Dün elimizi kolumuzu sallaya sallaya Edirne’den Hakkari’ye giderdik. Şehir şehir dolaşır, her gördüğümüze kardeşim diye sarılır, muhabbet eder, çayımızı yudumlardık. Çanakkale’den bahsederdik. Bugün gitsek mi acaba der olduk. 14 Ekim 2011’de cumhurbaşkanımız önce Van, ardından Hakkari’ye gidiyor. Bu seyahat “GÜVENLİK” gerekçesi ile gizli yapılıyor.

Aynı gün CHP’li Süheyl Batum "Cumhuriyetin nitelikleri öz bakımından laik, demokratik, sosyal, insan haklarına dayanan bir hukuk devleti olarak korunmalı ve pekiştirilmelidir. “TÜRKLÜK” ibaresi çıkarılacak yerine getirilecek olan “YURTTAŞLIK”’ ifadesi ırk, etnik köken veya dine dayanmayan hukuksal bir bağ olduğunu içermeli."


Bu ülkede cumhurun başı, başkomutan sıfatlarını taşıyan Cumhurbaşkanımız bile rahatça gezemiyorsa, Ana muhalefet partisi yeni anayasadan “TÜRKLÜK” kelimesini çıkarmaya çalışıyorsa, tüm bunlar bir milletin “TASFİYESİ” değildir de nedir?

Şimdi buyurun cenaze namazına.


SERVET AKBAŞ
15.10.2011