SONBAHAR
Benim hazanımın mevsimi.Perdesiz penceremi yağmur tüm hızıyla dövmekte.Çayımı çoktan içtim,ben gece ne kadar geç yatarsam yatayım sabah çok erken kalkarım,zaten ölüp gideceğiz ömrü uykuda geçirmeyi sevmem.Kırmızı koltuğuma gömülmüş ,yün battaniyeme sarılmış etrafı bomboş olan camımdan hem uzakları hemde delice yağan yağmuru seyrediyorum aklımda binbir düşünce yada aklımda bendeki tek düşünce.Son günlerde bende bir haller var diyorum ya her yanım Arabesk, her günüm ızdırap her günüm elem.Ben debresyonda mıyım,yoo sanmıyorum peki niye hep acı takılıyorum niye bana acı veren siyah beyaz flimlerden,kalbimin tam bam teline dokunan ince ,ince sızılar veren bana uysada uymasada etkilendiğim şarkılardan,vazgeçmiyor tekrar ,tekrar dinliyorum oysa nasıl olduysa bundan bir kaç sene önce ilk kez şeytanın bacağını kırıp Dr gitmiştim vede oda bana bana acı veren bu tür şeyleri yasaklamıştı,yasaklar insanları daha çok cezbeder ya ben daha çok üstüne gitmeye başladım tıpkı şimdi olduğu gibi.Yarınlarımı düşünmüyorum beni ne bekler hayat devam ederken , üstümdeki yükten, en az zararla nasıl başederim sadece şimdi içinde bulunduğum an var Aaaaa birden aklıma geldi işte aldırma gönül aldırma dışarda deli dalgalar gelir duvarları yalar seni bu sözler oyalar aldırma hülya aldırma sahi ya ben kendime sordum mu hiç, hülya neden böyle?Neden böyle Hülya
Ahhhhhh E.Aktaş hep kabahat senin sesinin söylediğin o şarkının ruhuma işleyişinde zaten Hatırla Sevgilide o şarkı var ya bana en çok dokunan şarkı dudağımda yarım kalan söylenmemiş son sözümdü baki olsada ayrılık,yani kabuğun altında sen kanayansın
ne yurt içi ne yurt dışı gelen telefonları açmazdım ,kapım çalınsın istemezdim ecel gelecek olsa dur bekle sonunu görmeden alma canımı demeyi düşündüren, bana şimdi bu yeni şarkısı beni 12 den vurdu
Hayat sana sözüm yok, derdimden derbederim
Hercai gecelerde, rüyamsın göremediğim
Bozduk aşkın bağını, hüzünler oldu şarap
Ne çabuk geldin geçtin, sen kapımdan ey hayat
Uğruna harcadım kurşuni gençliği
Sönmeyecek ki ah kalbimin yangın yeri
Çözülmüyor ki bu aşk denen kördüğüm
Sevsek olmuyor sevmemek ölüm

neyse ben şimdi oturduğum yerden şöyle b ir doğrulayım kendime orta şekerli bir türk kahvesi ikram edeyim sonra gün içinde keyfime bağlı yazının devamını düşünürüm mutlak bağlıyacağım bir yerler vardır bu böyle yarım bırakılmaz