaya giden Kayseri’li çocuklardan.Kaç bayram aradık onları.Bir umut bekledik.Sonra ne çabuk unutuverdik onlarıda saldık çocuklarımızın minik bedenlerini bilmediğimiz kapılara.
Şimdi bir bayram daha yaklaşırken ’nerdeeee o eski bayramlar’ diyeceğimize kültürümüzü olduğu gibi aktaralım geleceklerimize. Oyalı mendiller belki yok şimdi ama bayram kokuları bırakalım çocuklarımıza ellerini hiç bırakmadan sevgi ve saygı ile...