6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1086
Okunma

Uzunca bir zamandır devam eden “Yeni bir anayasa” yapılmasıyla ilgili çalışmalar, yeniden alevlendi. Bu günlerde anayasayla yatıp anayasa ile kalkıyoruz.
Anayasa, bir devletin vatandaşlarının hak ve özgürlükleri (vatandaş ile devlet arasındaki ilişkiler) ile devlet kurumlarının (Yasama-Yürütme-Yargı) görevlerini düzenleyen hukuki metinlerdir.
Halen yürürlükte bulunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası da böyledir.
Bu anayasa 1980 Askeri müdahalesi sonun da düzenlenerek 18 Ekim 1982 tarihinde yapılan referandum ile seçmenlerin %91.37’sinin oyunu alarak kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir.
Yürürlüğe girdiği günden bu güne kadar Anayasa da 17 defa ve başlangıç bölümü de dâhil olmak üzere 112 maddesinde değişiklik yapılmıştır. Bu da, halen yürürlükte olan anayasanın bir darbe (askeri) anayasası olmadığı anlamına gelmektedir. Bu güne kadar ihtiyaç duyulduğunda anayasada gerekli değişiklikler yapılmıştır. Bundan sonra da, belirli hukuki şartlar yerine getirildiği takdirde, ihtiyaç duyulan maddelerin değiştirilmesinde bir zorluk yoktur.
O halde, sürekli gündemde tutulan yani anayasa hazırlanmasına neden ihtiyaç vardır?
Bir vatandaş olarak benim anayasa ile ilgili bir sıkıntım yok. Birçok vatandaşın da bir sıkıntısının olduğunu sanmıyorum. Beni ilgilendiren, cumhuriyetin dayandığı temel esaslar içinde yönetilen bir ülkede, güven içinde yaşamaktır.
Cumhuriyetin dayandığı temel ilkeler, anayasamızın ikinci maddesinde ifade edilmiştir. Bu esaslar;
•İnsan haklarına saygılı,
•Atatürk milliyetçiliğine bağlı,
•Başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
•Demokratik,
•Laik
•Sosyal bir hukuk devletidir.
Bu temel maddeler kimi rahatsız ediyor da yeni bir anayasa yapılmasına ihtiyaç duymaktadırlar?
Bu sorun, vatandaşın sorunu değildir. Bu sorun, cumhuriyet ile sorunları olanlarındır. Bu sorun, ülkeyi bölmek isteyenlerindir. Yapılacak yeni bir anayasa Cumhuriyetin şeklini değiştirerek, ülkeyi bölünmeye götürecek yolların kapısını açacaktır.
Şimdiye kadar anayasamızı okumadıysanız, aşağıya, anayasamızın başlangıç bölümü ile ilk dört maddesini yazdım. Bu metni lütfen okuyun ve bu anayasa ile bir sorununuzun olup olmadığını düşünün. Sizin bir sorununuz yoksa, kimlerin sorunu olabileceğini irdeleyin. Yeni bir anayasanın, Türk Milletine bir faydasının olmayacağını ama birilerine mutlaka fayda sağlayacağını göreceksiniz.
Bizleri yönetenlerin, enerjilerini halkının refah ve mutluluğunu arttırma yönünde kullanmalarını temenni ederim.
“ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
BAŞLANGIÇ
Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı, refahı, maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,
TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.
I. Devletin şekli
MADDE 1.– Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2.– Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3.– Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4.– Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez”
Bekir GÜÇLÜER